Multimedeia : Yasemin
Korku dolu dakikalardan sonra okul kıyafetlerimi değiştirmek için giyinme odasına girdim. Işığı açtım. Gölge falan yoktu. İçim rahatladı valla. Hemen elime gelen bir gömlekle şortumu alıp o odandan jet hızıyla çıktım. Aldıklarımı kendi odamda giydim.
Dışarı çıkasım var. Ama annem akşam akşam gezmeme izin vermiyor. Tabikide dışarı çıkmanın bir yolunu bulacağım. Düşünmeye başladım. Derin düşüncelere dalmışken telefonum çalmaya başladı. İrkildim. Açmakla açmamak arasında tereddütte kaldım ve :
- Alo !
- Alo , Yasemin'le mi görüşüyorum.
- Mmm evvet de siz kimsiniz ?
- Ben Cenk.
- Aaaa Cenk! Sesini tanıyamadım özür dileriiim.
- Problem değil. Şey diyecektim. Eğer istersen şimdi seninle sahil kenarına yürüyüşe gidelim mi?
- Çok iyi olur aslında ama bir sorun var.
- Tahmin edebiliyorum. Annenden izin alman gerekir küçük hanım.
- Aynenn öyle. Sen kapa ben seni arayıp birazdan cevabımı söylerim """ dedim ve telefon kapandı. Koşa koşa annemin yanına gittim. Biraz sululuk yaptım. Birşey isteyecegimi anladi , konuşmaya başladı.
- Söyle çabuk ne isteyeceksen! Sululuuk yapma :))
- Şey annneciiiim
- Lafı daha çok gevelersen ne olduğunu bilmeden isteyeceğin şeye hayır dicem bak ona göre hızlı söylee.
- Off tamam tamam söylüyoruuum. Bir arkadaşım beni aradı sahilde yürüyüş yapalım mı diyor. Lütfen anne izin verr. NOLUUUUUUUUUR ?
- Kimmiş bu arkadaş bakalım ?
- Ya bizim okula yeni kaydını yaptırdı. Adı Cenk. Gerçekten çok iyi biri. Nolur anne nolur izin ver gideyyiiiiim yaa.
- İyi tamam ama saat 10'da evde ol. Anlaştık mı.
- Oooo aşkım beee sözzz . Tam 10'da burada olacağım """ dedim ve canım anneciğimi öptümm.
Hızlı adımlarla odama gittim ve telefonu kaptığım gibi Cenk'i aradım. Ona geleceğimi söyledim. On dakika içinde beni almaya gelecekmiş. Hemen hazırlanmalıyım.Oturduğum yerden fırladım ve giysi odasına gittim. Dolabi açtım. Yürüyüş için uygun şeyler giyindim. Sırtıma küçük bir çanta aldım. Saçımı düzleştirdim ve spor ayakkabılarımı da giyerek kapının önüne çıktım.
Tam o sırada Cenk'in arabasıyla bizim sokağa girdiğini gördüm. Araba durduğunda ön kapıyı açarak yanına oturdum ve Cenk'e sarıldım.
Arabayı sahile sürdü. Geldiğimizde bir yere parketti ve arabadan indik. Yürümeye başladık. Birden Cenk'in elimi tuttuğunu hissetttiim. Bunu hissettiğimde yüzümün kızardığını farkedebiliyorum.
Çok utandım ama bende onun elini tuttum. Bana baktı ve gülümsedi.
Ay yerim böyle gülünce çok tatlı oluyor. Keşke bunu ona söyleyebilsem! Ama bende o göt yok.
Bir genç kız olarak fazla utangacım galiba. Neyse bende ona bakarak en sevimli halimle gülümsedim.
- Böyle gülünce çok tatlı oluyorsun "" diyerek sırıttı.
Resmen benim ona diyemediğim şeyi, sanmi aklımı okuyup o bana demişti. Belkide gerçekten akıl okumayı biliyordu? Off ne saçmalıyordum ben. Öyle şeyler ancak filmlerde olur diyerek kendimi iç sesimle avuttum.
Yürürken kağıt helva satan bir seyyar satıcıya rastladık. Cenk gidip bir tane aldı ve bana uzatarak :
- Bunu çok sevdiğini biliyorum "" dedi ve en sinir olduğum şeyi (göz kırptı) yaptı.
İç sesime yenik düşerek Aman Allahım ! Bu çocuk benim bunu sevdiğimi nereden biliyor diye iç gecirdim. Acaba önceden beni kağıt helva yerken görmüş olabilir mi diye düşündüm her zamanki saf kalbimle.
Ondan uzaklaşmak istiyordum.Üşüdüğümü bahane ederek eve dönmek istediğimi belirttim. Ama Cenk ısrarla ooo daha yeni geldik ki dedi. Saate baktım. 9:30 'du. Anneme verdiğim sözü hatırladım. Cenk'e bunu açıkladım saat 10 'da evde olmazsam annemin benim bir daha gezmeme izin vermeyeceğini söyledim. Oflaya oflaya beni eve bıraktı.
Keşke biraz daha kalabilseydin dedi ve alaycı bir bakış attı. Bu çocukta garip birşeyler vardı vardı. Ama neydi? Yakında çıkar kokusu ...
Evime huzurla girdim ve ben geldiiiiiim diye bağırdım. Annem de zamanında geldiğim için bana gururla baktı. Sonuçta söz dinliyordum. Normak yani :D
Odama çekildim. Pijamalarimi giyinerek yatağıma atladım.Kulaklıklarımı kulağıma taktım. Müzik dinleyerek uyumaya çalıştım.*****
Sabah uyandığımda saat 8 'di. Yani ders başlayalı 5 dakika olmuştu. Yine geç kalmıştım. Alelacele yataktan doğruldum. Uykulu gözlerle okul kiyafetlerimi giydim ve hazır olan çantamı alıp taksi durağına ilerledim. Hemen bir taksiye binerek okula geldim. Geç kağıdı almak için müdür yardımcısının odasina gittim. İlk defa bana geç kagidi verdi. Bunun sevinciyle az kalsın gidip yakışıklı ama gıcık olan müdür yardimcisini öpecektim. Tabikide bunu yapmadan sınıfa koştum. Kapıyı tıklattım ve içeriye adımımi attim. Geç kağıdımı Aylin hocaya ( türkçe hocamiz ) vererek boş bulduğum yere oturdum. Aklıma Cenk geldi. Galiba bizim sınıfa kaydolamamıştı.
Teneffüs zili çaldığında en yakın arkadaşlarımdan biri olan Ege'yle Cenk'i aradım. Ege kimi aradığımızı bilmiyordu.Ben onu resmen arkamda sürüklüyordum. Yavruum yaa o da utana sıkıla arkamdan geliyordu. Birden bir ses geldi. Arkama baktım. Ege ile Cenk'in çarpışıp yere düştüklerini görünce kahkahalarla gülmeye başladım. İkiside komik olan birşey mi var bakışı atıyordu. Ben onlara aldırmadan gülüyordum. O sırada ayağa kalkmalarına da yardımcı oldum. Onları tanıştirdim. Sonra ikisininde koluna girerek kantine yönlendim. Sabah sabah aç olduğumuz için tost aldık. Hesaplari biricik kankim Ege'nin üstune yıktım. Sanki ilk defa yapıyormuşum gibi bana dik dik baktı. Heralde Cenk'i pek sevememiş ve ısınamamıştı. Şimdi bunu pek umursamasım. Nasıl olsa ben onları bir şekilde kaynaştırırdım. Bunları kafamda toparlarken zil çaldı. Cenk'i sınıfa kadar bıraktıktan sonra Ege ile sınıfa doğru ilerledik. Ben tam hayal dünyama dalacakken Egenin birşeyler dediğini duydum.
- Yasemiin !
- Efendim canım.
- Benden sana bir kanka tavsiyesi Cenk'ten uzak dur. Bu çocukta BİR GARİPLİK VAR !
ARKADAŞLAR HİKAYEYİ OKUYANLAR YORUM YAPABİLİR Mİ KAÇ KİŞİNİN OKUDUĞUNU MERAK ETTİM DEE :)