Multimedia : Azra ( Okulun popüleri )
Ege sınïfa doğru ilerledi. Bende onun arkasından sınıfa girdim. Bu ders gerçekten çok sıkıcı geçmişti. Zil çalar çalmaz bıkkınlık ve sabırsızlıkla sınıftan çıktım. Ve çıktıgımda kıskançlık krizlerine girmemi sağlayacak iki kişiyi yan yana görmüştüm. Azra ile Cenk'i yan yana görünce resmen beynime kan fışkırdı. Niye bu kadar sinirlendiğimi bende bilmiyordum. Belkide Cenk'e aşıktım? Ufff ne diyorum ben ya. Saçmalamayı kessem iyi olur. Hem ne olcak ki sadece konuşuyorlar derken Cenk elini Azranin omzuna atti ve kantine doğru gülüşerek yürüdüler.
Resmen Cenk'i kıskanıyordum. Duygularıma hakim olamadım. Bir cesaret yanlarına gittim. Ve kendime sandalye çekip Cenk'e yakın bir şekilde oturdum. Azra öldürücü bakışlar atıyordu bana. Takmadım. Veee Azraya :
- Sevgililin seni bekliyor , diyerekk masadan kalktım. Ben gidip onları uzaktan seyrederken bağırarak konuştuklarını duydum. Cenk ona sevgilin olmadığını sanmıştım diyordu. Azrada olmadiğına yemin ediyordu ama Cenk inanmadi ve yanindan gitti. Huuuhuuu onlarin arasini bozmuştum ve bundan gayette gurur duyuyordumm. Kimse Cenk'e benden yakın olamaz yaniii :') Ayık olsunlar.
Ben böyle mal mal düşünürken Azra bana doğru sinirle soluyarak geliyordu. Eeee kız popüler olunca arkasında da bi sürü hayranı onun ne yapacağını izliyor tabi. Neyse ona alaylı bir tavirla baktim. O ise bana sert bakışlar atarak oradan uzaklaştı. Bişey yapmadıgına şaşırdım doğrusu. Acaba niye ? Kesin bunun altinda bir şeyler vardi. Ögreniriz yakinda.
*****
Okul çıkışında Azra çevresini toplamış yine bana doğru ilerledi. Ve herkese dağılmasını soyledi. Etrafimizdaki kalabalik gittikçe azaliyordu. Galiba teke tek olcakti. Anliycağiniz bir kız kavgasi vardi. Hemde ben ve okulun popüler kızı Azra ile. Off gerçekten sıkılmıştım ve ilk hamleyi yaparak Azra'yı itikledim. Oda saçımdan tuttuğu gibi beni yere yapıştırdı. Ve üstüme atladı. O anda içimden bişey geçtiğini hissettim. Azra yüzüme bakınca bir çığlık atti ve kaçmaya başladi. Kafami kaldirip diğer ögrencilere bakinca herkesin benden uzaklaşmaya çalïştığını farkettim. Telefonumun ön kamerasını açarak yüzüme baktığımda kaskatı kesildim. Kendimden korkuyordum. Gözlerim kırmızı olmuştu. Yüzumde korkutucu buruşukluklar vardı. Ve derin yarıklar... Bunu Azra'nin yapmadiğini biliyordum. Çunku o sadece saçımı çekmişti. Belki de bu içime gelen ürpertinin yaptığı etkiydi. Belki de bu bir ölünün gölgesiydi ....
Olduğum yerden fırladım. İçime giren şeyden kurtulmaya çalışıyordum. Henüz ne olduğunu tanımlayamadığım şey ""ruh,cin,şeytan yada bir ölünün gölgesi"" olabilir miydi ? Korkuyordum. Kendime zarar vermektende korkuyordum. Başkalarına zarar vermekten daha da çok korkuyordum. Kisacasi herşeyden korkuyordum. Bu aralar gerçekten bana bulaştıklarını düşünmeye başladım ki şu an durumumdan da bu çıkarılabilir. Nasıl kurtulcaktim ben bundan. Ve istemsizce haraket etmeye başladım. Daha doğrusu ben değil içimdeki şey haraket ediyordu. İçimden çıık diye bağırdim. Nefesimin azaldığını hissediyordum ki o sirada trafik levhasına kafamı carptim ve yere düştüm. Bayılmıştım.
