"Seni bu kadar üzen ne?"

440 46 231
                                    

Adrien başı öne eğik bir şekilde okuldan çıkarken gözlerinin dolmaması için hızlı hızlı kırpıştırıyordu. Nino'ya acelesi olduğunu bu yüzden çıkması gerektiğini söylemişti. Gün onun için o kadar yorucuydu ki... "Bu böyle devam edecek..." diye düşündü umutsuzca. "Çünkü kimseye gerçeği itiraf edemeyeceğim.". Derken önüne bakmadığı için tam birine çarpacakken o kişi yavaşça kollarını tuttu ve geri çekildi. Sarışın başını kaldırdığında bir çift mavi gözle karşı karşıya geldi.

"L-luka?"

Mavi saçlı genç gülümsedi ve ellerini çekti.

"Selam Agreste."

Sarışın koyu saçlı kızı hatırlamanın bu kez de canını acıtmasına sinir olarak mırıldandı.

"Marinette sınıfta, çıkar birazdan."

Mavi saçlı olan omuz silkti.

"Ben onun için gelmedim ki."

Sarışın kaçırdığı bakışlarını şaşkınca tekrar mavi gözlere çevirirken bilinçsizce mırıldandı.

"Onun için... gelmedin mi?"

Mavi saçlı olan onun şaşkınlığına güldü ve fısıldayarak sordu.

"Seni kaçırabilir miyim, diğer Agreste bir şey demeyecekse?"

Sarışın hâlâ şaşırmış olsa da "Beni dünyanın öbür ucuna bile kaçırabilirsin." diye düşündü. "Kimse umrumda olmaz."

"Gerçekten kaçırmayacağım, neden bana elimde bir silah tutuyormuşum gibi bakıyorsun?"

Sarı saçlı olanın yanakları kızarırken bakışlarını yere eğerek konuştu.

"S-sadece şaşırdım..."

Mavi saçlı şirince gülümsedi.

"Şaşkınlığının geçmesi için ne kadar beklemeliyim?"

"Ha?"

"Gel de arabanda şaşır biraz, bana "İşim var Couffaine!" diye kızmadığına göre müsaitsin."

Mavi saçlı olan elini tutup sarışını korumanın kapısını açtığı arabaya doğru sürüklerken sarı saçlı olan itiraz etmeden peşinden geldi.

...

"İşte, al bakalım."

Sarışın olan mavi saçlının paketin içinden çıkarıp ona uzattığı kruvasanı eline alırken hâlâ tereddütlü ve şaşkındı. Okuldan sonra yarım saatlik boşluğu olduğu için koruma onu parka getirirken itiraz etmemişti. Mavi saçlı yanına otururken sarışın kruvasanını yemeye başladı. Ama mavi saçlı olanın gülmesi duraksamasına sebep oldu. Ağzı dolu olduğundan sözleri boğuk çıkıyordu ama yine de sorusu anlaşılmıştı.

"Neden gülüyorsun?"

"Seninle çarpıştığımızdan beri her şeyi yapmakta tereddüt edip öylece kalıyorsun ama kruvasanı yemede bir an bile düşünmedin. Gerçekten seviyor olmalısın Agreste."

Sarışın ağzındakini yutup konuştu.

"Öyle aniden karşıma çıkmasaydın şaşırmazdım."

"Tamam, haklısın. Gerçekten seni kaçırır gibi oldu, özür dilerim."

Sarı saçlı olan tekrar kruvasanından büyük bir lokma ısırdı.

Fools | LukadrienHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin