☽10☾

296 109 7
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız. (Özellikle hayalet okuyucular, emeğe saygı lütfen) 🌺

🔥İyi okumalar🔥

Chaeyoung gözlerini okyanusun derinliklerinde açtığında; sonunda değişimini tamamladığını anlamıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Chaeyoung gözlerini okyanusun derinliklerinde açtığında; sonunda değişimini tamamladığını anlamıştı. Bir yandan görevine başladığı için sevinse de, bir yandan da sevdiklerinden uzak kalacak olmanın verdiği hüzünle kendini kötü hissetmişti.

Saçları suyun içinde dalgalanırken; vücudunda ki değişimlere göz atmak için hareketlendiğinde; bacaklarının artık olmadığını fakat bunun yerine bembeyaz pullarla çevrili olan kuyruğa ve tahmin ettiğinden daha güzel yüzgeçlere sahip olduğunu fark etmişti. Suyun içinde yüzerek etrafa bakındığında gördüğü heykellerin yanına yaklaşıp yakından incelemek istemişti.

Kimin okyanusun içinde böyle güzel sanat eserleri inşaa ettiğini merak ettiği an, heykel birden hareket etmeye başladığında şaşkınlık içinde bakakalmıştı. Başına birşey geleceği düşüncesiyle büyük bir korku içinde kaçmayı denese de, yerinden kıpırdayamamıştı bile.

"Roséanne'in güzeller güzeli kızı Chaeyoung, hoşgeldin" genç kız, okyanusun dibinde biriyle karşılaşabileceği, hatta bir heykelin canlanabileceği aklının ucundan bile geçmemişti.

Üstelik karşısındaki kim olduğunu bilmediği heykelin ağzı bile kıpırdamamıştı fakat onu nasıl duyabilmişti? Şimdi de düşünce okumaya mı başlamıştı? Yoksa hepsi bir hâyâlden mi ibaretti?

"Seni en son üç yaşında görmüştüm, sevgili torunum" Chaeyoung duyduğu şeyle nefes almayı unutmuş gibi görünüyordu. Hoş, okyanusun kaç metre olduğunu bilmediği derinliğinde hayattaydı ve bu sıradan bir insan olmadığının çoktan kanıtıydı. Sonuçta güçleri onu okyanusun dibinde nefessiz bir şekilde yaşama tutunması için vardı, öyle değil mi?

Chaeyoung, büyükbabası Poseidon olduğunu anladığı adamın suratına uzunca baktı ve acaba babam da ona benziyor muydu diye düşündü. Duygusallaştığını anladığında gözyaşlarını serbest bırakmış ve büyükbabasına ait olan heykele sıkıca sarılmıştı.

"Ah güzel kızım, o değerli incilerini boş yere dökmemelisin" genç kız gözlerinden süzülen yaşların birer inci tanesine dönüştüğünü gördüğünde şaşkınlığını gizleyememişti.

"Babana benzediğimi düşünüyorsun değil mi? Benzemiyoruz kızım, baban benden çok daha yakışıklı ve iyi kalpli biriydi. Keşke onu seninle tanıştırabilme şansım olsaydı, güzel kızım. Ama eminim ki, baban seni her zaman gökyüzünden takip ediyordur" Poseidon, Chaeyoung'un saçlarını okşayıp gülümsedi.

Chaeyoung derin bir iç çektikten sonra gülümsemeye çalıştı. Babasına duyduğu özlem yine gün yüzüne çıktığı için üzüldüğünü hissetmişti. Üstelik artık gökyüzünü göremeyecek olmanın daha yeni farkına varmış ve bunun için de ayrı hüzünlenmişti.

"Gökyüzünü tekrar görebilecek miyim, Büyükbaba?" büyük bir heyecanla duyacağı cevabı bekledi.

"Elbette, sen hep burda yaşayacağını düşünmedin değil mi? Kitaplarda her bilgi verilmez, kızım. Yaşadıkça bazı şeyleri daha iyi kavrarsın. Ben zaten yanında olacağım ama bir süre benim yapacağım herşeyi senin yapman gerekiyor" Chaeyoung yeni öğrendiği şeyleri idrak etmeye çalışıyordu.

"Yapacağım işlerin farkındayım ama tabi ki sizin yanımda olmanız bana güç verecek. Umarım görevlerimi başarıyla yerine getirebilirim. Bu arada gerçekten de yeryüzüne çıkabilecek miyim?" Poseidon elinde ki üç dişli mizrağını yavaşça yere vurdu. Bu evet anlamına geliyordu.

"Ay evresinde dolunay gökyüzünde belirdiği zamanlarda üç gün yeryüzünde kalma hakkın var. Tabi öncelikle ayın bütün evrelerini beklemek zorundasın." Chaeyoung duyduğu şeyler karşısında heyecanını saklayamamıştı.

Poseidon, genç torununun yeryüzüne çıkma heyecanının ne olduğunu biliyordu. Bilmese bile karşısında ki kızın dediği şeylerden sonra, kalp atış hızını duymuş ve gözlerinin içinin nasıl parladığına tanıklık etmişti.

"Şimdi sana vereceğim ilk görev bu olacak" Poseidon elinde tuttuğu üç dişli yabayı genç kıza uzattı.

"Şimdi sana vereceğim ilk görev bu olacak" Poseidon elinde tuttuğu üç dişli yabayı genç kıza uzattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Chaeyoung eline mızrağı aldığı an, çok tuhaf bir şekilde kendini daha da güçlü hissetmişti. Poseidon bundan memnun olmuş gibi güldüğünde; genç kız bakışlarını büyükbabasına çevirdi.

"İlk görevin, bu üç dişli yabayı kullanmayı öğrenmek olacak. Ardından da denizleri, toprakları ve canlıları bu mızrak ile hakimiyet altına alacaksın. Bu görevi eğer ay evleri tamamlanana kadar başarabilirsen, ödül olarak yeryüzüne çıkabileceksin" Poseidon gülümsediğinde; Chaeyoung bunu yapabileceğine olan inancı artmıştı.

"Ne zaman istersen benden yardım edebilirsin, güzel kızım. Başaramayacağına dair hiç bir kuşkum yok" Poseidon, torununa sıkıca sarılıp geri çekildiğinde; tekrar heykel haline bürünmüştü.

Chaeyoung gülümseyip, Büyükbabasının heykeline bir süre baktıktan sonra oradan ayrılmaya ve okyanusu keşfetmeye karar vermişti. Okuduğu kitapda ki bilgiler aklına doluşurken nerden başlayacağını bildiği için emin bir şekilde suyun içinde süzülmeye devam etti.

Jungkook'u ve babasının takımyıldızını tekrar görecek olmanın hayaliyle okyanusun derinliklerinde büyük bir heyecanla süzülürken tekrar yeryüzüne çıkacağı için kendini oldukça mutlu hissetmişti.

*Nasıl buldunuz? *Yazmaktan gerçekten keyif aldığım bir kitap oluyor ve bu bu beni mutlu ediyor

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Nasıl buldunuz?
*Yazmaktan gerçekten keyif aldığım bir kitap oluyor ve bu bu beni mutlu ediyor.

Umarım sizde beğenerek okuyorsunuzdur. 🤗❤️
Lütfen beğeniyorsanız oy vermeyi be yorum yapmayı unutmayınız. Okuduğunuz için teşekkürler ❤️⭐

Eclipse | RoséKook ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin