𝚢𝚎𝚍𝚒 𝐬𝐨𝐧

229 18 6
                                    

"savaş yılıydı.
Harry, Ron ve Hermione, Voldemort'un ölümsüzlük sırrını barındıran Hortkuluklar'ın izini sürmek için okuldan ayrılıyorlardı. Onlarda yardım etmeyi defalarca teklif etmiştim ama beni reddetmişlerdi. Artık emindim ben babandan hoşlanıyordum Austin...

profesörlerinin yönlendirmelerinden uzak ve Dumbledore'un korumasından muaflardı. Tek başlarına yola çıkmışlardı. Üçünün birbirlerinden başka hiç bir şeyleri yoktu ve şimdi herzamankinden daha fazla birbirlerine güvenmek zorundalardı.

Ancak, onları tehdit ederek ayrı düşmelerini sağlamak isteyen Karanlık taraf onları rahat bırakmıyordu. Aralarını bozmak için deli gibi uğraşıyorlardı.

Harry'i bir türlü ele geçiremediler. O Seçilmiş kişi artık aranan kişiydi.

Ölüm Yiyenler, Voldemort'a canlı olarak teslim etmek üzere onu her yerde arıyordu. Harry'nin tek umudu Voldemort onu bulmadan önce Hortkuluklar'ı bulmaktı Ama ipuçlarını araştırdıkça neredeyse unutulmuş olan eski bir efsaneyi ortaya çıkarttı.

Ölüm yadigarlarını...
Ölüm Yadigarları'nın efsanesi. Eğer bu efsane gerçekleşirse, Voldemort aradığı üstün güce erişebilecekti. Düşüncesi bile herkesi ürkütüyordu ama denemeye değmek zorundaydı!

Onunla vakit geçirmek için deliriyordum. Ancak benden daha önemli işleri vardı. Tüm bunlar bittiğinde bana sımsıkı sarılcağını hayal ettiğimi düşünüyorumda...

Onunla bir kere okulun bahçesinde gizlice buluştuk. Deli gibi yağmur yağıyordu. Ona orada sımsıkı sarıldım.
Yüzünde ki utanmış ifadeyi hala hatırlıyordum...

Lord Voldemort'un ruhunun parçalarının bir kısmını bulup yok eden Harry, Ron ve Hermione, Dumbledore'un verdiği görevi tamamlamak için arayışlarını sürdürüyorlardı.

Ölüm Yiyenler'le bir ölüm kalım savaşına çıkabilirdi. Voldemort artık iyice güçlenmiş olsa da, hem Lord'dan kaçmak hem de Ölüm Yiyenler'i etkisiz hale getirip Hortkuluklar'ı da yok etmek zorunda kalmışlardı. Ölüm Yadigârları'a ulaşmak zorundalardı.

Artık hiçbir şey ve hiçbir yer güvenli değildi. Sona yaklaşılmıştık. İki tarafın da tüm güçlerini ortaya serecekleri bu savaşta Harry geçmişiyle ilgili pek çok şeyi öğrendi,
O Voldemort'un hortkuluğuydu...

Ve en büyük fedakarlığı da yapmak zorundaydı...
İşte bu yüzden baban tanıdığımız en cesur adamdı Austin...

Savaş, birçok Ölüm Yiyen ve Voldemort'un ölümüyle, Yoldaşlık ve için kesin bir zaferle sona erdi. Buna hiç kimse itiraz etmedi.

Ama o öldü Austin. Kendini öldürdü sırf Voldemort ölsün diye...
O an gözüme baktığı bakışı hatırlıyorum... Benden özür diler gibi bakmıştı.
Sana hamile olduğumu bilmeden.

O an... Hala anlatmakta zorlanıyorum ama o an ölmek istedim. Attığım çığlık tüm okulda yankılandı, deli gibi ağlıyordum. Abim ölmüştü, şimdi de Harry yoktu.
Elim titriyordu. Orada saatlerce durdum. Savaştan sonra saatlerce.

Hamile olduğumu söylediğimde herkes ağlamaya başladı. Harry çocuğu olduğunu bilmeden ölmüştü...
Hala o anı anlatmak imkansız geliyor. Onun bir yılı aşkın beraberdik ama sayısız anımızı sayabilirim.
Buraya hepsini yazmadım ama sana yemin ederim eğer biz yaşıyor olsaydık sana mükemmel bir yuva verecektik..

Senden delicesine özür diliyorum. Son kez söylüyorum, seni delicesine seviyorum. Keşke yanında olabilseydim ama bu imkansız güzel meleğim...

Seni yıldızlar kadar öpüyorum, denizdeki kum taneleri kadar sarılıyorum.

Annen
Ginny Weasley Potter"

Aşk Yok Olmaktır -𝒉𝒊𝒏𝒏𝒚Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin