Küçük kız küf duvarda bulunan aynaya baktı. Aynada gözlerine dikkatle bakarken taraktaki eli duraksadı. Derin bir nefes çekip içine gözünü kapatıp tekrar açtı. Kapatırken yalnızdı açtığında aynada bir kişiyle daha karşılaştı. Bu sefer hayalindeki kişiyi sol yanağından yaş feda ederek selamladı. Hayallindekine sıkı sıkı sarılmak istedi fakat varlığını bile hissedemedi. Bunun hayal olmasıyla alakası yoktu gerçek olduğu zamanda hissedemiyordu zaten.
Dilinden acıyla dökülen kelimeyi fısıldadı.
"Anne."Aynadaki hayal ettiği görüntü soğuk şekilde gülümsedi.
"Hayal edecek başka kimseyi bulamadın mı?"Küçük kızın yanağındaki yaş daha fazla süzülmeye başladı.
"Merak ettim."Annesi kaşlarını çattı."Neyi?"
Dolaşmış saçına tekrar tarafı sürttü. "Anne tarafından sevilmek hissinin nasıl olduğunu?"
Göz devirip küçük kızın elindeki tarağı aldı. "Tek sorunun benim tarafımdan sevilmekmi?"
Akan burnunu sert şekilde çekti. "Hayır sevgi bakımından çok eksiğim var. Sadece seninki ağır bastı."
Annesi küçük kızın uzun saçını taramaya başlamasıyla gözleri hafif şekilde kapandı. "Bu eksik hiçbir zaman tam olmayacak."
"Biliyorum hiçbir zaman sevilmeyeceğim çünkü hakketmiyorum."
Annesinin güldüğünü hissetti. "Aferim öğrenmissin."
Dolaşmış saçında sert baskılar hissederken kapanmış gözlerini açtı. "Yavaş olurmusun acıyor?"
Küçük kızın uyarısıyla daha fazla hızlandı. "Nefret ediyorum bu saçlarından."
Çenesi titredi ağlamamak için ellerini yumruk yaptı. "Güzelce temizleyememismiyim?"
Nefretle bir kez daha mırıldandı.
"Çok kötü.""Bana yıkanmayı sen öğretmedin ki kendim öğrenmeye çalıştım ondada başaramadım bu benimmi hatam?"
Dolaşık olan kısımı tarakla kopardı. Küçük kızın dudaklarından tiz bir çığlık çıktı.
"Bu kadar uzatma bakımı zor dedim sana."
Küçük ellerine minik minik yaş damladı. "Çok uzun olduğu içinmi bakmıyorsun?"
Sessiz kaldı kadın küçük kız bu sessizlikten bir umut aradı ama o kadar karanlıktı ki bulamamıştı.
Sessiz sessiz iç çekerken annesinin acıta acıta taramasına izin verdi. Acıtsada kızın saçlarına anne eli değiyordu bu onu mutlu etmeye yetiyordu."Sana masal anlatayımmı?"
Küçük kızın sorusuyla kadın aynadan alayla gözlerine baktı.
"Sen masal anlatmayı nereden bileceksin sana masal anlatanmı var?"Küçük kızın yüzüne gerçekler vuruluyordu ama üzülmedi.
"Bana hiç masal teklifi eden olmadı. Anneler babalar çocuklarına eder ama siz etmediniz . Merak etmeyin üzülmüyorum ben anlatırım size."İkinci kez açıtmıştı fakat küçük kızın bu sefer yüzünde mimik oluşmamıştı çünkü alışmıştı.
"Masallarda mutlu son olur bizim hayatımızda olmayan saçmalığı nasıl anlata bilirdik?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖNİZ
Teen FictionBir hikâyede her zaman bir kahraman vardır. Başkasını kurtarmak için kendini feda eden bir kahraman. O hikâyelere nazaran benim hikayem de kahraman yoktu. Avcı yeşil gözlü adam benim kahramanım olmazdı. Benden ise zaten bir kahraman olmazdı. Biz ken...