8.BÖLÜM

299 262 1
                                    

Hayaller içimizde bulunduğumuz dünyayı güzelleştirmek için vardır.
Fakat bu sözüm küçük kıza çok ters düşer. Evet çoğu insan hayallerini sever onlar sayesinde ayakta kalır. Küçük kız hiçbir zaman normal insanlar grubunda olmadı. Onun hayalleri hayatını güzelleştirmek yerine herşeyi dahada kötüleştiriyor. Küçük kızın hayalleri hiçbir zaman toz pembe olmadı olmayacakta. Eğer hayalin bir rengi varsa küçük kızın hayalinin rengi varla yok arasında olan siyah olurdu. Hayal etmek iyidir diyor uzmanlar. Çok yanlış tespit hayaller her zaman iyi olmaz ve herşeyi dahada kötüleştire bilir. Gerçekle hayal karışabilir.
Küçük kız hayal etmek nedir bilmezdi bunca zamana kadar. Burada olduğu sürece hayal etmeyi öğrendi. Bunu öğreten o içtiği ilaçlardı. O ilaçlar olmasa yine küçük kız hayal edemeyecekti. Hayalleri her ne kadar çok iyi olmasada yanında kısa süreliğine de olsa birinin varlığını hissetmek iyi geliyordu. Göz göze geldik bana bakıp gülümsedi ve avucunun içinde olan ilacı ağzına attı. Masanın üzerindeki kan gibi olan sudan bir yudum aldı. İlaç midesine yayılırken gözleri otomatik olarak kapandı. Kapanır kapanmaz bir hayalin içinde buldu kendini.

Bu sefer hayalinin yaşandığı yer burası değildi farklı yerdi. Nerede olduğunu anlamak istercesine baktı. Boş bir tarlada olduğunu anladı şaşırdı. Burada ne işi vardı? Etrafta sadece kuş sesleri vardı insanlar yoktu. Burada ne işi olduğunu anlamak için yürümek istedi. Tam adım atacağı zaman çok yakınından gelen bir ses duydu.

"Sakın kıpırdama."

Küçük kız sesin geldiği yere dönüp baktı. Karşısında kendi yaşlarında bir erkek çocuk görmesiyle ağzını şaşkınlıkla araladı. Neredeyse küçük dilini yutacaktı. Az önce çevresinde tek bir insan bile yoktu. Ama şuan karşısında biri vardı. Küçük kız şaşkınlıkla açılan dudaklarından tek kelime çıktı.

"Sen nasıl?"

Yarım yamalak kurduğu kelimeyle adını bilmediği çocuk gülümsedi.
"Burası hayal herşey olabilir."

Küçük kız kaşlarını çattı. "Ben seni tanımıyorum hayalimde ne işin var?"

"Sen beni çağırmadın hayaline ben geldim."

"Neden?"

"Çünkü hayatında iz bırakacak biriyim."

Küçük kızın kafası karıştı. "Ben anlamıyorum."

Çocuk gülümsedi. "Anlayacaksın gül yanığı."

Küçük kız çocuğun söylediği kelimeyle duraksama yaşadı.
"Gül yanığı?"

Gülümsemekle yetinip sessiz kaldı. Küçük kız cevapsız kalmasıyla kafasının karışıklığı daha fazla arttı. Bu onu sinir ederken hareket etmek istedi fakat bu isteği çocuğun sesiyle gerçekleşmedi.

"Sakın hareket etme."

Az önce söylediği kelimeyi tekrardan tekrarlaması küçük kızın kaşlarına çatmasına sebep oldu. "Neden?"

Çocuk derin nefes aldı. "Çünkü mayın tarlasındayız gül yanığı."

Küçük kız çocuğun söylediği kelimeyle gülmeye başladı.
"Çok film izledin galiba."

ÖNİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin