16

3K 112 13
                                    

Kapıyı açtığımda Ayberk muzip gülümsemesiyle karşımda duruyordu.

"İcraata geçelim mı bebeğim?"

Gülümsemesi beni etkisi altına almıştı, kafamı sallamakla yetindim. Üstüme doğru adımlayıp bir eliyle beni belimden tuttu diğer eliyle ise çenemi tutmuştu. Onun hamlesini beklemeyip sertçe dudaklarına değdiğimde belimdeki elini sıkılaştırmıştı, çenemdeki elini çekip arkasına dönmeden kapıyı kapatmaya çalışıyordu. Fakat hâlâ dudaklarını üzerimden çekmemişti, kapıyı kapatmayı ise becerememişti. Zorlukla ondan ayrılıp konuşmaya başladım.

"Bekle, şapşal."

Kapıyı kapatıp tekrar Berat'a döndüğümde üstündeki tişörtü çıkarmıştı.

"Annemler gelecek."

"Sikerler, daha akşama çok var."

Tekrar beni öpmeye yeltendiğinde annemlerin gelecek olmasını umursamayıp anın büyüsüne kapılmıştım.

Sert ve bir o kadar tutkulu öpücüklerini durduran şey konuşmaya başlamasıydı.

"Sikeyim, odan neredeydi senin?"

"Hatırlamıyorum."

"Bebeğim, nasıl hatırlamıyorsun?"

"Berat Ayberk Özdemir ile öpüşüyorum, adımı bile hatırlamıyorum."

Güldü ve beni kucağına aldı.

"O zaman salonda devam edebiliriz."

Hayallerimizi suya düşüren ses, zilin sesiydi. Kucağından inip Berat'ın tişörtünü giymesini bekledim.

"Yalanın hazır mı?"

"Hamsiyiz, unuttun mu?"

Güldü ve ayağa kalktı.

"Hamsiler ruh eşleri ile anılarını unutmuyormuş biliyor musun?"

"Öyle miymiş?"

Dudağıma kısa bir öpücük kondurdu.

"Öyleymiş."

Berat'ın elinden tuttum ve diğer elimle kapıyı açtım.

Başlamıştı mesai.

=============

bölümü yazarken bayildim, saygilar

boyle seyleri beceremiyorum of

hamsi, berat ayberk özdemirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin