15.BÖLÜM

227 62 7
                                    

Pamira'nın 'Başlayalım' diyen sesini duyduktan sonra Ömer pilot bölümünden uçağı harekete geçirdi. Uçağın çok fazla hızlanmasına izin vermeden havaya kaldırdı. Havaya kalkmasıyla Yalgı ve Rana sağ kanadın motor bölümüne yirmi dört metre uzunluğundaki yaylardan birini geçirdiler ve onu sarmaya başladılar. Havada oldukları için yayı sarmak güç isteyen bir durumdu.

Sağ kanatta ise Pamira ve Fuldem altı metre uzunluğundaki yayı sarmaya başladı. İki kanatta da yaylar farklı yönlere doğru hızla sarılmaya başladı. Onlar ne kadar hızlı hareket etmeye çalışsalar da yayları dolamak zordu.

"Birkaç dakika sonra orada olacağız. Herkes hazırsa 'şimdi' dediğimde düşüşe geçiyoruz." Ömer'in zihinlerinde konuşan sesi hepsini rahatsız etmişti. Yayları sarmayı bitirmiş ve tutuyorlardı. Yayları bıraktıklarında iki kanatta farklı istikametlere doğru hızla yol alırken onlarda üssün içine doğru düşüyor olacaklar. Kanatlar olmayınca uçağın içinden çıkmak onlar için kolay olacak ve yanmadan uçaktan çıkacaklar. Uçak üsse çarptıktan sonra içinden çıkmaları için sadece bir dakikaları olacak. Kesinlikle daha fazlası değil.

Pamira yaydaki direncin daha fazla dayanmayacağını hissediyordu. Yay zorluyordu. Sabırsızlıkla bekliyordu ki Ömer'in 'şimdi' diyen sesi zihninde yankılandı. Yayı tutan penseyi çekmesiyle yay acı çeken bir sesle dönmeye başladı. Yayın ilk turunda motorlar durmuştu. İki kanat arasında kurdukları sistemde iki yayda açılarak birbirini çekiyordu. Yarım dakika sonra büyük bir çatırtı sesiyle kanatlar birbirinden hızla ayrıldı ve mancınıkta atılan top gibi fırladılar. Pilot bölümünden çıkan mavi ışığı görmeleriyle birlikte üssün içine yukarıdan girdiler.

Fuldem kalın bir halatı uçağın makine borularına bağlarken Pamira koşarak kuyruk bölümüne gitti ve yere oturan Timur'un bir koluna girerek onu yerden kaldırdı. Fuldem de onun yanına geldiğinde hızla Timur'u taşıdılar. Halatı birbirlerinin bellerine bağladılar. Uçak hala düşmeye devam ederken ilk atlayan Fuldem oldu.

Pamira onun bu kadar cesur olmasına şaşırmıştı. Vakit kaybetmeden Timur'a sarılarak o da aşağı doğru atladı. Etraflarında cam parçaları uçuşuyor ve yer çekimi onları uçaktan daha hızlı çekiyordu. Bunun sebebi uçağın hala ileriye doğru hareket etmesiydi. Pamira hiçbir şey göremiyordu. Buna rağmen kollarındaki Timur'u ve kalbinin atışını unutmaya çalışarak bir şeyler görmeye çalışırken bedenlerindeki halatı çözdü. Sol tarafa savrulurken Timur'la birlikte hareket ediyordu. Aynı anda altı zihni kontrol etmek zor olduğu için Timur yarı baygın duruyordu. Bu iri adamı taşımaları zor olacaktı. Bedenleri yere sertçe çarptığında hızla sürüklendiler. Pamira Fuldem'in tökezleyerek ayağa kalktığını gördü. Yere düşerken vücudu alışık olmadığı için ayağını burkmuştu. Pamira ise tecrübe sahibi olduğu için hafif bir iniş yapmıştı.

Yere çarparken sol kolunda oluşan soyulma onu yavaşlatmayacaktı. Pamira Timur'u taşımanın zor olacağını biliyordu. Fuldem'le birlikte Timur'u sürükleyerek taşımak daha zor olacaktı. Daha fazla saniye kaybetmeden eğilerek Timur'u sırtına aldı. İlk başta onu kaldırması zordu ama içeriye giren artık ne olduğunu bilmedikleri insanları görünce onu sırtına doğru kaldırdı. Timur'un kafası Pamira'nın kafasının üstünde ve kolları onun boynundan iki tarafa düşmüş bir şekilde insanların geldikleri tarafa doğru koşmaya başladılar. Toz ve cam bulutlarının yanı sıra bu kargaşada onları görmeleri zordu. Timur hala baygın olmasına rağmen zihinlerini korumaya çalıştığını Pamira hissediyordu.

Belindeki Timur'a ait bacakları sıkıca tutarak kendisinden beklemediği bir hızla koşuyordu. Şuan sırtındaki sadece kaslardan ve boydan oluşan yüz kiloluk adamla bu hızda koşmasını aldığı eğitimlere borçluydu.

MEŞGALEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin