2 🔥 06 ankara pavyon

36 8 11
                                    

Giriş kapısında artık akraba olduğumuz korumalara el ense çektikten sonra pavyonun 'YÜREK' denen kısmına ilerledik. 06 böyle bir mekandı, yürek kısmında yalnızca ve yalnızca VIP müşteriler (ben ve Baejin gibi) eğlenirdi. Normal müşteriler neredeler, ne yaparlar hiç bilmem; Yürek'ten başka yer gördüğüm mü vardı. Baejin'in bu katlanılamaz am sevdası bizi maddi manevi bitirmişti. Tabii şikayetçi değildim.

İmparator Yengeç (200)

Bulunduğumuz mekanın sahibi dedikodulara göre çok sakat bir adamdı, fiziksel sakatlık değil yanlış anlamayın. Söylentilere göre eli kolu tam gibiydi dışardan bakınca, fakat ona MANYAK diyorlardı. Gerçek adını ve dış görünüşünü henüz bilen yoktu çevremizde, aramızda ona İmparator Yengeç demeyi tercih ederdik. Sebebi nedir bilinmez ama yengeç burcu vibeı aldık, bir de Fatih Terim sevgimiz hiç tartışılmaz.

06'nın teras katında iki katlı bir dairede kaldığı söyleniyordu, kaçak çıkmış bir de. Sonradan para verip plana dahil ettirmiş terası. Binaya giriş çıkışı ise tabiri caizse izbandut gibi altı tane adamla sağlanıyormuş.

Aslında İ. Yengeç ve adamlarına birkaç kez bu çevrede denk gelmiştik ama adamlar yedi sülalemizi siker diye Baejin'le başımızı çevirmek zorunda kaldık, şahsen doğru bir hamle ve övgüyü hak eden bir hareket olduğunu düşünüyorduk. Gaziosmanpaşa küçükler ligini andıran bizim gibi adamlar için korkunçtu bu durum. Bir Behzat Ç. sahnesinden referans almam gerekirse;
+Oğlum siz ne yalnız adamlarsınız la.
-Niye, kedimiz olduğu için mi?
+Yok, gerçekten sevdiğiniz için.

Yürek denen kısıma giriş gerçekleştirilince kızlar hemen Baejin'le bana pervane olmuştu. Herhalde. Yanımdaki adam idoldu ama biz de küçük esnafın baş tacıydık, burada başçavuşun eşekleri anırmıyordu yani. Sir II. Brad a.k.a founder of Mega Berber konuşuyordu. Ellerimi saçlarımdan geçirip sıkıntıyla nefes verdim, dertliydik. Kızların da bitmek tükenmek bilmeyen sevgisi BOĞmuştu beni.

"Natasha benimle kalsın, diğer hepiniz Baejin'le ilgilenin bugün. Benim başım daha fazla östrojen kaldırmayacak, o da am'a doysun

Gidelim Natasha."

Burun kemerimi tutarak Baejin'den ayrı bir masaya yerleştim, onun masaya kızlar sığmazdı yoksa. Sarışın kızlar el yapar, Baejin beğenirse ona el yapardı. VIP locada da yer yapardı.

Ne? Natasha kim mi? İlk göz ağrım, dert ortağım vs.

O bir 06 çalışanından çok daha fazlasıydı benim için, vazgeçilmezimdi. Üstümdeki saten kırmızı gömleği rahatsızca çekiştirip Natasha'ya döndüm, gömlek seçimini o yapmıştı. FaceTime'dan görüntülü aramıştım iki dakikalığına, normalde kıyafet seçimlerim çok klasik ve sıradandı ama Natasha'ya göre tam bir kırmızıydım, öyle derdi

"Sen beni dosta düşmana güldürmek mi istiyorsun Natasha? Bu gömleği bana neden giydirdin? Yan masadaki lavuklar beni işaret edip gülüşüyor.

HOYT- lan kardeş? Çok bakma lan kafan kopacak şimdi-"

Tam yerimden kalkıp yan masaya yükseldiğim sırada Natasha kolumu tutup beni bir güzel oturtmuştu. Başımı "Tamam sakinleştim kızım ya ne kastın, alt tarafı ayaklandık." anlamında salladım. Bi baş sallamamdan anlardı beni Natasha. Zaten rustu. Be dersem kafa sallar, bazen de duolingodan öğrendiği üç beş kelimeyle konuşmaya çalışırdı.

Yerime tekrar yerleşip rakıyı tekledim.

"Брэд, ты не собираешься поднимать такой шум, вот только, любовь моя, клиенты на тебя жалуются. Клянусь, я не могу сосчитать, сколько это боев, притормози себе.💅🏼💋."

Yüzüm düştü. Natasha bir derdim olduğunu cidden anlamıyor muydu? Bugün başkaydı. Bir de üstüne yan masadaki elemanlar gömleğime bakıp gülüşüyor, benimle alay ediyordu. Lan ben miydim tek sıkıntı? LAN arkadaşını satan orospu çocukları varken tek dert ben miydim? Çıkışta hepsiyle + ölümle bir randevum vardı artık. Ya olay olacaktık ya da karanlığa karışıp yalan olacaktık.

"Tamam kızım, ne dedik be, al müşterini başına çal, senin olsun. Onların masaya geç bi de istersen, beraber gülersiniz bana, sen seversin eğlenceyi."

Natasha'nın geçmesine gerek kalmadan lafı koyup yerimden kalktım, gidebileceğim tek yer olan lavaboya ilerledim. Böyle konuşursa tepkimi alırdı. Erkek WC yazan kapıyı pataküte açıp en baştaki kabine daldım.

"Hımmm humm- la bebe gardaş kapısız yerden mi geldin."

Anlaşılan doluydu. Ayrıca Ankara ağzı sezmiştim. Bu çirkin şam şeytanı kılıklı adamın yanından çıktığım gibi yan kabine geçtim. Kapağını kapatıp klozetin üstüne oturdum.

"Lan bana laf söyleyeceğine kapını kilitle, mağarada mı yaşıyonuz anlamıyorum ki amınakoyım. TORBAYA sıç camdan dışarı at sen, aynen aynennn."

Cebimden çıkardığım sigarayı dudağıma götürdüm ve ceplerimi yoklamaya başladım. Neredeydi kibritim? İç ceplerime kadar bakmış ama yine de bir şey bulamamıştım. HİÇ istemeyerek ve gönülsüz ama gururlu bir şekilde yandaki elemanın olduğu kabine doğru tıklattım.

"Abi kibrit var mı, kusura bakma az önceki davranışım için. Yüzyüze bakıyoruz sonuçta aramız kötü olmasın. Is there anything worth more than peace and love on the planet earth?"

Adam onaylayan mırıltılar çıkarıp kabinin altından bir şey uzatmıştı. Neydi o? Başı siyah mıydı? Kızılımsı. KOLU MUYDU BU? Bu adamın kibritten kolları vardı. Sağ olsun zorla tutuşturdu sigaramı.

"Helalsin abi, seni de yaktık biraz kusura bakma. Allah yakmasın. Yananı görür Allah. Ayağını yorganına göre uzat. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar ve niceleri."

Ve ekler;

Adam bilmiş bilmiş mırıltılar çıkardı, bu sefer de KEDİ mi olmuştu bu adam amk mırmırmır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Adam bilmiş bilmiş mırıltılar çıkardı, bu sefer de KEDİ mi olmuştu bu adam amk mırmırmır. Ben tam bu düşüncelerle boğuşurken sonunda o çok merak ettiğim sesini duymuştum.

"Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak

Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?"

Hmm... Çok severdim Mazik Hikmet. Komün yaşam hakkındaki kitapları muhteşemdi. Özellikle böceğe dönüştüğü şiiri... Masterpiece.

Sigaranı dumanı bir süredir açık tuttuğum gözlerime kaçtı, gözüm mü dalmıştı benim? Zaten sigaram da bitmişti. İçime oturmuştu söylediği söz. Gözlerim kararırken hiç cebelleşmedim Azrail'le, kapadım gözlerimi. Baejin eğlenedursun benim içim çoktan geçmişti. Bu pis erkek WC'de ölmek belki de kaderimdi.

Kıromazov Kardeşler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin