Hiç. Hiç gidilmezdi. Yağmurda gidilmez, güneşte gidilmez, bu havada hiç gidilmezdi. Son kez Baejin'e dönüp şansımı denemek istedim, keçi inadı vardı adamda. Ama biz çabalayacaktık, çabalayacaktık ki istediğimize ulaşalım.
"Kanka, gel bırak yarın gideriz. Ya Baejin lütfen, bak böyle yapma. Gözlerime bak Baejin, gözlerime bak, bende kal."
Baejin'e malum yer için 'yarın gidelim' dediğimde bir fenalaşmıştı, ayılıp bayılmaya başlamıştı. Utanmasa yanaklarını şişirip kıvılcım gibi nefesini tutacaktı. Bayılınca hemen kolunun altına girip el değneğine dönüştüm (mecazdır). Ayakları boşalmıştı. Bu konularda biraz hassastı ve ziyaretini geciktirmeyi sevmezdi. Kuralları vardı. Bu kuralları asla çiğnemezdi. Benim içtiğim bardaktan su içmez, çatalımı kullanmazdı. Eve sağ ayakla "selamünaleyküm" der girer, sol ayakla tokalaşıverir ve çıkardı. Ama türlü cinsel hastalıklar da Baejin'de çıkardı hep. Anlamazdım sebebini.
Anlamazdım, anlamazdım... Kadere de inanmazdım...
"Gidecez."
Söylediğim şeyle gözleri büyüdü. Yaprak misali titremişti. Ben ise ona karşı koyamayıp pes etmiştim. Baejin'in bu kadar ayılıp bayıldığı mevzu ise tam bir klasikti. Bizim klasiğimiz.
"Kanka harbi mi? Ohhh Brad, dolapta bi tatlı buldum. Yeşil bir şey, ıspanak tatlısıymış, senin valide yollamış..."
Benim kardeş güzeli aniden kendine gelirken o derdini bize anlatadursun, ben de içinde olduğumuz durumu kısaca özet geçeyim.
★ Baejin Young Hamilton Yılmaz (25)
Sabıka kaydı yok, işinde bir adam (tahminen CIX grubunda idol). Boş anlarında Akit Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapıyor. Anlayacağınız kültürün, edebiyatın ve karizmanın öz evladı kendisi. Çayı şekersiz içer, kahveye üç kaşık şeker koyar, Starbucks'a beraber giderseniz de siz ne alıyorsanız aynısından söyler -ama küçük boy. Ortamı bozmaz. Mert adamdır.
Bu kadar özellik dizdim, yazdım, çizdim; şimdi bana diyeceksiniz ki bu adamın hiç kötü huyu yok mudur? Vardır efendim. Bir tane vardır. Hem de yalnızca bir (1) tane vardır. Her güzelin bir kusuru olduğu gibi Baejin'in de bir sorunu vardır ki... Kadınlara karşı koyamaz.
Ağlayan kadına dayanamaz. Aslında, gülen kadına da dayanamaz. Esmer mi? Âlâ. Sarışın? Ayıpsın. Kızıl? Favorisi. Asla ayırmaz birbirinden. Dil, din, ırk ayrımı olmaz Baejin'de. İşte böyledir Baejin. Kötü özelliğini sayarken bile iyi özelliği çıkar karşıma, bir kez daha şaşırırım. Her özelliğine tekrar tekrar şaşırırım ama aşık olmam, çünkü ben aşık olursam o daha çok aşık olur. İlişki sorunlarından hep çok çekmiş ve de daha fazla seven taraf olmuştur. Ha ayrıca, can kardeşimdir. ★
Karakter tanıtımından sonra şu an gitmekte olduğumuz yer aşikar, sus indiririm. KADIN denince akla 06 Ankara Pavyon'dan başka yer gelmez. Baejin'in her ay idollükten kazandığı üç beş kuruş parayı yatırdığı, üstüne benim berberlikten kazandığım parayla da ekleme yaptığımız kadınlar; beraber yaşadığımız bu küçük eve düşen yıldırımın ta kendileriydi. Pavyona uğramadığımız geceler bu yüzden gözüme uyku girmezdi. Güneş tepeye yükselene kadar elektrik, su, doğalgaz ve de internet faturalarını düşünür dururdum.
" ...ama kanka ben böyle tatlı yemedim. Yeşildi sonuçta, hiçbir şey beklemiyor insan- ayrıca garibimsi. Ağzına verecem aç bakayım ağzını, tadına bak."
Öyle de güzel, tatlı konuşurdu ki gel de dinleme. Kafamı olumlu anlamda sallarken ve ağzını aralarjeb Natasha'dan gelen görüntülü aramayı açtım, hazırlıklar başlamalıydı.
Natasha da az orospu değildi.
