Hermione Granger
Yemek için büyük salona geldiğimizde Ron'un kusması bitmişti. Yemeğimi bitirdim şuan tatlıları deniyorum. Ayrıca Hagrid'in yaptığı konuşmadan sonra artık insanların kan ayrımı yapmasını umursamayacağım. Gözlerim büyük salonu taradı Malfoy'un yeni geldiğini görüyorum bu garip çünkü yemek saatinin bitmesine az kaldı.
Tek garip şey bu değil onu gözlemlediğimde bir şeyin onu korkuttuğunu fark ettim. Draco Malfoy korkuyor mu? Rüyamda görsem inanmazdım. Ardından Yn geldi onu uzun süredir görmemiştim. Sakindi. Her zamanki gibi. Yemek yemek yerine bir elma alışını izliyorum.
Gözleri beni bulduğunda daldığımı fark etmemiştim. Bu ikinci kez oluyor çok utanç verici. Ve her zaman gözlerimi kaçıran ben oluyorum ama geçen hafta ona söylediğim sözler aklıma geldi. Suçluluk duygusu beni bunalttı.
Ona küçük bir gülümseme gönderdim. Boş bakışlarında hiçbir şey değişmedi. Kaşlarını çattı ve hızlıca kalkarak büyük salonu terk etti. Bana hala sinirli miydi? Bunu görmezden gelmek istemiyorum peşinden gidecekken bir el beni durdurdu. Ginny'di
"Nereye gidiyorsun daha tatlını bitirmedin" Gözleri boştu. Tıpkı Yn ile olan konuşmasında ki gibi.
"Acil bir şey hatırladım gitmem gerek" Gözlerindeki bakış değişmiyordu sanki uyurgezer gibi ama bunun olması imkansız.
"Peki" diyerek önüne döndü onunla sonra ilgileneceğim. Ama arkamı döndüğümde Yn çoktan gitmişti. Nereye gittiğini az çok tahmin ediyorum ama slytherin ortak salonuna girmem imkansızdı. Tekrar Ginny'e baktım.
"Hey Ginny" Bana doğru döndü gözleri artık boş değildi. Bu sefer gerçek hissettirdi.
"Efendim herm" Bana bir gülümseme gönderdi sanki az önce benimle konuşmamış gibi. Bir şeyler oluyor ve ortaya çıkmasının uzun süreceğini sanmıyorum.
"Yok bir şey sadece iyi akşamlar diyecektim"
"İyi akşamlar Hermione" Gülümseyip önüne döndü. Masadan kalkıp ortak salona gitmeye karar verdim. Çoğu kişi zaten merdivende bu yüzden kolayca ortak salona döndüm. Elime Hogwars'ın tarihi adlı kitabı alarak masama oturdum. Bu kitap favorilerimden. Hevesle kitabıma başlıyorum.
Harry Potter
O arabayı ağaca vurduktan sonra şimdi buradayım. Gilderoy Lockhart ile cezada. Asıl saçmalık bana verdiği ceza hayran mektuplarına cevap yazdırması. Onun sesini duyana kadar sıkıcı işime devam ediyordum.
"Hayran mektuplarıma cevap yazmaktan daha iyi bir ceza düşünebiliyor musun Potter?" Benimle dalga mı geçiyor? Başımı hayır dermişçesine salladım. Kocaman gülümsemesiyle önüne döndü. Tam önüme dönecektim ki bir ses dikkatimi çekti.
"Gel... Bana gel."
"Ne?" Profesörün bana baktığını gördüm.
"Affedersin?" Kafasının karıştığı çok belli.
"Şu ses" Sanki hiçbir şey duymamış gibi davranıyor.
"Ses mi?" Bir ses duyduğuma eminim. Yukarıdan geliyordu ama yukarı baktığımda hiçbir şey göremedim.
"Duymadınız mı?" nasıl duymaz?
"Neden bahsediyorsun, Harry sanırım kafan karıştı" Doğru duyduğuma eminim. Kafam karışmadı.
"Buna şaşırmamak gerek saate bak. Neredeyse dört saattir buradayız. Eğlenirken zamanın akıp geçmesi ne ürkütücü." Dört saat mi cidden dört saattir burada saçma mektuplara cevap mı yazıyorum? Birde eğlenceden bahsediyor ne eğlence ama!
"Bence gitmelisin Harry bu kadar yeter" Sonunda.
"Teşekkürler profesör" hızlıca sınıftan çıktım.
"Kan. Kan kokusu alıyorum."
Kafam hızlıca duvara döndü o seslerin gerçek olduğunu biliyorum.
"Seni parçalayacağım."
Elimi duvara koyup sesin nerden geldiğini anlamaya çalışıyorum.
"Seni öldüreceğim."
Birini mi öldürecek? Hızlıca duvardaki sesi takip etmeye çalışıyorum.
"Öldüreceğim!"
Hızlıca koşuyorum. Damarlarımdan panik akıyor. Birini öldüremez.
"Harry!" Hermione ve Ron'u görünce anında durdum seste kesildi.
"Sizde duydunuz mu?" Panikle soruyorum. O ses gerçek ve birini öldürmek istiyorum buna engel olmalıyım.
"Neyi duyduk mu?" Gerçekten duymadılar mı? Bu imkansız.
"Şu sesi."
"Ses mi? Ne sesi?" Onlara ofiste olanları hızlıca anlatıyorum. Bana sanki deliymişim gibi bakıyorlar. Bununla şimdi uğraşamam.
"Birini öldürecek." Hızlıca koridorda yürüyorum. Arkamdan Ron'ların geldiğini hissediyorum. Gitmemelerine sevindim. Yerde su görünce yavaşlıyorum. Duvarda kanla yazılmış bir şeyler görünce durdum.
Bayan Norris. Duvarda asılı ve hareket etmiyor. Kanlı yazıya bakıyorum.
"Sırlar odası açıldı. Varisin düşmanları, kendinizi kollayın." Kanla yazılmış. Herkesin buraya gelişini fark ediyorum. Harika şimdi bunu benim yaptığımı düşünüyor. Herkes şaşkınlıkla duvara bakarken Filch'in gelmesini izliyorum.
"Burada neler oluyor? Yolu açın!" Kedisini görünce tepkisini izliyorum. Gözleri beni bulunca hızla yanıma geliyor.
"Sen benim kedimi öldürdün! Sen katilsin. Seni öldüreceğim" Yakamı tuttuğunu hissedince paniğim arttı. Dumbledore'un sesini duyunca rahatladım. Yakamın bırakıldığını hissediyorum.
"Herkes yatakhanelerine gitsin! Siz üçünüz dışında." Harika. Herkesin gidişini izliyorum.
"Kedin ölmedi Argus. Sadece taşlaşmış."
"Tahmin etmiştim orada olmamam büyük şanssızlık. Onu kurtarıcak büyünün ne olduğunu biliyordum." profesör Lockhart'ın burada olmasını gerçekten isterdim.
"Kedin ölmedi, taşlaştı Argus ama bunun nasıl olduğunu açıklayamam." Ölmediğini duymak beni sevindirdi.
"Potter! O yaptı kedimi o öldürdü." Ne?
Yn slytherin
Harry'i nasıl suçladıklarını izliyorum. Gerçekten onun böyle bir şey yapacaklarını düşünmeleri komik. Nasıl buraya geldi? Herkesten önce bunu yapması imkansız. Ama bahanesini dinleyince azda olsun şüphelerim azaldı. Yine kurtuldun Potter.
Cezadan sonra yemek yemeden ortak salona gitme fikri biraz garip olsa da kabul edilebilir bir bahane. Peki Hermione onun burada ne işi var? Onun bu işlere bulaşmasını istemiyorum. Sonunda Dumbledore'un
"Herkes dikkatli olsun" Sözünü dinledikten sonra herkesin dağılışını izliyorum. Hızlıca koridorlarda ilerliyorum. Sonunda başlamamız güzel bir şey gülümseyerek ortak salona giriyorum.
Hermione Granger
Harry'nin garip sesler duyması garip. Bunu ona da açıkladım ama anlamak istemiyor gibi görünüyor. Sırlar odası onun ne olduğunu az çok biliyorum ama duvarda ki kanlı yazıdan sonra sanırım profesöre sormam gerekecek.
Yatakhaneye giderken aklımdan geçen şeyleri kapıya ulaşınca durduruyorum. Yarın ki biçim değiştirme dersi için yanımda oturan kızın sakatlandığını duydum. Derste yanıma umarım tembel birini oturtmazlar.
İçimden bir ses Yn Slytherin'in bu olaylarda bir parmağı olduğunu söylüyor. Ama kanıt yokken onu suçlamak istemiyorum. Kafamdaki düşünceleri atıp uyumaya odaklanıyorum.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yavaş yavaş olaylara giriş yapıyorum hikaye yavaş biliyorum ve böyle de tutucam hızlı bir şey istiyenlere uygun değil şimdiden belirtiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hermione x yn slytherin
FantasíaSlytherin varisi sonunda hogwarsa gitmeye karar verir. Bu durum altın üçlünün dikkatini çekerse ne olur? Peki slytherin varisi her şeye rağmen karanlık tarafa çekilecek mi yoksa aşk onu kurtaracak mı? Bu hikayede yn kız yani homofobiksen hikayeye ba...