Belki de sana kıyamıyorum, hançerim boğazındayken hem de

91 8 6
                                    



Jisung, yetiştirilmiş bir asker.

Mükemmel bir suikastçi.

Kraliyet hayatını yönetime değil öldürmeye kullandırtılmış bir şaheser.

Tanrı tarafından ona verilmiş bu kana susamışlık,kusursuz bir cinayeti işletebilecek kadar güçlüydü.

Ve yine tanrı tarafından verilmiş, kabul etmemek için çokça kor alevlerde yürümüş merhameti vardı.

İşler burada tüm pürüzlerini gösteriyordu işte.

Gözleri yok etmek için arar,bulur fakat bir adım atmaya kalkışsa bu içten içe sahip olduğu merhamet duygusu onu durdururdu.

Annesi çocukluğundan beri fark ettiği bu duyguyu söndürebilmek için Jisung'un küçük bedenini acılar içinde kıvrandırmıştı.

Önünde Jisung'un çok sevdiği saray hayvanlarının başlarını gövdelerinden ayırmış, her idam kararı çıktığında Jisung'a bunu en ön safhalardan izlettirmişti.

Jisung gözlerinden kanlar akacak kadar çok vahşete tanık olmuş,bunun masum olduğuna inandırılmıştı.

Bebekliğinde eline bir hançer tutuşturulmuş,daha emmesini bilmediği parmakları bu hançere sıkı sıkıya bağlandırılmıştı.

Eti tırnağına nasıl bütünse,Jisung'a da adaletsizliği hırsına bürümüş insanları öldürmek bütündü.

Jisung annesinin tanrıdan beklediği adaletti.

Onun kibri,damarlarından intikam için fokurdayan kanı,adaletinin elçisiydi.

En başından beri sevgi altında zulmü görmüş bir iblisti belki de.

Yalandan sarılmaların ve teşviklerin fazlası için her antrenmanda küçük bedenine tüm dünyanın acısını taşımakla yükümlendirilmiş Jisung'un derisi yaralarla kaplıydı.

En çok sırtında vardı.Hiçbir zaman kimseye güvenmemesi gerektiği böyle öğretilmişti.

Sırtından defalarca kez hançerleyen bir şeytanın oğlu, asla şeytana suç bulamamak için bir yalanı yaşamıştı.

Elleri çiziklerle doluydu.

Tuttuğu hançerin uçlarından dirseklerine kadar dikenli sarmaşıklar sarmıştı ellerini. Ne çekebiliyor ne de tutabiliyordu şimdi o hançeri.

Ya elleri kesilecek ya da son acıyı dindirmek için kendine saplayacaktı.

Sırtındaki fiziksek yaralardan çok zehrinden önünü göremediği,düzgün düşünemediği kalbi de yaralıydı.

Han Jisung'un kurtuluş sandığı her şey onu öldürecek son darbelerdi işte bu kadar açıktı her şey.

Gözleri siyah bir kuşakla kapatılmış,ellerine halatlarla zehirden bilenmiş kılıçlar sarılmıştı.

Her neye bu kadar uğraşırsa uğraşsın, o kılıcı boşluğa salladığından habersizdi.

Gücü tükendiğinde çıkaramayacak.

Gücü tükendiğinde karanlıktan korkacaktı.

Kafası bunlarla dolup taşırılmış,bağlanan kuşaktan kör olduğuna inandırılmıştı.

Tıpkı düşmanının hiç kimse olmadığını bilemeyip boşluğa salladığı kılıcını durmadan savurduğu gibi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 03, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Little King/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin