Sonum Seven Kalbim Olacaksa En Güzel Yerinde Ağırlamaya Devam ederim Seni

142 27 46
                                    

"Sonum seni seven kalbim olacaksa,en güzel yerinde ağırlamaya devam ederim seni."

"Ne diye bu aptal yüzüğü hala takıyorsun?O yüzük senin itibarını,geleceğini yok edecek ancak sen hala ısrarla takmaya devam ediyorsun?"

"Çok sevdiğim birinden aldığım ilk hediyedir bu.Laflarını geri al ki karşılığında kelleni almayayım!"

Minho'nun yüzüğü Jisung'a utana sıkıla bocalamalar içinde vermesinin üzerinden 1 gün geçmişti.Minho artık çok daha dikkatli oluyor,sürekli Jisung'un hal hareketlerini inceliyordu.Ama ne zaman yanına gitse onu elindeki yüzüğe dalmış bir şekilde buluyordu.Bu Minho'yu sevindiriyor,acaba başka nasıl hediyelerle mutlu olur diyerek sabahlara kadar düşündürüyordu

Minho bazen içinde uçan kelebeklere anlam veremiyordu.Jisung'u gördüğü zaman bedeninin garip tepkilerine de.Her gece yatmadan önce düşünüyor,bir sonraki günkü hareketlerini ekstra bir tutumla ayarlıyordu.

Minho bu durumdan fazlasıyla hoşnuttu.

Yine saray halkı büyük bir heyecanla sabaha uyanmıştı.Hizmetliler alel acele sarayın tüm perdelerini açıyor,sarayı havalandırıyor,her gün değiştirmek zorunda oldukları zambakları değiştiriyordu-ki Minho bu zambaklara güller de eklemişti.-,masanın üzerine saten örtü örtülüp tabaklar aynı hizada diziliyordu.Çatal kaşıklar öğün sırasına göre koyulmuş,masanın üzerine belli aralıklarla çiçek dekorları eklenmişti.

Minho tüm bu kargaşa arasında Jisung'un uyanmamasını umarak onun odasının önüne geldi.Kapıyı iki kez tıklattı.

Ses yoktu.

Bir kez daha tıklattı.

Yine ses yoktu.

Hala uyuyor olduğunu düşündüğünden kapıyı kolundan tutarak yavaşça itti.

Tahmin ettiği gibiydi.

Jisung uyuyordu.

Yine geceliği sırtından sarkmış,beyaz teni yatağının çaprazındaki pencereden gelen güneş ışığıyla parlıyordu.Saçları beyaz yastığına tel tel dökülmüş, kahverengileri kızıla çalıyordu.

Minho ses çıkarmadan onun önüne geçti.

Geçmesiyle beraber gördüğü manzarayı ise hayatı boyunca gördüklerinin en güzeli ilan etti.

Jisung'un iki eli de üstündeki örtüyü tutuyordu.Yastığa dayanmış yanağı kırmızı dudaklarını büzmüş,küçük burnu güneş yüzünden kırışmıştı.Kirpikleri parlıyor,kapalı gözleri arada bir titriyordu.Uyanacağını anladı Minho.Ancak bir şey fark etti.Elinde hala Minho'nun taktığı yüzük takılıydı.Bu bir farklılıktı çünkü Minho Jisung'u bir kez daha uyurken görmüştü ve ilk gördüğü zaman elindeki tüm yüzükler yatağının yanı başındaki komidinin üzerindeydi.Komidine baktı.Jisung'un kendine ait olan yüzükleri onun üzerindeydi.Demek ki Jisung yüzüğü çıkaramayacak kadar çok sevmişti.

Minho gülümsedi.Aklı bir anda uçtu gitti.Yatağın karşısındaki kanepeye oturdu.Kafasını geriye yasladı ve tavana baktı.İçinde garip bir heyecan, tanımlayamadığı bir mutluluk vardı. Bir yandan hafif hafif gülümsüyor elleriyle oynuyordu.

Tavandan gözlerini çekip Jisung'a baktı.Ancak Jisung zaten uyanmış,Minho'ya bakıyordu.

Minho aniden durdu.Elleriyle oynamayı kesti.İrileşmiş gözlerini küçülttü ve boğazını temizledi.

"Günaydın Jisung."

"Günaydın Minho."

"Kralım lafını bir kenara attığımız iyi oldu.Kolay alışmışa benziyorsun."

Little King/MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin