"nereye bakıyorsun öyle?"
renjun karşı çardaktan gözlerini ayırmazken yüzündeki rahatsız ifadeyi silmeden gelen arkadaşının da yanında yerini almasını bekledi.
"yuta okula girerken seni izledi. ne iş?"
gözleri büyürken hızla arkadaşına döndü oğlan.
"beni mi izledi? doğru gördüğüne emin misin renjun?"
renjun arkadaşının heyecanına gözlerini devirirken arkasına yaslandı. bu sırada xiaojun da oturmuş ve ellerini sıranın üstüne bıraktığı telefona götürmüştü. amacına ulaşamadan onu engelleyen arkadaşı ise fazlasıyla sinirliydi.
"ver şu telefonu renjun."
"inanamıyorum sana xiaojun. daha dün ağlıyordun yanımda, şimdi sırf gözlerini sana çevirmeye zahmet etti diye gardını indirecek misin yani?"
yanan gözlerini haklı olduğunu bildiği arkadaşından kucağına düşen ellerine çevirdi. utanıyordu kendinden. ne zaman bu hale gelmişti?
"üzgünüm, bir iki güne kadar toparlayacağım."
sinirli hali hala yerindeyken belli etmemeye çalışarak yumuşak bir sarılma verdi en başından beri yanında olan arkadaşı. tek eli saçını okşarken diğer eliyle de sırtını sıvazlıyordu. amacı arkadaşını üzmek değildi. sadece ona değer vermeyen birini hayatının merkezine koymasına sitem ediyordu.
"seni düşündüğüm için böyle konuştuğumu biliyorsun. o seni hak etmiyor xiaojun. bırak gitsin."
-
evet arkadaslar birakin gitsin
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cruel, xiaojun & yuta[✓]
Hayran Kurgu[düzyazı, texting!kısahikaye] mesajlaşırken zamanın nasıl geçtiğini anlamadığı oğlanın okulda yüzüne bakmaması xiaojun'un canını yakıyordu.