-Y e d i-

14 2 1
                                    

"Safir?" 

dedim şaşkınca, Ahu bana garip garip bakıyordu.

"Kader işte"

dedi ve gülümseyerek karşımdaki sandalyeye oturdu. Umut sinirle ayağa kalkıp Safir'i kaldırdı.

"Sen kimin masasına oturuyorsun lan it"

dedi ve bir yumruk attı, baya sertti ve Safir sendeleyerek bir iki adım gitti. Samet hemen kalktı ve Umut'u tuttu. Ahu da ayağa kalktı, bende refleks olarak ayağa kalktım. Safir'in dudağı patlamıştı. Safir'in yanına bir kız geldi, Safir onu umursamayarak Umut'a bir yumruk attı. Umut ona, o Umut'a derken içeri Serkan Hocanın girmesiyle kavga son buldu.

"Ne yapıyorsunuz çocuklar? Okul ortamındayız! Yaptığınız örnek bir davranış mı sizce?"

dedi Safir pişkin pişkin gülüyordu. Umut ise;

"Hocam,"

diyecekken Serhan Hoca sözünü kesti.

"Açıklama duymak istemiyorum Umut! İkinizde müdürün odasına. Hemen!"

dedi ve kantinden çıktı, Umut pek de umursamadı. Umut'un kaşı patlamıştı ve dudağının kenarı hafif kanıyordu. Hemen kantinci abladan bir peçete ve su aldım. Önce peçeteyi hafif ıslattım ve Umut'un kaşını sildim.

"Acıyor mu?"

dedim. Kafasını hayır anlamında iki yana salladı. Öğlen arası olmuştu ve biz çantaları toplayıp okuldan çıktık. Öğleden sonra gitmeyecektik.

"Ya çok güzel bir cafe açılmış. Gidelim mi?"

dedi ve kedi gibi baktı, bu hayır derseniz trip yiyeceksiniz demek oluyordu, bizde el mahkum kabul ettik. 

Cafe çok şık bir yerdi, loş ışıkları vardı ve küçüktü. Zengin yeri gibi durmuyor aksine öğrenci yeri gibi duruyordu. Kafamı sağa doğru çevirdim ve Koray karşı masada 4 erkekle oturuyordu. Umut bana baktı;

"Bir şey mi oldu Avşin?"

dedi ve baktığım tarafa baktı.

"Yok hayır"

dedim, Ahu benim baktığım tarafa baktı ve Koray'ı gördü. İmalı bakışlarına bir süre maruz kalmış olsam da pek sorun etmemiştim. Sonuçta beni görse yanıma gelip konuşacak hali yok ya? Yoktur inşallah.

Garson gelince herkes siparişlerini söyledi. Çantamdan sigaramı çıkarttım ve Samet'e uzattım, iki tek aldı, birini Umut'a uzattı. Ahu içmiyordu zaten. Samet'ten çakmağı alıp sigaramı yaktım. Tam da o sıra Koray ile göz göze geldik. Sakallarını kesmişti, bu haliyle de yakışıklıydı. Allah'ım ben ne sevap işledim de bununla karşılaştım?

...

2 hafta sonra

Şuan tam da neredeyim biliyor musunuz? Safir'in abisinin düğününde! Benim burada ne işim var? Tabii ki babam. Neymiş gitmeliymişim? Bababa sanki bensiz düğün olamayacak! Ve işin en garip tarafı da hem Mert Bey hem de Koray buradaydı. Neyse sakiniz.

Düğün şarkıları falan derken sıra dansa gelmişti, Koray yanımıza geldi.

"Müsaadenizle"

diyerek elimden tutarak kaldırmıştı beni. Babam gülümsedi ve tek elini piste doğru açtı. Koray ellerini belime dolarken bende ellerimi boynuna doladım. Safir'in bizi gördüğünde surat ifadesini görmeniz lazımdı. Koray, giydiği takım elbisesiyle çok yakışıklı olmuştu ve siyah ceketinin cebinde benim kıyafetimin renginde bir mendil vardı, kesinlikle bunu sormalıydım. Benim üzerimde ise vişne kırmızısı renginde, kısa bir elbise vardı. Saçlarımı düzleştirmiş, makyajımı ise özenle yapmıştım. Neden özendiğimi bende bilmiyorum, sormayın yani.

"Cebindeki mendil?"

dedim soru sorarcasına. Gözlerini gözlerime kilitledi ve konuşmaya başladı,

"Öylesine koymuştum."

dedi. Alnını alnıma dayadı ve şarkıyı tekrar etmeye başladı...

"Sana gönlümü verdim ey nazlı güzel."

36 yılık birikimimle bu çocuk olur diyorum!

İçeri silah sıkılması ile Koray ellerini belimden çekti ve beni arkasına aldı, ya yine olay yine olay yeter be! Ağız tadıyla sevdiceğimizle dans bile edemiyoruz(!) Babam ve Mert Bey gözden kaybolmuşlardı.

"Nerede o itler!?"

diyerek bağırdı, pardon böğürdü oradaki takım elbiseli adamlardan biri. Safir'in abisi, gelini arkasına almıştı.

"Kimden bahsediyorsunuz?"

dedi Safir'in abisi.

"Piç kurusu baban, Hakan Demir ve Mert Özaslan."

diyerek tekrardan bağırdı ve silah çekti adam, o sırada bize doğru baktı, ben Koray'a daha sıkı sarıldım. Adamın yanındaki korumalardan üç tanesi yanımıza doğru geldi, ve biri beni biri Koray'ı tuttu. 

"Gelmişinizi geçmişinizi sikeyim sizin oruspu çocukları"

duyduğum son şey bu sözlerdi.

***

Okurlar: 1Bölüm olaysız geçsin?
Yazarınız: Bak bak hobbaaaa PUHAĞSÖÇMSÇ

Vişne Reçeli| Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin