Çocuğa tekrar görüldü atmıştım. Pişman değildim, yine olsa yine yapardım. Ders başlamıştı, ben de kafamı sıraya koymuş uyumaya çalışıyordum. Ve evet uyuyamıyordum.
...
Bütün dersler boyunca uyuyamamıştım, ama derste dinlemiyordum. Aklım bana yazan kişideydi, kişi diyordum çünkü hakkında hiçbir şey bilmiyordum. Acaba sormalı mıydım? Yada konuşmalı mıydım? Niye kafaya takıyordum ki? Belli ki benimle uğraşmaya çalışan biriydi. Son ders zili de çalınca çantamı toplayıp sınıftan çıktım. Yoksa düşünmekten kafayı yiyecektim.
Evde yine bir kavga vardı, seslerden belliydi. Girmek istemedim önce 'ama girmek zorundasın Avşin' diye konuştum kendime. Anahtarı kapıya taktım ve kapıyı açtım. Babam bana baktı, kendini topladı;
"Hazırlan."
dedi net bir sesle. Kafayı yemek üzereydim, bana emir vermesi, beni sadece emir vermek için kullanması yoruyordu, kırıyordu, sinirlendiriyordu.
"Nereye gideceğiz?"
dedim sinirli olmaya çalışan sesimle.
"Davete"
Dedi. Küçük bir aydınlanma yaşadık arkadaşlar sakin.
Yukarı çıktım ve siyah saten elbisemi giydim ,elbise dizlerimin bir karış üzerindeydi, saçlarımı da kendi haline saldım. Normal bir eyeliner, maskara ve kırmızı ruj makyajı yaptım. Son kez aynada kendime baktım. Çantamla aynı renkteki ayakkabılarımı da giydikten sonra babamı beklemeye başladım. Bir yandan da telefonumla ilgileniyordum, üstten düşen bildirimle gözlerimi kocaman açtım.
'Davette bekleniyorsun güzellik:)'
Mesaja tıkladım, artık sıkmıştı.
Bilinmeyen numara| Çevrim içi
054*:Davette bekleniyorsun güzellik:)
-Artık sapık olduğunu düşünmeye başlıyorum.
054*: İnsan gelecekteki kocasına sapık der mi? Alındım.
-Fazla iddialısın
054*: Sadece sana
Babamın sesiyle telefonumu çantama atıp aşağı indim. Arabaya bindim ve evin bahçesinden çıktık. Arabada büyük bir sessizlik vardı. Her an bağırıp çağıracak gibi duruyordu. Ne davetiydi bu? 6 dakika sonrasında, zaten gelmiştik geleceğimiz yere. Ev bir yeri anımsatıyordu, geldiğim 2. davet ve aynı yer miydi? Tesadüf müydü? Babam elini belime koyarak bana yön verdi, kapıdaki adam babama başıyla selam verip masamıza kadar eşlik etti. O sırada davet sahibi Mert Özaslan ve oğlu Koray Özaslan yanımıza geldi. Mert Özaslan, 45'li yaşlarında olmasına rağmen çok yakışıklıydı. Siyah saçları, siyah gözleri ve yapılı vücuduyla dikkat çekiyordu. Koray Özaslan ise Esmer teni, ela gözleri, siyah saçları ve yeni çıkmış sakalları ile oldukça yakışıklıydı. Kasları olduğunu ise 5 metre uzakta olsa bile anlayabilirdiniz.
"Hoş geldiniz, gerçekten çok mutlu olduk"
dedi Mert Bey. Oğlu Koray ile sürekli bir göz teması içerisindeydik. Babam, Mert Beyle uzun uzun konuştuktan sonra Mert Bey diğer davetlilerle de ilgilenmek üzere yanımızdan ayrıldı.
***
Şükür Avşin çocuğumuza cevap verdi PUHAĞDÇMVÇÖFMV
ne düşünüyorsunuz bölüm hakkında?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vişne Reçeli| Yarı Texting
Literatura FemininaKelebeği hala yaşayanlara ithafen:) 054*:Bizde vişne olabilirdik, ikimiz bir olabilirdik. 054*: Ama olamadık. 054*:Reçeli sevdiğin kadar sevsene beni 054*: Belki oluruz o zaman. 054*:Afiyet olsun yavrum.