0.4

8 1 0
                                    

Yeni okulumda ilk güne böyle başlayacağım hiç ama hiç aklıma gelmezdi. Sabah rahat bir şekilde uyandım ve hazırlanmaya başladım kafamdaki sarıyı çıkardım ama hala dikişler vardı. Neyse ki saçım kirli değildi duş almama gerek yoktu, yüzümü yıkadım, kuruladım. Özenli şekilde kıyafetlerimi seçerek giyindim. Hazırlandıktan sonra kahvaltı yapıp evden çıkmak için kapıya doğru ilerledik ve ayakkabımı giydim. Kapının önüne çıktım ve telefondan okulun konumunu açtım yakınmış, yürümeye başladım. 15 dakika boyunca yürüdüm ve yolun kısa olmadığını anlayınca yoldan bir taxi çevirip bindim. Bu kadar uzak olduğunu tahmin etmiyordum, okulun önüne gelince taxiden inip okula girdim. Aslında biraz tırsıyorum yeni insanlar tanımak zordu benim için biraz sağa sola bakınarak okulun içine girdim, hangi sınıfta olduğumu bilmiyordum ama tahmin ediyordum mecburen Çınara mesaj attım.

Ada: Çınar bakar mısın?

Çınar: Neredesin sen bekledim o kadar seni

Ada: Ben hangi sınıftayım biliyor musun?

Çınar: Hehehehhe bizim sınıftasın :)
Çınar : Yani 12/B

Ada: Sağ ol

Evet Çınara karşı soğuktum çünkü kendisi yüzünden kafam kırıldı bence gayet normaldi. Okulun içine girdim ve 12 sınıfların katını aramaya başladım, Koridorda ilerliyordum ve en sonuna kadar gidince 12/B yi gördüm içeri girdim ve evet, içeride Çınar ve tayfası vardı. Tabii ki İrem de oradaydı, yanlarına gittim ve Çınara en uzak yere yani denizin yanına oturdum Deniz 'Günaydın' diye çığırdı birden sakince ve hafif gülümseyerek günaydın dedim diğerleri de bana karşılık verdi. Sınıf ferahtı ama ben nereye oturacaktım? Sonra biraz sohbete daldım, ders zili çaldı sınıf dolmaya başladı herkes bana bakıyordu ne de olsa sınıfa yeni biri gelmiş normal karşılıyorum. Herkes yerine oturdu Çınar bana boş yeri işaret ederek 'Şuraya otursana' dedi bakışlarını ondan ve İrem'den çekerek o boş yere geçtim yanım boştu, hoca sınıfa girdi ve beni çağırdı ayağa kalktım ve hocanın yanına gittim. 'Biri Adaya okulu gezdirsin kim gitmek istiyor?' Çınar ve Derin elini kaldırdı hoca Çınarı seçti. Ama ciddi anlamda istemiyordum naz falan değil, Çınar gülümsemesini saklamaya çalışarak ayağı kalktı ve yanıma geldi. İrem'in bakışları kötüleşmişti ama bu hoşuma gitti. Çınar kafasını 'Hadi' dercesine hareket ettirdi ve kapıyı açtı. Ben önden çıktım 'Eee Adacım' dedi üfleyerek 'Ne ee?' dedim 'Ya hadi ama gerçekten bilerek yapmadım sana zarar vermeyi asla istemezdim' 'Ama bu kafamın kırılmasını engellemiyor' dedim sinirli şekilde o daha da sakinleşti 'Bak burası sanat odası' zaten amacının okulu bana gezdirmek olmadığını biliyordum.

Umurumda değil okulu gezmek istiyordum, koridorda biraz daha ilerledik ve kattaki her yeri gezdik. En kata indik ve dışarı çıktık, spor salonuna doğru ilerledik ilerlerken bana sürekli bir şeyler anlatıyordu, sorular soruyordu ama cevap vermiyordum hiçbirine. Spor salonunun önüne geldik ve içeri girdik gerçekten çok büyük bir yerdi biraz daha bahçeyi gezdikten sonra zil çaldı ve insanlar bahçeye gelmeye başladı. Bir banka götürdü beni ve orada diğerlerini bekledik, gelip teker teker oturdular biraz sohbet ettik Derin le Denizin keyfi yine yerindeydi bana da bulaştı. Bir kaç  ders daha geçti ve yemekhaneye indik sıra sıra yemek alıp masaya oturduk hayvan gibi yemek yerken İrem birden bana bakarak 'Adacım hayatında birileri var mı?'  yani neden şuan bu soru birden herkes bana döndü ağzımdakini bitirerek cevap verdim 'Yok yaa şuan kimse yok' sahte bir gülüşle 'Yaa üzüldüm senin için bebeğim' ben de aynı gülüşle 'Bana üzülmene gerek yok zaten isteseydim olurdu' ALLAHIM bu kız neden bu kadar itici???? Yemeği bitirdikten sonra bahçede takıldık. Aslında okula ısınmıştım öğretmenler falan çok tatlıydı.

3 derse daha girdik ama dersler boştu herkes telefona dalmıştı 3 ders boyunca full telefonla oynadık. Zil çaldı dışarı çıktık okulun önüne geldik İrem ve Oğuz servisle gitti. Derin, Deniz, Çınar ve ben de yolun birazını yürümek istedik. Oğuzla İrem  kuzenmiş onu öğrendim ama birbirlerinden çok farklılar . Biz fark etmeden eve çok yaklaşmıştık kızların evi bize çok yakındı hemen bir üst sokağımızda oturuyorlardı, bu gerçekten çok iyi oldu onların da yolu bizden ayrıldı ve biz yine tek kaldık. 'Ada gerçekten çok çok çok özür dilerim ben böyle olacağını bilsem yapmazdım gerçekten' dedi ama gerçekten çok içten ve samimi konuşmuştu ' Hala canım çok acıyor ama kabul ettim özrünü' dedim birden kahkaha atarak döne döne yürümeye çalışırken düşüyordu koluma tutundu içimdeki hisleri bir kenara fırlatarak evin önüne kadar geldik 'Görüşürüz' dedim 'Akşam belki seni alırım' dedi ve ben cevap vermeden hızlı hızlı ilerleyip gitti.

Kapıyı çaldım kapıyı açan kişi Kumsaldı beni görünce sevindi 'Gel ablacım'  'Dur dur geliyom' içeri girdim ve koşa koşa odama çıktım çantamı kenara bırakıp üzerimi değiştim saçımı da topuz yapıp aşağıya indim rahat  rahat otururken kapı çaldı bu arada evde kimse yok annem nerede bilmiyorum. Kalktım kapıyı açtım ve kuryeydi 'Merhabalar Ada hanım burada mı?' dedi 'Buyurun benim' 'Size bir paket  var efendim' olum ben bir şey sipariş etmedim ama aklımda bir şey vardı. Paketi aldım ve içeri geçtim Kumsal da meraklı meraklı izliyordu, kutuyu açtım içinden okulun mimari çizimi çıktı, tabii ki aklımdaki bu değildi kağıdı kaldırdım ve altından bir not çıktı

Okulu bir daha gezmenize gerek yok burada her şey açık :)

İrem

Tabii ya okulu tamamen gezmemiştik ve doğal olarak yarına kalmıştı. Bu kutu beni baya şaşırtmıştı ama bir yandan da komikti İrem'in böyle bir şey yapacağını düşünmemiştim. Her şey yeni başlıyordu, sırf İrem'in zıttına gitmek için Çınara daha da yakınlaşırım da neysehhh. Çizimi ve notu kutuya koyup odama götürdük Kumsal arkadan gelip 'Abla ne olduğunu anlamadım' dedi 'Boş ver ablacım' dedim gülümseyerek. Gün gittikçe sıkıcı oluyordu Aklıma güzel bir fikir gelmişti. Derini aradım ardından kombinimi değişmeden tam evden çıkacakken Kumsalın tek kalamayacağı aklıma geldi, hemen annemi aradım nerede olduğunu ve ne zaman geleceğini sordum, birazdan geleceğini söyleyince içim rahatladı. Biraz daha bekledim ve annem geldi, o geldiği gibi ben evden çıkıp derinlerin evine gitmek için yola koyuldum. Yolda giderken Çınarın kardeşini gördüm bana el salladı küçük bir konuşma yaptık ve benden ayrıldı. Biraz daha ilerledim ve derinlerin evinin önüne gelmiştim heycanlı bir şekilde kapıyı çaldım ve gerçekten çok güzel orta yaşlarda, esmer, uzun ve incecik bir kadın açtı tahmine gerek yoktu kesin olarak Derin ve Denizin annesiydi enerjik bir sesle *merhabaa* dedi mutlu bir şekilde karşılık verdim ve içeri geçtim. Evin içi sportif ve avangarttı, fark ettirmeden evin içini biraz daha süzdüm.

Annesi bana odalarının yerini gösterdi ben de oraya doğru ilerledim. Odaya girdiğimde büyük bir coşkuyla karşılandım, hoşuma gitmişti ama bir yandan da garipsemiştim. Odayı baya sevmiştim çok samimi duruyordu. Oturduğum gibi hemen dedikoduya başladık aslında tam olarak dedikodu denilemez çünkü bana ekiple alakalı bilgiler verdi. Özellikle de İremle alakalı.

Aşklar yorum yaparsanız bana eksiklerimi söylerseniz kendimi geliştirmeye çalışacağımım 💜💜

MayısHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin