0.6

5 1 0
                                    

'Eee sanırım tatlıyı dışarıdan sipariş etmemiz lazım' gülerek söyledim, tam bir şey söyleyecekken kahkahaya boğulduk ve telefonunu açıp bir tepsi trileçe sipariş etti bana döndü 'Yani bence böylesi daha iyi oldu çünkü o tatlıyı yemelerini pek istemezdim' yeniden gülmeye başladık daha sonra kirlenen yerleri iyice temizledik. Saattin ne kadar çabuk geçtiğini fark ettim saat 19:17 olmuştu sofrayı kurmaya başladım masayı hazırladıktan sonra kapı çaldı Çınar tatlıyı içeri alıp gayet profesyonel bir şekilde dolaba koydu kafamı mutfağa çevirip 'Düşürmedin dimi' masanın yanına kadar gelip 'Ya dalga geçme' 'Tamam sustum' her şey neredeyse hazırdı ve kapı yeniden çaldı, hemen koşup kapıyı açtım ve evet dedem ile anneannem gelmişti ama arkada biri daha vardı.

Bu kızı daha önce görmüştüm evet şimdi aklıma geldi bu kız derinlerden eve dönerken gördüğüm kızdı elinden yetimhane raporları düşen çok şaşırmıştım dedemlerle ne alakası olabilir diye düşündüm ama aklıma pek bir şey gelmedi hemen dedeme sarıldım daha sonra da babaanneme 'Hoş geldiniz şöyle geçin' Çınar araya girerek 'Ben size rahatsızlık vermeyeyim iyi akşamlar' babaannem konuşmaya başladı 'Yemeğe kalsaydın oğlum' dedi tatlı tatlı 'Yok çok teşekkür ederim size iyi eğlenceler' diye cevap verdi Çınar tam gidecekken 'Çınar' dedim döndü baktı 'Efendim' 'Bugün yaptıkların için teşekkür ederim gerçekten çok yardımcı oldun' gülümsedi 'Ne demek iste yeter ne zaman neye ihtiyacın olursa arayabilirsin' vedalaştık ve Çınar eve gitti.

Hemen babaannem yanıma geldi 'Kim bu yakışıklı?' dedi 'ya Babaanne kim olacak normal arkadaşım' 'öyle olsun' dedi imalı imalı. Dedem her zamanki gibi sert duruyordu biraz sohbet ettikten sonra annemler geldi 'Annecim kusura bakmayın işler biraz gecikti' Dedem daha fazla ciddileşti ve yemek masasına oturduk. Mutlu bir şekilde yemek yerken Dedem anneme dönerek konuşmaya başladı 'Ayla sen niye çalışıyorsun, ihtiyacınız mı var?' 'Hayır babacım ihtiyaçtan değil ben zaten eskiden de çalışıyordum, ayrıca Kumsal doğduktan sonra ara verdim' dedi sakin bir şekilde 'Evinin işini yapamıyorsan dışarıya ne gerek var' yemeği bırakıp Dedeme döndüm 'Ne var ki evde dedecim biz gayet yaptık güzel güzel' dedim 'Yemek yapmak senin değil annenin işi biraz sorumlu olmanız lazım bu yaşta hala öğrenemediniz mi?' bu sefer babam araya girdi

'Baba Allah aşkına ne diyorsun biz bu kadar senedir evliyiz eşim de gayet iyi her şeyi de çok güzel yapıyor' dedem yine cevap verdi ve beni iyice sinirlendirdi 'Kadın dediğin çalışmaz arkadaş' bu cümleyi söylediği anda artık sinir seviyem fazlasıyla artmıştı 'Ne alaka ya bu ne demek şimdi geri kafalı yobaz mı olacaksın bu yaştan sonra?' sinirlendiği yüzünden belliydi 'Haddini bil Ada, bu konuya sen karışma' diye bağırdı tam cevap verecekken yanlarında gelen kız ayağa kalkıp 'en iyisi ben gideyim' dedi hiddetle masadan kalkıp bağırarak 'Gerek yok ben giderim' dedim ve ben odama çıkarken babaannem dedeme bağırmaya başlamıştı, kulak asmayıp odama çıkıp cüzdanımla telefonumu aldım hızlıca merdivenleri inip kapıya doğru kapıya gittim annem bana seslendi ama umurumda olmadı kapıyı çarpıp çıktım.

Şuan ne yapmam gerektiğini ve ya nereye gideceğimi bilmiyordum ama yine de yürüyordum Çınarın evinin önüne geldiğimde onu aradım ve dışarı gelmesini söyledim hava tamamen karanlıktı. Çınar yanıma geldiğinde 'Müsait misin' 'Evet tabii ki' olayı tamamen anlattım, aslında baya şaşırmıştı daha sonra beni arabasına götürdü. 'Nereye gidiyoruz?' dedim 'Bilmem, nereye gitmek istersin?' omuzlarını yukarı doğru kaldırıp 'Bilmiyorum' dedim ve yola çıktık sürekli moralimi düzeltmek için benimle konuşuyordu ama nafile. Konuşmayı bırakmıştı ve artık çok geç olmuştu yolu izlemekten gözlerim kapanmaya başlıyordu en sonunda dayanamayıp uyudum. Gözlerimi yarım açtığımda Çınarın telefonla konuşuyordu, 'Bugün gelebileceğimi sanmıyorum Aşkım şirkete gitmem gerekiyor, babamı biliyorsun bu konuda biraz sıkı. Kim olduğunu tahmin etmiştim İrem'di biraz daha konuşup telefonu kapattı, ben de doğruldum ve 'Günaydın' dedim hemen bana dönüp 'Günaydın' dedi biraz gergindi telefonumdan saate baktım 11:17 olmuştu. Telefonumda bir sürü cevapsız çağrı vardı ama kimseyi aramak istemiyordum anneme mesaj attım 

Anne ben Çınar ile beraberim.

Olduğumuz yer oldukça güzel ve sessizdi, 'Kimle konuşuyordun?' dedim Çınar'a dönerek 'Boşver yaa hem ben çok acıktım yemek yiyelim' diyerek konuyu dağıttı bende üstünde durmadım. Arabayı çalıştırdı ve yola koyulduk, 'Nereye gidiyoruz?'  'Çok güzel bir mekan biliyorum oraya gidiyoruz'  'E peki güveniyorum sana' büyük bir avm'nin önünde durduk 'E hadi in arabadan' telefonumu aldım kapıyı açıp arabadan indim ve girişe doğru yürümeye başladım kapının tam önüne geldiğimde Çınar bana yetişmişti beraber bir kahvaltı mekanına girip rastgele masaya oturduk garsonu çağırıp sipariş verdik. Yemek yedikten sonra biraz daha oturup avm'den çıktık, tekrar arabaya bindik Çınar tekrar biriyle konuştu ve evin önüne geldik, 'Çınar gerçekten çok minnettarım sana, çok teşekkür ederim' yüzüne koca bir gülücük kondu ' Rica ederim Hanımefendi ne zaman isterseniz bir telefon yakınınızdayım. el sallayıp eve doğru yürüdüm kapıyı çaldım, annem kapıyı açtı ve bana sıkıca sarıldı ayrıldığımızda 'Çok merak ettim seni yavrum' 'Sorun yok anne. Gittiler dimi?' 'Annecim deden sen gittikten sonra benden özür diledi. Zaten yarın gidecekler.' 'Anne söylediği bütün her şey saçmalıktan ibaretti özür dilemesi bunları unutturmuyor' sinirli bir şekilde eve girdim ve dedem karşımda oturuyordu yüzüne bakmadan odama çıktım, banyoya girdim duş aldım ve çıkıp saçımı kuruladım bir kaç ödev vardı onları yaptığımda saatler geçmişti bile. Telefonuma Derin'den mesaj geldi

Derin: Adaaa

Derin: Ya Ada hızlı bak şu mesaja

Ada: Noldu be

Derin: Telefonda söylemek istemezdim ama şu İrem aptal aptal şeyler söyledi bana

Ada: Ne ile alakalı

Derin: Sen ve Çınar senin Çınar'ı ayartmaya çalıştığını düşünüyor. Galiba dün siz dışarı çıkmışsınız

Ada: Evde olaylar karışınca kendimi dışarı attım

Derin: bir arkadaşı sizi avm'de görmüş

Ada: Öfff git bir de bu kızla uğraş

Ada: Gerçekten hiç mecalim yok

Derin: Ada gerçekten öyle bir şey yok değil mi? Çünkü bu baya aldatmaya girer ve tabi hoş olmaz

Ada: Saçmalama öyle bir şey yok Derin. Ben ne bu kızla ne de sevgilisiyle uğraşamam

Ada: Ayrıca bu kızın hiç karşı cinsten arkadaşı olmamış mı?

Derin: Anladım bebeğim. İrem baya saçmalayın sana söylemek istedim

Ada: Çok sağol birtanem. Bu saatten sonra arama mesafe koyarım, iyi geceler <3

Derin: İyi geceler <3

Telefonu kapatıp masaya bıraktım, sinirlerim zaten bozuktu artık daha da bozuk. Çınarı daha çok yeni tanıyorum tabii ki kızları da ama Çınar ile arama mesafe koymam gerektiğini anlamıştım. Odamdan dışarı çıktım ve aşağıya doğru binerek mutfağa gittim. Kimse yoktu buzdolabını açtım süt aldım, diğer dolaptan da Mısır gereğini alıp ikisini de kaseye döktüm. Bir kaç kaşık aldıktan sonra babaannem mutfağa geldi. "Tatlım neden akşam yemeğine gelmedin?" "Canım istemedi babaanne" babaannem dedemin söyledikleri için üzgün olduğu belliydi, o gerçekten tatlı bir kadındır. "Sana yemek hazırlamamı ister misin?" "Teşekkür ederim hayatım bu bana yeter" yanağını öpüp mutfaktan çıktım hiç kafamı çevirmeden odama çıktım. Güzel bir akşam yürüyüşü iyi gelebilirdi kıyafetimi değişip tekrar aşağıya indim, annemi göremediğim için babama haber verip çıktım. Kulaklığımı takıp yürümeye başladım.



MayısHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin