0.7

1 0 0
                                    

Doğum günüme yani 7 Mayıs'a az kalmıştı, açık konuşmak gerekirse doğum günlerini çok severim. Ben bunun gibi bin bir türlü konu düşünürken dönüp dolaşıp tekrar eve gelmiştim tam eve girecekken Çınarların evinden ses geldi, ses gelen yöne doğru kafamı çevirdim İrem Çınarların evinden çıkıyordu öpüştüler ve vedalaştılar. Hiç görmemiş gibi eve doğru yürüdüm kapıdan içeri girdim odama doğru çıktım üstümü değişip yatağıma yattım. Uyandığımda hava hala karanlıktı dışarıdan bağırma sesleri geliyordu ilk başta umursamadım ses biraz daha yükselince balkona çıktım tartışanlar Oğuz ve daha önce görmediğim karanlıkta bile yakışıklı görünen bir oğlandı. Aklımda bir sürü soru vardı
1. Neden tartışıyorlar
2. Neden burada tartışıyorlar
3. Bu çocuğun telefon numarası ne

3.soru olmadı neyse Oğuz'u çağırmak istemedim ama konuşmalarının içinde Çınar ve İrem ismi geçti, ne konuştuklarını aşırı merak ediyorum Oğuz elini kaldırdı ve tehdit edercesine elini savurdu. İçeri girmek için ayağa kalktım hala onlara bakıyordum. Burnum kaşınmya başladı hayır hayır Ada sakın, sakın hapşırma sak..... Evet malesef hapşırdım o anda Oğuzun ve çocuğun kafası benim olduğum tarafa döndü saklanmaya çalıştım bence görmediler, yani görmemişlerdir ya
umarım görmemişlerdir. Kafalarını tekrar çevirdiklerinde odama girdim biraz polen alerjime sövdükten sonra sabah erken kalkacağım için uyumak zorundaydım. Pek de zor olmadı. Sabah uyandım hazırlandım ve okula gittim Oğuzu gördüğüm anda içimi merakla karışık bir utanma kaplıyordu, beni nerede görse ya kafasını çeviriyor, uzaklaşıyor ya da beni görmezden geliyordu büyük ihtimal dün gece orada olduğumu görmüştü. Çınarla arama mesafeyi koymaya başlamıştım zaten İremin bakışlarını söylemiyorum bile, neredeyse tüm gün kızlarla beraberdik arada bir Çınar ve İrem de yanımıza geliyordu ama genel olarak üçümüz beraberdik. Pek dolu bir gün değildi okuldan hep beraber çıktık Çınar, Derin, Deniz yürümeyi tercih ettiler ama ben gitmedim çünkü Çınarla daha az vakit geçirmem gerekiyordu.
Ondan dolayı otobüse bindim biraz telefonla oynadıktan sonra yolu izlemeye başladım. Biraz erken indim ve Kumsal okuldan aldım eve geldiğimizde dedemlerin gittiğini fark ettim, Kumsalla biraz oyun oynadık, vakit geçirdik. Annemle babam evde değildi oturma odasına gittim koltuğa iyice yayıldım ve düşünmeye başladım benim sevgilim olsa ve daha yeni tanıdığı kız onu bu kadar darlasa bende sorun çıkarırdım İrem cadısının haklı çıkması hiç hoşuma gitmiyordu ama haklıydı.

Annem eve geldiğinde ailecek yemek hazırlamaya başladık çok güzel vakit geçiriyorduk ailemi hiçbir şeye değişmezdim. Yemeği de yedikten sonra biraz oturma odasında oturduk ve sohbet ettik, Kumsal'ı odasına götürdüm uyuttum sonra kendi odama gidip balkona çıktım sandalyede oturdum gökyüzünü izledim yıldızlar parıl parıldı ve 3 gün sonra doğum günümdü. Odama geçip biraz dizi izleyip uyudum.

3 gün sonra

Bu sabah çok mutlu uyandım çünkü doğum günümmm. Hazırlandım aşağıya indim Kumsal birden önüme geçip bağıra bağıra "Doğum günün kutlu olsun abla" diye deli deli hareketler yaparak beni güldürmeyi başardı ona kocaman sarılarak teşekkür ettim. Kahvaltı masasına beraber indik. E tabii annem de babam da kutladı doğum günümü bayılıyorum doğum günüme. Kahvaltı yaptıktan sonra Kumsal ile evden çıkarken babam beni tuttu "Hadi gelin ben sizi bırakayım." aslında bugün yürümeyi düşünüyordum ama böylesi daha iyi olur. Annemi kapı önünde beklerken Çınar bize doğru büyük bir gülümsemeyle geliyordu "Merhaba Altay amca nasılsın?" babam elini Çınar'ın omzuna koyarak "İyidir Çınarcım kızları okullara bıraktıktan sonra şirkete geçeceğim" Çınar anı kolluyormuş gibi "İstersen ben bırakayım zaten yolumuz aynı." hemen atıldım "Gerek yok ya babam halleder değil mi babacım?"  "Nasıl istersen Adacım." dedi. Sağol baba beni kurtardın resmen, Kumsal'ı alıp arabaya doğru yürüdüm sonra arkamı dönüp "Baba anahtar" diye seslendim babam anahtarı attı, arabaya bindik. Çınar'ın yüzüne bilerek bakmadım çünkü bakarsam kesin utanırdım, babamlar da gelince yola çıktık,okula gelmiştik teşekkür edip arabadan indim,okulun kapısına doğru yürüdüm ve sağdaki çardakta kızları gördüm yanlarına gittim oturup zilin çalmasını bekliyorduk okulun kapısına dalmışken Çınar ve yanında o gece gördüğüm çocuk okula girmişlerdi, bunu beklemiyordum hemen kızlara dönüp o gece gördüklerimi anlattım malesef onlar da bir şey bilmiyormuş. Çınar ile o çocuk yanınıza geldiler Çınar konuşmaya başladı "Günaydın arkadaşlar" eliyle çocuğu göstererek "Yeni arkadaşımız Batu kendisi artık bizim sınıfımızda." hepimiz tanıştık. Çocukta sanki şeytan tüyü vardı ama maşallah gün ışığında daha yakışıklı, ben bunları düşünürken zil çaldı sınıfa doğru ilerledik

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MayısHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin