| ~Eremika • Loving Hearts On The Beach~ | (TAMAMLANDI)

~2~

Patenlerimizi eve bırakıp bit kafeye gitmiştik. Herkes içecek sipariş etmişti. Ben sıcak çikolata istemiştim. Eren olsa o da onu isterdi.

"İyi misin Mikasa?"

"Endişelenecek birşey yok Levi."

"Öyle olsun." dedi Levi inanmamış bir yüz ifadesiyle.

Levi'den

Mikasa bugünlerde yine Eren'i hatırlamıştı. Ne zaman unuttu ki? O günden sonra onu çok zor gülerken görebilirdiniz. Doğal olarak Mikasa'yı üzgün görmek bende dahil hiçbirimizin hoşuna gitmiyor. Eren'i bir an önce bulup Mikasa'nın mutlu olmasını istiyorum, istiyoruz...

*****

Eren'den

Tamda istediğim gibi uykuya dalmak üzereydim ki Hange bağıra çağıra odama geldi ve gideceklerini söyledi. Onları kapıdan geçirdikten sonra uyumaya çalıştım ama benim uykum bir kere kaçarsa bir daha gelmez. Adım gibi bilirim bunu. O sırada saatin 17:48 olduğunu gördüm ve yemek hazırlamaya başladım. Tabiki yemek derken zor şeyleri kasdetmiyorum. Ben noodle'ı çok sevdiğim için markete gidip 2 tane aldım. Yemeğimi yedikten sonra dışarı çıkıp biraz hava aldım. Saat tam 20:00 olduğunda esnemeye başlamıştım. Bedenimi uykuya bıraktım.

*****

Mikasa'dan

Eve varmıştık. Bugün benim evimde kalacaklardı. Biz her zaman yatıya kalma olayını çıkarırız. Dönüşü olmaz hiçbir zaman. Bugünde benim evime gelmişken bende kalacaklar. Birinin telefonu çaldı. Ymir'inmiş, açtı ve konuşmaya başladı.

"Alo, Historia?"

"Nasılsın Ymir?"

"İyiyim, sen?"

"Bende iyiyim, napıyorsun?"

"Arkadaşıma geldim bugün yatıya kalacağım. Yanımda başka arkadaşlarımda var."

"Hmm, anladım. Bende sıkılmıştım, o yüzden aramıştım."

"Daha yatmayız zaten konuşabiliriz sıkıntı değil."

Ymir misafir odasına geçip arkadaşıyla konuşmaya devam etti.

Herkes çok yorgun olduğu için uyumaya hazırlanıyorlardı. Herkesin yatağı hazırdı ve uyumuşlardı. Şöminenin ateşinin söndüğünü gördüm ve 2-3 tane odun attım. Onun yanışını izleyerek ve sesini dinleyerek hayallere daldım. Biraz sonra Ymir'de gelmiş ve herkes uyumuştu. Benimde uykumun geldiğini anladım ve gözlerimi kapattım. Güzel anılarımı kafamda tekrar canlandırarak uyudum.

*****

Eren'den

Sabah elimi, yüzümü yıkadım ve Erwin'in evine yola çıktım. Haftada bir arkadaşlarımızda kahvaltı yaparız. Eğlenceli oluyor doğruyu söylemek gerekirse. Geldiğimde Erwin herşeyi hazırlamıştı. Hamge, Historia ve Armin'i de görmüştüm. Birde yabancı bir adamı. İsmi Jean'miş ve Erwin'in kuzeniymiş. Onlada tanıştıktan sonra kahvaltıya oturduk.

"Eee nasıl gidiyor?"

"Hayatı mı soruyorsun Erwin?" diye sordu Hange.

"Yani işler falan."

"Ben işten ayrılmayı düşünüyorum." dedi Historia.

"Ama kafeyi çok severdin sen." dedi Armin şaşkınca.

"Ymir adında bir arkadaşım var, 5 gün sonra diğer arkadaşlarıyla buraya gelecekmiş ve temelli burda kalma imkanlarıda varmış. O gelince, burada temelli kalırlarsa onunla aynı işe girmek istiyorum."

"Anladım." dedi Armin.

"Eren senin iş noldu?" diye sordu Hange.

"Bir türlü konuşamadık adamlarla. Sürekli işleri çıktı ve toplantı ertelendi. Ama bir haftaya kadar yapılacakmış." dedim.

"Hmm iyi."

*****

Mikasa'dan

Sabah kahvaltıyı hazırlamak için mutfağa girdiğimde Annie'yi gördüm.

"Napıyorsun burada tek başına Annie?"

"Uyku tutmadı ya. Sabah zaten uyuyamadığımı biliyorsun."

"Anladım, evde dozu az olan ama işe yarayan bir uyku ilacı var istersen. Bende de oluyordu ya sürekli uyku sorunu, O yüzden almıştım. Doktora danışmıştım 'sizin için birşey olmaz ama 15 yaşından küçüklere vermezseniz iyi olur.' demişti.

" Çok iyi olur, gözümden uyku akıyor ama uyuyamıyorum." dedi Annie perişan bir halde.

"Sen şu hapları iç ben sana yatağını hazırlarım." dedim.

Kendi odama gittim ve rahat uyuması için yatağıma yeni çarşaf geçirdim. Aslında çarşafı değiştirmezdim ama Levi anlar ve çok kızar. Annie'nin bende özel bir yastığı var onun harici yastık olursa uyuyamaz, hisseder onun yastığı olmadığını. Benim yastığımı dolaba koyup Annie'ninkini yatağın başına koydum ve elektrikli battaniye ile klimayı açtım.

"Hazır yatağın Annie." dedim.

"Ne zahmet ettin ben içeride uyurdum."

"Olur mu öyle şey, bunu bende yaşadığım için çok iyi biliyorum nasıl bir his olduğunu."

"Teşekkürler."

"Rica ederim, iyi uykular...* dedim ve kapıyı ses çıkarmaması için yavaşça kapatıp mutfağa gittim.

Buraya kadar rekor kelime bu oldu 590 tane olmuş. Neyse atabilirsem bununda yeni bölümünü az sonra atacağım. Görüşürüz... <3 🌈