11 |"Tek gözünle de iyi gibisin."

439 66 16
                                    

İnsanlar.

Kendimizi yaşayış içindeki en güçlü varlık sanıyoruz. Bunun nedenini pek çok şeye yorabiliriz. Tanrı'nın ademi yaratmasıyla meleklerden kudretli olduğumuzu kabul etmelerini istemesinden kaynaklı olabilir miydi? Şeytan'ın kibiri, aklı ve kararları vardı. Öyle ki o bize secde etmeyi kabul etmemiş ve cennetten kovulmuştu. Bunların hepsi bir insan tarafından olmuşken, bir avuç insanın nelere neden olacağını tahmin etmek akıl sağlığından zedelenmesi yaratıyor gibi geliyordu.

Ama sonra, bu kadar şeyi sorguladıktan sonra ve düşündükten sonra, bir çocuğun doğduğunu görüyordum.

İnsan oğlunun fazla üst kademe bir varlık olduğuna yıllarca inandıktan sonra, elime geçen şeylere bakıyor ve adaletsizliğe karşı ademoğlundan nefret ediyordum. Ama sonra bir çocuğun doğuşuna şahit oluyordum ve ben, her şeyin başında, kötü biri olmadığımı düşünüyorum.

İçgüdülerimiz dışında başka hiç bir şeye sahip değildik.

Namjoon, iyi bir insan olmayı seçmişti. Cetvelci, bilerek ve isteyerek cehennemi hedefliyor gibiydi. Kız kardeşlerim cennetlik iki güzel insandı. Tanıdığım herkes aklıma geldi o an. Ebe şehir dışında olduğu için acil bir doğum için gelmesi gereken Namjoon'un bir can için nasıl çabaladığını izlerke, gelmişti her şey aklıma.

"Ebe nerde!" Adamın bağırışları elimizi kolumuzu bağlamıştı. Namjoon ceketini çıkarırken açıklamaya çalışıyordu, "Ben şehirde bir hekimin asistanıyım. Size yardım edebilirim." Diyordu ama adam ezberlemiş gibi tekrarlamak konusunda ısracıydı.

"Kadın gelsin! Karıma erkek doktor bakamaz!"

Şeytan'ın bizi izlerken, ne düşündüğünü hiç merak ettiniz mi?

Belki de, bize secde etmediği için bir kere bile pişman olmamıştır. Belki de, öyle şeyler başarmışızdır ki, bunu yapabiliyorlar mıydı diye şaşırmıştır. Tahminlerim, benim yaşantımı izleyen Şeytan'ın insanların ondan daha kibirli olduğunu, bu yüzden cennetten kovulmayı hak edenin o olmadığı konusunda Tanrı'yla tartışmaya girdiği yönündeydi.

Çünkü her sığ düşüncesine rağmen her şeyi en iyi kendisinin bildiğini düşünecek kadar büyük bir özveriye sahip birinin, karşısında onun cahilligiyle savaşan birinin anlatmaya çalıştığı şeyleri anlaması da imkansızdı. Üstelik cahil acizliğini fark edemeyecek kadar kibirli bu canlılar, düşünebiliyor olmasıyla yaratılan en özel varlıklar olarak geçebiliyordu, ne tuhaf değil mi?

"Beyefendi, şu anda bunun hakkında yapabileceğimiz bir şey yok."

"Ne çok meraklısın ulan sen benim karıma?"

Namjoon'un önüne geçip adamla göz göze geldim. Bunu ona anlatmanın yollarını tarıyordum kafamda. Adamın büyük bir maskülenlikle büyüdüğü vücudundan yayılan çınar kokusundan belliydi çünkü, güç gösterisinin en büyük kaynağının odun kırmak olduğunu anlayamamak bu esnada imkansızdı.

Bu esnada kadının çığlıkları göz ardı edebilecek gibi değildi lakin adam o esnada bunu kesinlikle umursamayı düşünmüyordu.

"Kadın doktor mu istiyorsun?" Sinirle sormuştum. Kadın büyük bir acıyla kıvranıyor ve doğum için gerekli yardımlara muhtaç duruyordu ama adamın tek derdi doğum için gelen ebenin kadın olmasıydı.

Elimle kadını gösterdim büyük bir hışımla.

"Eğer bir kız bebeğin olursa, onu okutmakla başlayabilirsin."

"Böyle giderse, ölebilir!" Jennie'yi duymuştum. Adam sesli nefesler vererek suratıma bakıyordu. Dakikalardır kavga ettiğimizin farkında bile değildi. Arkadaşlarından biri gelip onu dışarı çıkarmak istemişti. Zorluk çıkarınca, ben ve Hoseok atılmıştık. Büyük bir kargaşa ortamıydı. Özellikle bir kaç dakika önce Cetvelci'yi kovma planları üzerine konuşmamışız gibi şimdi doğum yapmak üzere olan bir kadının evine gelmiştik ve kocasıyla kavga ediyorduk.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 19, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

lutteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin