7| "Sen bir dahisin!"

452 77 43
                                    






Hoseok Jennie'den hoşlandığımı öğrendiği zaman, Cetvelci'yi pusuya düşürmek için yaptığımız planı uygulamaya geçiriyorduk.

Açıkçası beklediğimden daha da şoka girmişti. Çünkü ne kadar benimle dalga geçse de bunu beklemiyordu ve Jennie'nin benimle bir gelecek düşünmediğini ve düşünmeyeceğinin de farkındaydı. Görevimizi daha detaylı anlatacağım, lakin o anı kısaca özetlemek istiyorum ve bunu küçük bir zili çalmamız ve zamanı geldiğinde ipi aşağı çekmemiz gerektiğini söyleyerek yapabilirim bunu.

Hoseok ile öylece oturuyorduk. Aslında bir kaç gündür bu konuda çok düşünüyordum. Söyleyince anlaması güç oluyor ama, o zamanlar noksan olduğum özgüvenimle Jennie'ye fena tutulmuştum ve bunu açıklamak gibi bir şey gelmiyordu içimden. İçimden gelse bile, her yerde karşıma çıkan lanet yansımam buna izin vermiyordu. Hiç bir zaman çok yakışıklı bir olmamıştım ki Tanrı aşkına, ben hayatımda hiç bir zaman bir kadın için çırpınmamıştım! Yaşıtlarıma nazaran fazla talep gören biri değildim. Fakirdim de, birinden hoşlansam bile fakir olduğum için babası bizi istemezdi.

Öyle olsa bile, bir şekilde yoluna koyabilirdim her şeyi, eğer gerçekten seviyorsam yapardım diye düşünüyordum. Sonra birden Jennie'ye karşı hislerim öyle ağırlaşmıştı ki, bunların altında kalamayacak kadar nefesim kesilmişti. En kötü gerçek de Jennie'nin benim gibi biriyle arkadaştan öteye gidemeyeceğini bilmemdi belki de. Onun sınırları daha yüksekteydi. Belki bir şehirli, ya da Kanadalı. Kanadalılar çok gelişmişlerdi, evet, onlar tam Jennie için ideal insanlardı. Kendime baktıkça özgüvenim düşüyor ve sinirle gözlerimi kapatıyordum.

İmkansız bir hisse kapılmıştım. Bu yüzden Jennie'yi düşünmek istemeyip durmadan başka şeylerle meşgul olmaya çalışıyordum. Koşarken aklıma o geliyorsa daha da hızlı koşmaya başlıyordum. Ahırdaki samanları balyalarken aklıma geliyorsa bir şarkı mırıldanıyor ve unutmak için seslice söylemeye başlıyordum. Kendimi bir ezik gibi hissediyordum, üstelik kimseye de söyleyemiyordum. Jennie pek bir tuhaftı kasaba için. Ondan gerçekten hoşlandığımı bilse bile bu yalnızca arkadaşlığımızı bozacaktı, bu yüzden ben de bir şey söyleyemezdim. Cetvelci'nin okula gelmesinden bir hafta sonra, Jennie düzgün düşünmekte zorlandığını ve Bayan Shelte'nin yanına gitmesi gerektiğini söylemişti ve ben de gelmiştim ona eşlik etmek için. Yoongi de özel olarak rica edince kıramamıştım çünkü anlaşılan Yoongi onunla gidemiyordu. Velhasıl kelam, demek istediğim şu ki, orada yaşadığım şey doğrultusunda söyleyebilirim ki, Jennie'ye karşı hissettiğim şeyleri suratıma karşı söyleyebilen tek kişi Bayan Shelte olmuştu. Ondan hoşlanıp hoşlanmadığımı sormamıştı çünkü emindi. Bu yüzden, "Bu hisler çok ağır olur evlat." Demişti. "Sarhoş olsam bile unutamıyorum."

Ona olan hislerimi kesinleştirdim. Bunu durmadan söyleyip beynimde yer edinmesine sebep olmuş ve büyük bir rahatsızlıkla kafamda dolanmalarına izin vermiştim. Lanet ediyordum. Yalnızca aşkın bu kadar kuvvetli olması yetmiyormuş gibi, kendimi ona karşın tuhaf bir tutkuyla dolmuş gibi hissediyordum. Yerimde hareketlenip saç diplerimin ağrımasana neden olan dertlerime yenisini katmış olmam nedeniyle kendime kızıyordum. Benim suçum muydu en yakınıma aşık olmak? Emin değildim. Belki de onu en yakınım yapmak benim suçumdu, sonsuza kadar benden rahatsız olacağı düşüncesiyle yaşamayı onsuz yaşamaya tercih edebilir miydim? Onsuzluğu tercih edebilir miydim? Yoksa onunla birlikte onsuzluğu tatmak beni tatmin eder miydi?

Aklım her daim ondaydı, öyle ki Jennie adımı her söyleyişinde ayaklarına kapanabilecek kıvama gelen bedenim, hissettiğim tüm tutkuyu yoğun bir üzüntüyle sürüklememin riskleriyle savaşıyordu. Ben 17 yaşımda böylesine aşık olmuştum, bu yüzdendi korkum. Kendime olan tüm güvensizliğim bu yüzdendi. Ben henüz 17 yaşındaydım aşık olduğumda, saçlarını her toplayışında odaklandığı yere bakıp beni fark etmediği zamanlarda tanrıya böylesine özel bir kadını benim karşıma neden çıkardığını sorardım ki bu sorum, neden tanrının beni daha zengin ve daha yakışıklı biri olarak yaratmadığı hakkında sorduğum sorudan sonra geliyordu.

lutteHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin