İddia • Hyunin

5

DİKKAT DİKKAT
BU BÖLÜMDE RAHATSIZ EDİCİ İÇERİK ( cinsellik) VARDIR!

Başlangıcında ve bitişinde parantez içinde belirttim. 2. Parantez'den itibaren okumaya devam edebilirsiniz.

Kulaklarımın ardındaki hırlama sesiyle gözlerimi yavaşça araladım. Arkama dönmeye çalışmıştım fakat dönemiyordum. Yavaş yavaş olanları kavramayı başlamıştım. İçimden küfür savururken tüm gücümle arkama dönmüştüm. Arkamda asla uyuyan bir hyunjin beklemiyordum. Uyanık olduğunu düşünüyordum.

Yakınımdaki suratı incelemeye koyulmuştum. Gözünün altında küçük bir beni vardı. Dolgun dudakları uyuduğu için büzüşmüştü ve çok tatlı duruyordu. O asi patron havası yoktu aksine masum bir genç gibi duruyordu. Dağılan saçları yastığıma dökülüyordu.

O saçları okşamalısın jeongin! Böyle bir şansı bir daha ne zaman yakalayacaksın?!

Konuşan kurduma karşı koymayı istiyordum fakat uymayı da çok istiyordum. Derin bir nefes alıp biraz daha seyrettim suratını. Elim istemsizce kalkmış ve gözlerinin üzerine düşen bir perçem saça gitmişti. Kendimi daha fazla tutamayıp gözünün önündeki saçı tutup geriye attım. Saçları çok yumuşaktı ve parmağımda çok güzel bir his bırakıyordu.  Nefesimi bıraktığım sırada hyunjinin konuşması ile dumura uğramıştım.

" Manzarayı sevdin sanırım. "

Dudakları kıvrılmıştı ama gözleri hala kapalıydı.

"Hayır buda nereden çıktı?"

"Sabahtan beri beni izliyorsun jeongin,bunun farkındayım. Kurdum hissediyor. "

Omuz silkip yataktan çıkmak için hareketlendim, bir anda yaşadığım acı ile geri yatağa uzanmıştım. Bu sırada ise hyunjin kolunu belime atmıştı ve belimi okşuyordu.
Hangi akla hizmet ilaç kullanmıştım ki? Kullanmasaydım şuan böyle olmazdım. Bu acıyı çekmezdim.

" Sen burada kal ben çay hazırlayıp geliyorum."
Başımla onaylayıp bacaklarımı karnıma kadar çektim. Ağlamamak için zor duruyordum resmen.

Hyunjin halime iç çekmiş ve ayağa kalkmıştı. Biraz esnemiş ve sonrasında ellerini kapişonlusunun eteklerine götürüp üzerinden çıkarmıştı. Gözlerim fal taşı gibi açılırken ortaya çıkan sırt kaslarını izlemiştim. Hyunjin aslında kaslıydı ama bu kadar kaslı olduğunu da düşünmezdim. Ardından bana dönmesi ile kızaran yanaklarım ile hyunjine baktım. Göğüs ve karın kası da vardı..benim zaaflarımdı bunlar.

Hyunjin tepkime sırıtmış ve ardından kıyafetini bana vermişti.

"Ama kirlenir?"

Hyunjin beni bekletmeden cevap vermişti.

"Senden daha önemli değil ya,bırak kirlensin."

Daha ne kadar şaşırabileceğimi düşünürken daha çok şaşırmıştım. Sadece başımla onaylayarak kapişonlusunu alıp sarıldım. Başımı kapişonlusuna gömmüştüm. Kıkırtı sesi duysam da umursamamıştım. Sonunda çıkması ile derin bir nefes almıştım.

Hyunjin'in anlatımıyla

Jeongin'in yanından ayrılıp mutfağa ilerlemiştim. Malzemeleri ararken bir yandan da düşünüyordum.

Bir insan nasıl olurda kızgınlıkta işine yarayacak şeyleri almaz ki?

Sonunda malzemeleri bulup işe koyuldum. Tam aradığım şeyler olmasa da bunlar da iş görürdü. Kendi kendime omuz silkip çayı hazırlamaya başladım. Kısa süre sonra hazır olan çayı kupaya doldurup elime aldım.