28 [ Motivasyon Bölümü ]

1K 84 15
                                    

Böyle bir durumda bölüm atmam ne kadar doğru bilmiyorum,tek amacım biraz da olsa motivasyon vermek size. Umarım hiçbirinizde bir sorun yoktur. Çevresinden ölen varsa Allah rahmet eylesin,yaralı varsa da Allah şifa versin.

Bu bölümü özel bölüm olarak sayalım,moral motivasyon bölümümüz bu. Umarım biraz da olsa işinize yarar bu bölüm.

Hayata bir kere geldik,ne kadar süre yaşayacağımız belli değil... Bu süre boyunca iyi zamanlar kadar kötü zamanlar yaşayacaktık. Önemli olan ise kötü dönemlerde bile kendinizi motive edecek birşey bulabilmektir.

Bulamazsınız eğer şunu unutmayın : her zorluğun ardında bir güzellik vardır. Ne kadar zor zaman yaşarsanız yaşayın hepsi bitecek ve gidecek. Yaşadığınız bütün zorluklar size güç katacaktır. Geleceğe daha emin adımlar atmanıza yardımcı olacak. Sadece derin bir nefes alın ve herşeyin geçip gideceğini kendinize hatırlatın. Emin olun bu size yardımcı olacaktır.

"Baba!"
"Jeongin!" ismimin seslenilmesi ile bakışlarımı önümdeki bilgisayardan çekip arkama döndüm.
Karşımdaki eşim ve kucağındaki oğluma baktım.
"Efendim hayatım?"
Hyunjin eğilerek oğlumuzu yere bırakmıştı. Babasının kucağından inen niki ise koşarak yanıma gelmişti.
"Baba! Babam diyor ki minho,chan ve changbin hyunglarla piknik yapalım! Yapalım mı baba? Yapalım lütfen baba,lütfen lütfen!"
Önümde zıplayarak izin almaya çalışan oğluma karşı gülümsedim ve onu kucağıma aldım.
"Tabiki de yapabiliriz oğlum." Nikinin gözünün önüne gelen saçları elimle geriye attıktan sonra yanağını öpmüştüm. Niki ise neşeyle el çırpıp kucağımdan inmiş ve konuşmuştu.
"Yaşasın! Sunoo'yu göreceğim!" Ardından koşarak yanımızdan ayrılmıştı. Ben ona kıkırdarken hyunjin de yanıma gelmiş ve bir elini omzuma koymuş ardından dudağıma bir öpücük bırakmıştı.
"Yazma işi nasıl gidiyor bakalım minik tilki?" Minik tilki demesine şaka amaçlı omzuna vurmuştum.
"Ben minik tilki değilim,minik tilki olan niki. " hyunjin omuz silkmişti.
"Olsun benim ilk minik tilkim sensin." Gülümseyip sadece başımla onayladım. Bu sırada hyunjin de yazmaya başladığım yazıyı okumuştu.
"Hmm demek nefes almak. " hyunjin burnunu boynuma yaslamış ve derin bir nefes almıştı. Karnım kasılırken tek yapabildiğim durmaktı. Her zaman böyle oluyordu. Bir anda nefesimi kesiveriyordu. Öylece durmama sebep oluyordu.

"Evet,nefes almak..." Ardından yutkunmuştum. Hyunjin ise kıkırdayıp geri çekilmişti.
"Akşam güzelce nefeslenirim,hadi hazırlık yapalım." Cümlesinin altında yatan anlamı anlayınca sadece gülümsemiştim. Ardından ayağa kalkıp dudaklarına öpücük bırakmıştım.
"Bir an önce akşam olsun o zaman..." ellerim onun tişörtünün üzerinden karın kaslarında  dolaşırken gözlerim gözlerindeydi. Sırıtmış ve elini sağ yanağıma koymuştu. Ardından suratlarımızı yaklaştırıp fısıldayarak konuşmuştu.
"Bu isteğini gece de görmek istiyorum bebeğim. "
"Babaaaa!" Bir anda nikinin sesini duymamızla ikimizde ayrılmıştık.
"Efendim oğlum?"
"Efendim oğlum?" Niki yanımıza geldiğinde gülmüştü. İkimizde aynı tepkiyi verdiğimiz için.
"Hyunjin olan babam!" Hyunjin nikinin yanına gitmiş ve çömelmişti.
"Ne oldu oğlum?"
"Ne zaman gideceğiz?"
"Hyunglarına haber vereyim çıkalım tamam mı?" Niki anlayışla başıyla onaylamıştı.
" Tamam babacım."

***

"Gerçekten hissetmek için bastırman lazım. "
"Sana bastırıyım mı?" Duyduğum konuşma ile arkamdaki çifte baktım jisung eli ile minhonun ağzını kapatmış ve irileştirdiği gözleri ile eşine bakıyordu. Gülmek istesem de bu isteğimi bastırdım.
"Çocuklar var,böyle konuşma." Minho ise sadece başıyla onaylamıştı.
"Aferin." Ardından jisung elini çekmişti.

Yanımıza gelirlerken onlara gülümsemiştim. Jisung da gülümsemiş ve yanıma koşarak gelmişti. Kıkırdayıp ona sarılmıştım.

"Changbin-ah! Seni kim bu kadar güzel doğurdu?!" Chan hyung'un sorusu ile changbin hyundan cevap gecikmemişti.
"Omma,omma-ga."
"Kim ona New Jeans üyesi olmadığını söyleyecek?" Jisung'un konuşması ile hepimiz seungmine bakmıştık. Seungmin ise eliyle ağzına gizli bir fermuar çekmişti.
"New Jeans üyesi olmayabilirim ama stray kids üyesiyim!" Changbin hyung hızlıca konuşmaya dahil olurken seungmin hyung da eşinin yanına gidip sarılmıştı. Hamile olduğu için durduk yere sarılası geliyordu. Changbin hyung onun sarılışına karşılık verirken omzuna bir öpücük bırakmıştı. Onların güzelliği ile istemsizce iç çekmiştim. Suratım asılırken hyunjin yanıma gelmiş ve kendisine çekmişti beni. Saçlarıma öpücük bırakmış ve arkamdan sarılmıştı. Kulağıma fısıldamıştı.
"Bizde nikiye kardeş yaparız,üzülme." Söylediği cümle ile kızarırken başımla onaylamıştım.
"Yaparız."
"Yapalım."
"Ne yapıyorsunuz lan?"
"Fasulye minho,fasulyeyi fırına vereceğiz." Herkes hyunjinin söylemine kahkaha atarken minho hyung ise etrafına bakıyordu.
"Jisung, hayatım peçeteler nerede?"
"Masadada ne yapacaksın?" Minho hyung cevap vermeden masaya ilerlemiş ve peçete alıp koşmaya başlamıştı. Hyunjin ise benden ayrılıp parkta koşmaya başlamıştı. Hyunjin kaçıyor,minho ise onu kovalıyordu. Hepimiz onların haline gülerken bizim gibi gelen çiftler veya ailelerde onları izliyor,gülüyorlardı.

"Hey youngbok! Bırak o eşyaları hayatım. Doktor demedi mi sana ağır kaldırma diye."
"Hamile değilim chan,altı üstü biraz belim sakatlandı."
"Olsun bebeğim,sen söyle ben taşırım. " birbiri ile tartışan çift tüm grubun ilgisini çekerken jake koşarak niki,sunghoon ve sunoo'nun yanına gitmişti.
"Hoşgeldiniz!" Bağırmamla chan hyung ve felix bize bakmıştı. İkisi de gülümsemişti.
"Hoşbulduk!" Youngbok da bizim gibi bağırırken seungmin konuşmuştu.
"Bence bilimde en çözülemeyecek birşey varsa o da felixin bu tatlı tipinde yatan derin sesi." Jisung ve ben seungminin dediğine gülerken o da kendi dediğine gülmüştü.

Pantolonumun çekiştirilmesi ile başımı eğip bana bakan oğlum için çömeldim.
"Efendim oğlum?"
"Baba! Sizin bir şarkınız vardı ya hani..benim çok sevdiğim,onu açar mısın?" Başımla oğlumu onaylamış ve telefonumu çıkarıp spotify'a girmiştim. FAM şarkısını açıp telefonu masaya bırakmıştım. Ben bunları yaparken hyunjin ve minho da yanımıza gelmişti. Anlaşılan hyunjin peçete yememeyi başarmıştı.

Bizde böyleydik işte,bir araya gelince deli sanılan bir gruptuk. Özünde her ne kadar herkesin kendi mesleği olan zeki kişiler olsak da bir araya gelince içimizdeki sokak çocukları ortaya çıkıyordu. Pişman mıydık? Tabii ki de değildik! Yaşasın sokak çocukları! Arkadan çalan şarkıyla hepimiz birlikte söylemeye başlamıştık,çocuklarımız da dahildi.

Parıldayan bir markayız

Hep birlikte yükseklere uçuyoruz

Millet eller havaya!

STRAYKİDS yüksek sesle söyle

Birbirimizle ilgili herşeyi biliyoruz

Birlikte bu sahnede şarkı söylüyoruz

Bana gerçek bir aileden daha çok aile olan arkadaşlarım

Sonsuza dek parlayacağız.

Motivasyon bölümümüzün sonuna geldik..umarım biraz da olsa aklınız dağılmıştır. Kendinize çok dikkat edin! Yardımlarınızı esirgemeyin. Hepimize geçmiş olsun Türkiyem. İyi geceler!

İddia • HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin