İddia • Hyunin

8

Show me how you care

Tell me how you loved before

Show me how you smile

Tell me why your hands are cold?

Mırıldandığım sözlerle şirketin koridorunda yürüyordum. Elimdeki dosyalara göz gezdirirken bir yandan da bugün yapılacakları aklıma getirmeye çalışıyordum.

Sonunda hyunjinin odasına vardığımda herşeyi aklımda oturtmuştum. Kapıyı tıklatıp içeriye girdim,artık 'gir' demesine gerek kalmadan direkt giriyordum. Kapıyı kapatıp giydiğim eteği elimle düzeltip hyunjinin önünde durdum. Hyunjin ise beni izliyordu. Sonrasında boğazını temizleyip eliyle başlamam için işaret vermişti.

" Bugün aslında yapılacak pek fazla şey yok Bay hwang. Yarın katılmanız gereken bir defile var ve yarına bitmesi gereken çizimler var."

Hyunjin başıyla onaylamıştı ardından konuşmuştu.
"Tasarımcıları çağırır mısın jeongin? Yaptıkları çizimleri görmek istiyorum." Resmi dilde konuşmadığı için şaşırmıştım. Bunu suratıma yansıtmamaya çalışsam da anlamıştı.

" Beni hatırlamıyorsun değil mi?"

Kaşlarım istemsizce çatılırken tek birşey söyleyebilmiştim.

"Efendim?" Hyunjinin suratında bu kelimeden sonra moral bozukluğu eklenmiş gibiydi,en azında gözlerinde hayal kırıklığı vardı. O kırıklık içimin sızlamasına sebep olurken sadece sessiz kaldım. Kendimi bir anda suçlu hissetmiştim.

Hyunjin gözlerini kapatıp tekrardan açmıştı ama bu sefer gözlerinde hayal kırıklığı yoktu bunun yerine hiçbir ifade yoktu,duygusuz gibi bakıyordu. Sanki o birkaç saniyede gözlerinin önüne buzdan bir duvar örülmüştü. Gözlerindeki soğuk bakış ürpermeme sebep olmuştu.

" Pekala gidip tasarımcıları çağırın Bay Yang." Resmi konuşmaya geçmesi içimi burkan bir başka şey olmuştu. Ben mi çok kırılgandım?

Başımla onaylayıp birşey demeden odadan çıktım. Koridorda yürürken dalgındım öyleki önümdeki felixi bile görmemiştim.

"Ah! Özür dilerim lix,dalmışım."
"Sorun değil jeong,iyi misin?" Felix endişeli gözleriyle beni süzmüştü.
"Ben..Bilmiyorum Felix."
"Konuşalım istersen hm?"

Başımla felixi onayladım.
" Olur tabii,sen odama geç lix benim yapmam gereken bir iş var onu halledip geliyorum."

"Tamamdır tilki."

Felixin yanından ayrılıp koridorun sonundan sola dönmüştüm. Sonda olan kapıya ilerleyip açtım. Tasarımcıların hepsi bana bakarken konuşmaya başladım.

"Bay hwang çizimlerinizi görmek istiyor,hepinizi odasında bekliyor." Çalışanlar başlarıyla onaylayıp ayaklanmışlardı. Hepsinin elinde birer dosya vardı. Ben önden ilerlerken onlar arkamdan geliyordu. Az önce geçtiğim koridorları geçip tekrardan kendimi hyunjinin odasının önünde buldum,hep bulduğum gibi.

Kapıyı tıklatıp içeriye girdim,ardımdan diğer çalışanlar da girmişti. Sonrasında hyunjin bana eliyle ' çıkabilirsin ' işareti yapmıştı. Başımı eğip odadan çıktım ve kendi odama girdim. Felix odada değildi,kaşlarım çatılırken hyunjinin odasını gösteren camın zebra stor şeklinde olan perdesini çektim.

Kapı açılınca başımı kapıya çevirdim,Felix elinde kahvelerle gelmişti. Ben kendi yerime geçerken felixde karşıma oturmuştu.

"Evet anlat bakalım. Ne geldi başına?"

Derin bir nefes alıp konuştum.

"Ben hyunjinin odasına girdim bugün yapılacakları anlatmak için,hyunjin Resmi dilde konuşmayı bırakmıştı. Bay Yang yerine jeongin falan diyerek konuştu benle bende şaşırdım. Sonra da şey dedi "Beni hatırlamıyorsun değil mi?" Dedi. Ben ise şaşırmıştım sadece efendim diyebildim sonra ise eskisi gibi resmi konuşup çalışanları getirmemi istedi,bilmiyorum Felix o an gözlerinde hayal kırıklığı vardı. O kadar çok rahatsız ettiki beni o bakışları içimde bir yerlerde bende aynı şeyleri yaşadım."