"Geceler boyu yalnız başına oturup sessizliği dinlemenin huzuruna hiçbir insanda rastlamadım. Her gece derin bir suskunluk içinde hayatımın geri kalanını düşünürken bu sessizliğin verdiği huzuru kimse veremedi. Çok yalnız kaldım, kendimi dinlemeye epeyce vaktim oldu. Yalnızlığı sevdim ben, istemeden. Yalnızlığın bu kadar tehlikeli bir şey olduğu aklımın ucundan bile geçmedi. Yalnızlık beni aldı, bambaşka diyarlara götürdü. Hayaller kurdum ben, mutlu olduğum, görmezden gelinmediğim, anlaşılabildiğim hayaller kurdum. Her gece kendimle başbaşa otururken duyabildiğim tek şey kalbimin sesiydi. Zaman akıp giderken ben, başka seslere sağır oldum. Aradan yıllar geçti, ömür tükendi, yine yalnız kaldım ben, hayattan eksildim belki de. Uzun yıllar geçmesine rağmen değişmeyen tek bir şey vardı. O da kalbimin sesiydi. Yalnızken, belki mutsuz belki mutluyken, her anımda seni düşündüm ben, istemeden. Her gözyaşımı seninle sildim, her kahkahamda izin vardı senin. Ben seninle olma ihtimaline bir ömür verdim. Her gece duvarlara anlattım seni, sana gelemedim. Senin için yazılar yazdım, sana gönderemedim, seni çok sevdim, sana söyleyemedim. Bu suskunluk hali mahvetti beni. Eskiden olduğum gibi değilim artık. Eski ben olamıyorum. Değiştim ben, derdimi insanlara değil de duvarlara anlatırken değiştim. Değiştim ben, anlatmaya çalıştıkça anlaşılmadığımdan değiştim. Değiştim ben, belki de hayatta sadece bir defa insanın başına gelebilecek bir aşk geldi başıma 'seni sevdim', söylemediğimden değiştim."
S.İnsan hiç savaşmadığı halde yeniden kaybedebilir miydi?
Yeniden bir ateşe atılıp bu defa kül olana dek yanabilir miydi? Sevda uzun bir zamandır hiç savaşmadığı bir savaşın kaybedeni gibi hissediyordu kendini. Sevda, Mert için hiç savaşmamıştı. Onu sevmekten başka hiçbir şey yapmamıştı. Onun uzağında durmuş, ona bir adım bile yaklaşamamıştı. Mert bir sürü şey yaşamış, kimi zaman düşmüş kimi zaman mutlu olmuştu ama Sevda hep onu uzaktan izlemiş, neredeyse her anına şahit olmuş yanına gidememişti. Onu uzaktan izlemek, onun hayatına uzaktan bile olsa şahit olmak yeterli sanmıştı. Çok çok gençti, öyleki çok uzun bir zaman Mert'e karşı hissettiklerini bile kabullenememişti. Bir yanılgı sanmıştı ona karşı hissettiklerini fakat sonra Mert'i sevmek bir yenilgiye dönüşmüştü. Ona karşı hissetiklerine defalarca kez yenilmişti. Senden haberi bile olmayan bir kalbi nasıl böylesine çok sevebilirdi ki insan?Sevda yanlışlıkla çağırdığı için bindiği asansör en üst katta durunca indi. Birkaç merdiven çıkıp, bir kapıdan girince çatıya gelmişti. Yine kalbinden kaçıyordu, Mert'ten kaçıyordu. Neyden korkuyordu? Elini ayağını dolaştıran bu korku nedendi? İnsan hiç sahibi olamadığı bir kalbi kaybetmekten korkar mıydı? Zaten defalarca kez kaybetmemiş miydi? Şimdi neden hiçbir şey olmamış, yenilmemiş gibi yine neden kaybetmek korkuyordu? Sevda'nın kaybedeceği neyi kalmıştı ki? Genç kız biraz daha ilerleyip çatıda birkaç fazlalığın üzerine bıraktı kendini. Derin bir nefes alıp, geceye baktı, aya, yıldızlara baktı hüzünle. 'Hâlâ burdasınız..' diye konuştu kendi kendine. 'Bakın.' dedi kendini göstererek. 'Ben de geri geldim, hiç sahibi olamadığım bir kalbi kaybetmekten korkuyorum yine. Yine gecenin karanlığına sığınmaya geldim.' Sevda ayağa kalkıp kollarını açtı, gözyaşları içinde bağırdı gecenin karanlığına. "Yine kaybettim, yine yenildim, yine yalnızım!"
Genç kız gözyaşları içinde yavaşça indirdi kollarını, gece artık kalbini yatıştıramıyordu. Gecenin karanlığı kalbindeki Mert'i saklayamıyordu. Sevda büyümüştü, hissettikleri kalbine sığmıyordu. Eskiden görmezden gelmek çok daha kolaydı. Ağlayıp, sızlanmak, isyan etmek ve yatışmak çok daha kolaydı. Ama artık Mert'e karşı hissetiği bu duyguyu bastıramıyordu. 'Çok mu şey istedim..' dedi kendi kendine. 'Tek istediğim sevilmekti..' Hayatı baştan sona Mert ile doluydu, kendi hatıralarından çok Mert'in anıları duruyordu aklında. Çantasından telefonunu çıkardı, bir şarkı açtı. Kulaklığı yanında olmadığı için öylece şarkıyı açıp dinlemeye başladı. Şarkıyı dinlerken binbir duygu geçiyordu gözlerinden, genç kız hüzünle dinlemeye devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EKSİK CÜMLELERİM
Literatura Feminina'Eksik Cümlelerim' ismiyle yayımlanan ilk hikayedir. "Hayır saçların omuzlarındaydı.." diye konuştu Mert. Sevda genç adamı gülümseyerek dinlerken, Mert'in dudaklarında buruk bir tebessüm vardı. "Seni o sahnede ilk defa gördüğüm günü hatırlıyorum. S...