1.4

771 86 47
                                    

28..29..30..31-

Tavanımızda bulunan garip izleri sayıyordum. Minik küfrümden sonra Soobin'in üstüne atlamış ve onu pataklamaya başlamıştım. Hıncımı aldıktan sonra bu sefer Soobin beni dövmeye başladı. İkimizde yorulunca Soobin beni dizine yatırdı. Şimdiyse saçımla oynuyordu. Bende sırayla bir şeyleri sayıyordum.

Saymaya meraklı olduğum için değildi.

Karşı koltukta bize öldürecekmiş gibi bakan Yeonjun ve dümdüz suratıma bakan Beomgyu yüzündendi.

Büyük ihtimalle ikiside kendi sevgilisiyle uğraşmak istiyordu. Ama iki yakın arkadaş buna engel oluyorduk.

Soobin'e döndüğümde yüzündeki ifadeden onunda aynı şekilde düşündüğünü anladım.

"Reis bize müsade artık biz kalkalım"

"Bence de kardeşim bir kalkın yoksa birileri çok pis parçalayacak bizi-"

Ayaklanıp, koltukta otururken gözlerini bile kırpmadan bana bakan Beomgyu'nun yanına ilerledim.

"Aşk bahçem? Saat 9 olmuş neredeyse.. Yarın 6 saat ders var. İlki de sabah 8'de, erken kalkacağız. Hadi uyuyalım! "

Başını aşağı yukarı sallayıp onayladı beni. Soobin'e son kez bir bakış atıp, beni yataklarımızın olduğu odaya tabir-i caizse sürükledi.

Odaya girdiğimiz sırada bir şey dikkatimi çekti. Hyuka biz Soobin ile dövüşürken uyanmıştı ama o zamandan beri ortalıklarda yoktu.
Buraya geldiğimizden beri onu arka plana atıyor hissine kapılmıştım. Kötü bir his..

"Tae"

"Ne oldu Beom? "

"Sevgilim demeni tercih ederim"

Kıkırdayarak devam ettim.

"Ne oldu sevgilim? "

"Sarılarak uyuyalım"

"Ama kendi yataklarımız var zaten bir yatağa sıkışmayalım. "

"Ben yatağımda yatamam kii"

"Neden? "

Gözlerini gözlerimden çekip odaya bir bakış attı. Gülmemek için kendimi tutarken onu izliyordum. Odadanın kenarındaki bir noktaya gözlerini dikip oraya ilerledi. Atıştırmalıklarımızı falan koyduğumuz küçük komidinin üstünde ki bir bardak suyu elini alıp yatağına boşalttı.

Bir dakika ne yapmışta lan o-

Bardağı aldığı yere geri koyarken zıplaya zıplaya yanıma geldi.

"Tae-ahh baksana yatağım çok ıslak! Seninkinden benim içinde yer vardır değil mi? "

Ağzım açık ona bakarken gülmemi tutamadım. Elimi omzuna koyup onu benim yatağıma yönlendirdim. Önce onu yatırdım. Sonra ışığı kapatıp bende yanına uzandım. Bu sırada bir süredir aklımda bulunan bir şeyi dile getirdim.

"Beom-ah.. Daha önce hiç Japonya'da bulundun mu? "

"Evet yaklaşık 4-5 yıl önce tatil için gitmiştik. Yaz tatilinin 2 ayı falan oradaydım. Neden sordun ki? "

"Hiç.. Sadece birine benzetiyorum. Aynı dönemde bende Japonya'daydım. Tokyo'da, Teyzemlerin yanına gelmiştim bir süreliğine. Orada bir çocuk ile tanıştım. Yaşımdan dolayı hayal meyal hatırlıyorumda.. "

"Nasıl görünüyordu? Kahverengi saçlarının arasına mavimsi tutamlar? Sürekli aynı mor sweat giyer miydi? Ya da yanağında bir ben var mıydı? "

"Evet hepsi vardıı! Senin yanağında ben yok! Ama onun vardı. Yine de bana onu hatırlatıyorsun"

"Belki de o olduğum içindir"

"Ne? "

~~~~

Çok kısa oldu ama atmak istedim




we lost the summer | Taegyu|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin