1.7

624 81 50
                                    

(Taehyun)

Yorgun şekilde kendimi yatağa atıp derin bir nefes aldım. Günüm koşturmaca ile geçmişti ve aşırı yorgundum.

Dans dersinde harcadığımız 2 saatin sonunda  matematik, Kore edebiyatı ve tarih derslerine girmiş, mental ve fiziksel olarak yorgunluğun dibine vurmuştum.

Yatağıma uzanıp, yastığımın yanında bulunan kulaklığımı taktım ve gözlerimi kapattım. Birkaç dakika sonra saçlarımda gezen el yüzünden uyandım.

Felix?

Nasıl girmişti içeri o?

"Felix? "

"Sus Tae. Sana sinirliyim"

"Yanlış bir şey mi yaptım? "

Cevap vermedi.

Yaklaştıkça yaklaştı. Yüzlerimiz arasında birkaç santim kalana kadar yaklaşmaya devam etti.

"F-Felix ne yapıy-"

"Sus"

Derin sesiyle susturdu beni.

"Gerçekten.. Senden hoşlandığımı göremiyor musun Tae"

Şok olmuş yüzüme bakarak kıkırdadı.

"Sana Gyu denen çocuktan daha iyi hissettirebilirim"

Elleri saçlarımda gezerken öylece duruyordum. Şok olmuştum ve konuşmayı ya da başka bir şey yapmayı düşünemedim. Felix gittikçe yaklaşıyordu.

Sonunda kendime geldiğimde dudaklarımıs arasında birkaç santim vardı. Ellerimi omuzlarına koyup itmeye çalıştım ama engelledi. Kafamı geri çekmeye çalıştığımda ise elleriyle başımı sabitledi.

Dudaklarımızın değeceni anladım. Denesemde itemedim. Tam bu sırada Felix sertçe geriye savruldu.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen"

Soobin'in sesini duyduğuma hiç bu kadar sevinmemiştim. Kafamı ona çevirdim.

"İyi misin Tae"

"İyiyim Soo. "

Yattığım yerden doğrulurken Hyuka ve  Gyu'nun da bizi izlediğini farkettim. Hyuka endişeli bakışlarını üstümden çekmezken, Gyu Felix'in üstüne dikmişti gözlerini. Eğer bakarak birini öldürebilseydiniz, Felix çoktan ölmüştü.

Soobin'e döndüm. Felix'e oldukça sert vurmuştu ve hala yerden ayak kalkmaya çalışan kızıl saçlıya bakıyordu. Bir süre sonra ise konuşmaya başladı;

"Cidden sevgilisi olan birine yürüyecek kadar düşük müsün? "

Alaylı çıkan sesine eşlik eden bakışları Felix'in sinir-pişmanlık karışık bakışları ile kesişti bir süre.

"Hayır.Sevdiğim çocuk için her şeyi yapmaya hazırım sadece. Bunun için onun sevgilisini aldatması gerekse bile"

Yerden kalkıp bakışlarını Soobin'den çekmeden konuştu Felix.

"Seni uyarıyorum Felix. Benim ya da arkadaşlarımın yakınında olursan, onlara zarar verirsen, bu senin sonun olur"

Bakışları bana döndü Felix'in. Her şey beklemediğim bir anda çok hızlı gelişmişti ve hala şoktaydım. Bakışlarımı ondan çekip sevgilime çevirdim yine. O da bana bakıyordu. Güven verircesine gülümseyip yanıma adımladı. Elimi tuttu. Bakışlarım tekrar Felix'e döndü. O ise aynı zamanda kafasını çevirip Soobin'e omuz atıp odadan ayrıldı.

Sessizce herkes birbirine bakarken Hyuka sessizliği böldü,

"Az önce ne oldu amk"

we lost the summer | Taegyu|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin