we lost the summer | Taegyu|

1.8

Güzel yorumlarınız ile günümü güzelleştirdiğiniz için teşekkür ederim 💜

(2 hafta sonra)

Dans pratik odasında koreografideki son kısmı çalışırken Jimin Hoca'nın sesi ile herkesin dikkati ona döndü.

"Evet arkadaşlar. Okulumuzdaki ilk ayı tamamlamak üzereyiz. İkinci ayın sonunda ise bildiğiniz üzere yaz okulumuz sona erecek. Bizde dans kulübü olarak bir gösteri düzenleme kararı aldık. "

Bazı kişilerden sevinç sesleri bazılarından ise 'hayır yaa' gibi isyanlar yükseldi. Bana sorarsanız dansı seviyorum ve bir gösteride dans etmek eğlenceli olurdu..

"İki ayrı koreografi hazırladık. Önce katılmak isteyenleri görebilir miyim? "

Küçük topluluktan eller havaya kalkmaya başladı. Bende kaldırdım. Ekstra katılan öğrenciler ile 17 kişilik olsn sınıftan 8 kişi seçildi.

"Pekala arkadaşlar. İlk şarkımız TXT-New Rules bir diğer şarkımız ise Ateez-I'm The One 3 hafta boyunca sıkı çalışmalıyız ama bu sırada ana derslerini aksatmayalım lütfen. Katılım sağlayan herkese teşekkür ederim. "

Dans için seçilen 8 kişiden biriydim ve yanımda 3 tane daha dansçı vardı. Diğerleri ise orta düzey ve dansta yeni  olan birkaç kişiydi. Yeni olanlar hemen elenirken orta düzey ve biz 4 dansçı seçilmiştik.

Dağılabileceğimizi gösteren zil çaldığında saat 4'te tekrar buluşmak üzere ayrıldık.

Direkt odaya girdiğimde Beomgyu ve Hyuka ile karşılaştım. Gyu bana sarılmaya çalıştığında izin vermedim.

"Ter kokuyorum sevgilim. Duştan sonra bol bol sarılıp yatarız. "

Dudaklarına kısa bir öpücük bırakıp banyoya geçtim. Kısa bir duştan sonra ilk işim Hyuka'nın yanına gitmek oldu.

"Kiminle konuşuyorsun Kai'm"

"Annenle kanka. Seni iyi yapmışız bir tane daha mı yapsak diyordu-ahh şakaydı ya, ah dur vurma"

Kahkaha atarak koştuk bir süre. Sonra ise Haneul ile olan konuşmalarını okuttu bana. Şirin şirin flörtleşiyorlardı ve cidden tatlıydılar.

Hyuka'nın yanından kalktığımda kapı girişinde beni izleyen sevgilim ile gözgöze geldim. Yanına ilerleyip alınlarımızı birleştirdim. Kollarını boynuma dolarken yüzünde minik bir gülüş baş gösterdi. Tam o anda öptüm onu.

Klişeydi ama gülüşünden öpmek, verdiği his o kadar güzeldi ki...

"Sevgilim"

"Efendim Gyu'm"

"Sıkıldım."

"Yürüyüşe çıkalım? "

"Dans kursu çok yoruyor diye duydum. Daha fazla yorulmaya lüzum yok. PS5 oynayalım. "

"Benimle yürümek mi yoksa PS5 oynamak mı? "

"Senin kucağında otururken, seninle PS5 oynamak"

Gülerek söylediği şey beni de gülümsetti. Dudaklarımızı birleştirmek üzereyken kafama atılan bir cisim ile arkamı döndüm.

"Aile var aile. Light'ımın gözlerini kanatacaksınız"

Hyuka tiz ses tonu ile konuşurken yatağındaki oyuncak ayının gözlerini kapatmıştı. Bu haline gülüp Hyuka'yı odada bıraktık ve salona geçtik.

Gyu birkaç atıştırmalık ile gelirken bende oyun konsollarını hazırladım.
Başlamadan önce saate baktım ve 4'teki buluşmaya geç kalmamak ya da unutmamak için yarım saat öncesine bir alarm kurdum. Gyu'da oturunca bir pvp oyunu açıp oynamaya başladık...

Kucağımda uyuklayan beden bir yana, oyuna devam ederken telefonumda yükselen ses ile artık hazırlanmam gerektiğini anladım ve konsolu küçük sehpaya bıraktım. Sevgilimi uyandırmamaya dikkat ederek kalktım.
Üzerimi değiştirmek için odaya geçtim. Ben kapıdan içeri girerken Hyuka banyo tarafına doğru kapıdan çıktı- ve bunu yaparken popoma çok sert bir defa koydu👍

İnce ama kaslı bacaklarımı saran siyah, dizlerinde yırtıklar bulunan dar pantolon, üstüne ise kırmızı saten gömleğimi giyip alt kısımlarını pantolonumun içine soktum.

Hafif bir makyajdan sonra saçlarımı elimle dağıttım. Ayna da kendime göz kırpıp telefonumu ve cüzdanımı ceplerime sıkıştırdım. Buluşma noktasına ilerledim.

İlk koreografimiz olan I'm The One için kırmızı siyah kombinler ile gelmişti herkes. Lee Minho denen bu çocuk cidden hem dansta hem modada iyiydi.
Hareketleri sert ve kas baskındı. Esnekti ve harika vücut hatları ile ettiği dans, herkesi etrafına toplamak için yeterli olurdu.

Gözlerimi ondan çekip diğerlerinde gezdirdim. Birlikte dans edeceğimiz için heyecanlıydım.

8 kişinin hepsi geldiğinde Jimin Hoca'nın seçtiği lider, Park Jay, bizi yönlendirmeye başladı. Pozisyonlar belirlendi ve ilk çalışmalar yapıldı.
2. Pozisyondaydım haliyle iyi çalışmalıydım. 1-1.30 saatin sonunda bugünlük bitireceğimizi, yarın 3-4 saat pratik yapacağımızı söylediler.

Odalara geri geçerken yaz tatilinin düşündüğüm kadar kötü geçmediğini farkettim. Güzeldi. Bir sevgilim olmuştu, dans kursunda performans sergileyecektim ve en yakın arkadaşlarınla birlikteydim~~~

Geldiğimde akşam yemeği saati olduğu için oda boştu. 2 hafta önce yaşanan şeylerden dolayı odada pek yalnız kalmak istemiyordum. Eşyalarımı koyup hızlıca yemekhaneye indim.

Öğrenci kalabalığında arkadaşlarımı bulmak için aranırken kolumda bir tutuş hissettim. Arkamı döndüğümde ise dans kulübünden Choi San ve Lee Minho'yu gördüm.

"Taehyun'du değil mi? "

San'ın sorusuna baş sallayarak onay verdim.

"Bizimle yemek ister misin? Hem biraz daha tanışmış ve yakınlaşmış oluruz"

Yakınlaşmamız dans pratiği yaparken birbirimize yardımcı olmamıza, senkronize hareket etmemize ve bir hata gördüğümüzde daha rahat dile getirmemize yardımcı olurdu. Bu yüzden onların beni çağırması mutlu etti. Yine de sevgilimle yemek yemeyi çok istiyordum.

"Hey! Bir sorun mu var? "

"Ah hayır hayır. Biraz ikilemde kaldım da"

"Kendini baskı altında hissetme yemek istemesende sorun yok, başka zaman yeriz"

Bu sefer Minho konuştu.

"Hadi yiyelim"

Dedim onlara doğru bir adım atarken. Gülümseyerek beni onların oturduğu masaya götürdüler.

Masada 2  kız ve 3 erkek daha vardı.
1 erkek hariç diğerleride dans bölümündeydi ve onları da az çok biliyordum.

Bizim geldiğimizi gören kahve saçlı, sincap yüzlü bir çocuk koşarak Minho'nun üstüne atladı.

"Aşkım gece yürüyüşüne çıkalım dedik. Sen ne dersin? "

"Olur sevgilim"

Yaz okulundan çok gay okuluna geldiğimi düşünmeye başladığım sırada masadaki herkesin eşcinsel olduğunu öğrenmem ile dediğim şeyin ciddiliğini sorguladım.

Ryujin ve Chaeryeong adındaki çifte artı olarak San ile Wooyoung'un, Minho ve adının Jisung olduğunu öğrendiğim çocuğun, Hyunjin ve Jeongin'in de çift olduğunu tek heteronun Dawn olduğunu öğrendim.

Nasıl ortamdı aga bu?

Hepsiyle teker teker tanıştıktan sonra muhabbetler açıldı.

Yaz Okuluna gizlice sigara ve içki soktuklarını falan anlattılar. İçki içmezdim ama sigaraya lafım yoktu. Odalarını söylediler ve gizli halt yerken onlara katılabileceğimden bahsettiler. Bir de bu akşam Jisung'un odasında hep beraber sigara içmeye davet ettiler. Bende kabul ettim. Yemeklerimiz biterken konuşmanında sonuna geldik.

Yanlarından ayrılıp odaya giderken uzun zaman sonra sigara içecek olmanın verdiği heyecanla odaya hızlıca gittim. Buraya geldiğimizden beri birkaç defa Soobin ile gizlice içmiştik ama 1haftadır ikimizde de sigara falan kalmamıştı.

Bu akşam düşündüğümden daha güzel oluyordu...