2. Bölüm

447 26 5
                                    

"Hyung bu kim?" dedi Changbin değişik bakışlarla beni süzerken. "Bu dün bize yardım eden kız ismi- şey ben ismini sormayı unuttum. İsmin neydi?" dedi Bangchan mahcup şekilde bana bakarken. Cidden de ismimi sormayı unutmuştu.

"Lee Yeong-ho. Stajyerim" dedim meraklarını gidermek amaçlı. Felix sunbae beni tanımış olacak ki gözleri açıldı ve konuştu: "Haa doğru sen o sun. Teşekkürler bu arada. Ve sen Korece bilmediğini söylemişt-"
Onun sözünü kesip "Dün çok çalıştım diyelim." dedim.

"Lix, o Stay'miş. Bir Stay'le konuşmak cidden çok güzel." dedi Bangchan ardından ekledi "Otursanıza. Ne dikiliyorsunuz?"

Herkes oturmak için yeltendi. Hyunjin sunbae yanımdaki sandalyeyi çekti ve oturdu. Tanrım! Hayatımda en sevdiğim grup ile aynı masada oturuyorum. Aşırı heyecanlı ve mutluyum. Hatta birazdan kalpten gidicem. Çünkü yanımda Hyunjin var! Bildiğimiz Hwang Hyunjin!

"Bias'ın kim peki?" dedi Hyunjin ortamdaki sessizliği gidermek istercesine. Bu sorunun üzerine Minho sunbae saçlarını düzeltip "Ben tabi ki yani başka kim olacak?" dedi.

"4 Bias'ım var. Seungmin, Jeongin-" sözümün kesilmesiyle şaşırdım. "Ama ben yokum böyle şey olmaz!" dedi Minho darılmış şekilde bana bakarken. "Hyunjin ve Minho. Diyecektim ama siz sözümü kestiniz." dedim fazla saygı ifadesi kullanarak. Buna bozulmuş olacak ki yüzünü buruşturdu.

"Siz ne ya? Sen Stay'sin." dedi Han. Masada bu cümle uçuşuyordu resmen.

"Ben Stay olabilirim ama gene de siz benden kıdemlisi-" sözümün ikinci kez kesilmesiyle biraz sinirlenmiştim. En sinir olduğum şeylerden biridir. Bu sefer sözümü kesen kişi Bangchan sunbaeydi. "Sana daha önce söylemiştim. Bana, bize öyle 'Sunbae, siz, oppa' vs. demene gerek yok." Bu sözlerin üzerine az da olsa rahatlamıştım.

"Peki en sevdiğin şarkımız hangisi?" Jeongin güler yüzle. Gamzelerini gördüm ve kalp krizi geçirmemek için kendimi zorladım. "Easy, Sorry i love you, Thundrous. Bunlar en sevdiğim şarkılarınız. Tüm şarkılarınız mükemmel ama bu üç şarkı benim en sevdiklerim." dedim.

Başka bir soru daha soruldu:
"Peki en başarılı olduğun alan ne? Yani Rap mi, vokal mi yoska dans mı?" bu sefer soru Changbin'den gelmişti.

"En profesyonel olduğum alan dans. Ama vokalim de bir o kadar iyi. Senin aksine rap konusunda pek iyi değilim." bunları yüzümdeki büsbüyük gülümsemeyle Changbin'e bakarak söyledim. "Bizdensin yani." dedi Felix 'DanceRacha' yı kast ederek.

Telefonum çalana kadar çok mutluydum. Telefonumun zil sesi Back door olduğu için biraz şaşırmışlardı. Arayan Soo-jin'di. Açtım. "NEREDESİN SEN!!" bana bağırmasıyla telefonu kulağımdan uzaklaştırıp yüzümü ekşittim. "Kafeteryada." dedim korkuyla sonuçta bu Soo-jin beni öldürüp bahçeye gömüp cenazemde ağlayabilir.

Hyunjin korktuğumu anlamış olacak ki sordu:
"İyi misin? Kötü birşey mi var?"
Umarım Soo-jin duymamıştır...
"O SES HYUNJİN'İN Mİ!?!?!" dedi bağırarak. Tekrar telefonu kulağımdan uzaklaştırdım. "Yangsoo, sakin lütf-" dedim korkuyla. Ve bir kere daha bağırdı. "O HYUNJİN MİYDİ DEDİM SANA!! Hani sadece Bangchan ile konuşacaktın!! Bias'ımla konuşuyorsun ve benden gizliyorsun!! Bekle beni geliyorum." Bu sözlerin üzerine telefonu kapadı.
Ağzımdan tek birşey söz çıktı "Öldüm..."

Üyeler kötü birşey olduğunu anlamış olacak ki beni soru yağmuruna tuttular:
"Ne oldu yüzün hortlak görmüş gibi."(Han)
"İyi misin? Cidden korkmuş görünüyorsun." (Bangchan)
"Orada benim adımı duydum. Benimle ilgili bir sorun mu var?" (Hyunjin)

"A-arkadaşım... Ben kesin öldüm! Üzgünüm hemen gitmem lazım yoksa sizin kulaklarınız içinde sonu pek iyi olmayacak."

"LEE YEONG-HO!!!" diye bağırdı, Kafeteryanın girişindeki bir adet sinirli Soo-jin.

Just A Friendship «Hwang Hyunjin»Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin