(Yazar notu: Buradaki konuşmalar ingilizce geçiyormuş gibi düşünün.)
"Lee Yeong-ho!! Beni '5 dk ya geliyorum küçük bir işim var.' diye kandırıp hayatımın düzelmesine yardım eden grupla buluşuyorsun!!! Sonra bende seni aramaktan ölüyorum!!!" dedi sinirlerine hakim olmaya çalışırken.
"Canım arkadaşım, bak buldun beni ama. Hem ben sana dün söylemişti-" tatlı tatlı konuşmaya çalışıyordum ki yüzüme bir adet 'Soo-jin ceketi' yememle sustum.
"LEE LAURA! Bana tatlılık yapma eve gidiyoruz!!" Soo-jin bağıra bağıra bu sözleri söylerken üyelere 'Kurtarın beni' der gibi bakışlar atıyordum. En sonunda Chan ne demek istediğimi anlamış olacak ki Soo-jin'in kolundan tutup dışarı çıkardı. Ben derin bir nefes aldım.
Aslında Soo-jin'in siniri ilk defa bir işe yaradı onun sayesinde Seungmin ve Hyunjin ile arkadaş olmuştum. Evet, 15 dk da arkadaş olduk.
BANGCHAN'NİN ANLATIMIYLA:
(Yazar notu: Buradaki konuşmalar Korece geçiyormuş gibi düşünün)
Yeong-ho'nun bakışları üzerine Soo-jin'in kolundan tutup dışarı çıkardım. İki kat aşağı inene kadar da bırakmadım. Yoksa kaçıp Yeong-ho'ya bağırmaya devam ederdi.
"Soo-jin, kızın üstüne biraz fazla gitmiyor musun?" dedim.
"Hayır. Benden habersiz sizle -hayatımda en çok sevdiğim grupla- buluştu ve bana haber vermedi." bu sözleri sakinleşmiş şekilde söyledi. Aslında haklılık payı vardı ama şirkette bas bas bağırmamalı. Ceza alma ihtimali var ve bu onun geleceğini ciddi anlamda etkiler.
"Bak, haklısın ama bu şekilde bağırırsan ceza alırsın bu senin geleceğini ciddi anlamda etkiler. Hem bak bu sayede bizimle tanışmış oldun." bu sözlerimin üzerine durdu, biraz düşündü ve konuştu:
"Haklı olabilirsin... Teşekkürler Chan Oppa." Soo-jin'in teşekkürünü başımla onayladıktan sonra tekrar yukarıya, dans odasına, çıktık.İçeri girdiğimizde sekiz kişi daire oluşturmuş, şişe çevirmece oynuyordu.
"Yeong-ho, seni affettim. Şimdi biraz kenera kayıyorsun ve bende senin yanına oturuyorum." dedi güler yüzle ve Yeong-ho yana kayınca onun yanına oturdu. Mutluydum, bir arkadaşlık kurtardım çünkü.
"Kayın bende geliyorum." dedim ve Changbin ile Felix'in arasına oturdum.
Changbin şişeyi çevirdi, soru kısmı bana; cevap kısmı Yeong-ho'ya geldi. Ben tam konuşacakken o konuştu:
"Cesaret diyorum kendini yorma." Yeong-ho'nun bu sözleri üzerine Seungmin ve Hyunjin aynı anda "Gene mi cesaret!" dedi. Sanırım o hep cesaret seçiyordu. Neyse güzel bir fikir bulmalıyım. Biraz düşündükten sonra aklıma bir fikir geldi."Yeong-ho, bize herhangi bir şarkı söyle ki vokalini görelim." Fikrimi sunduktan sonra Yeong-ho biraz düşündü sonra bir şarkı söylemeye başladı.
(Yazar notu: Şarkının Türkçesini yazıyorum.)
Birlikte güldük. Birlikte ağladık.
Ve şimdi sen yoksun.
Özlüyorum bu eski günleri...
Arkadaşına bunu yapmak hoş mu geliyor?
Yeni arkadaşlar yanına mı yakışıyor?Beni bırakmak bu kadar mı kolaydı?
Birbirimizi asla bırakmayacağmızı söylediğimiz günlere dönsem keşke.
Şuan yanımda olsan keşke...Beni hiç mi özlemiyorsun eski arkadaşım?
Beni bırakıp gittiğinde hiç mi vicdan azabı çekmedin?
Senden böyle birşey beklemezdim.
Ama yaptın...Kötü bir arkadaştın.
Ama ben hep iyi arkadaş oldum.
Kötü bir arkadaştın.
Ama ben iyi arkadaştım.(Yazar notu: Şarkı benim şarkım. Yani ben yazdım.)
YEONG-HO'NUN ANLATIMIYLA:
Herkesin ağzı açık kalmıştı. Bu kadar güzel söylediğimi bilmiyordum. Herkes beni alkışlarken gözümden bir damla yaş aktı. Bu şarkı benim geçmişimdi. İngiltere'de 8. sınıftayken yazmıştım.
Gözyaşımı kimse görmeden silip ayağa kalktım. "Biz gidelim artık. Teşekkürler. Umarım tekrar görüşebiliriz." sözümü bitirince Soo-jin'in kolundan tutup ayağa kaldırdım. O da benzer şeyler söyledi ve stajyerlerin olan dans pratik odasına gittik.
"Yeong-ho ne oldu? Neden bir anda gitmek istedin." diye sordu Soo-jin.
"Birşey yok. Çalışmamız lazım o yüzden." diye geçiştirdim. Sonra şu sıralar İzty'nin Wannabe şarkısını çalışıyorduk ve gene onu çalıştık. Biz çalışırken eğitmenimiz geldi ve bizi izlemeye başladı.
"Kızlar karaografiyi baştan alıp şarkıyı söyleyin. " dedi eğitmenimiz Bayan Choi. Bizde dediği gibi yapmaya başladık.
Bayan Choi bizi dikkatle izledi. Başını onaylarcasına salladı. "Tamam. Şimdi biraz oturup nefes egzersizi yapın ben geliyorum." dedi ve çıktı.
***
"Bayan Choi, şimdi doğru mu anladım. Biz çıkış yapabilecek miyiz?"
Bayan Choi başıyla onayladı. Bu sözlerle donup kalmış olan Soo-jin'e döndüm, "Soo çıkış yapacağız!!". Ben sevinçten havalara uçuyordum. Bayan Choi bizi tebrik edip dans odasından çıktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/301422281-288-k800303.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just A Friendship «Hwang Hyunjin»
Fanfiction"Arkamı dönmemle birlikte donup kaldım. Bangchan ve Felix karşımda duruyordu." "Arkamı döndüm. Karşımda duran 7 kişi ile donup kaldım." "Onlar artık abilerim gibiydi." "Hayır... O benim arkadaşım." "Evet, şuan ondan hoşlanmaya başladım..." "Bende se...