HYUNJİN'DEN
Omzumda bir ağırlıkla sağıma döndüm. Yeongho... Uyumuş. Bir insan uyurken bu kadar tatlı olamaz ama...
Bu şekilde uyursa boynunun ağrıyacağını düşünüp biraz geri çekilip başını elimle tuttum ve dikkatle dizime bıraktım. Saçını yavaşça okşadım.
Bir insan bu kadar güzel olmamalı.
"Ooo!" Jeongin'in ulamasıyla başımı kaldırdım. İkisi de bir bana bir Laura'ya bakıyordu. "Sus! Kız uyanacak!" dedim fısıltıyla. Ve aynı ses tonuyla ekledim: "Ayrıca o ne öyle ilkokul çocuğu gibi."
Soojin, sinsice gülümsedi ve "Aslında yakışıyorsunuz." dedi. Biz mi? "O benim arkadaşım. Saçmalama."
Gerçekten böyle mi düşünüyorum? Hayır...
İkisi de güldü. "Öyle olsun." dedi Soojin. Ortamda oluşan sessizlik üzerine tekrar konuştu: "Bu arada, sizi tanıyınca biasımı değiştirdim. Artık biasım Bangchan ve Felix." Biraz saçmalasam sorun olmaz herhalde. Saçma, ağlamaklı bir yüz ifadesi takındım ve "Kimse beni bias olarak seçmiyor. Neden!?" dedim.
Bu şekilde yaklaşık iki saat geçti.
YEONG-HO'DAN
Gözlerimi açtığımda karşımda, kafasını eğdiği için saçları yüzünün etrafını sarmış, Hyunjin vardı. Gülümseyerek bana bakıyordu. Kalp krizi geçirmeme ramak kaldığını hissedebiliyorum.
"Kalk artık, geç oldu. Gitmemiz lazım." dedi Hyunjin.
Bir dakika! Ben nerede uyudum? Kafam Hyunjin'in dizinde yerde yatıyorum!
Nerede, nasıl uyuduğumun farkına varınca hızla doğruldum. Doğrulur doğrulmaz kafamı Hyunjin'in kafasına çarptım. "Özür dilerim." dedim kafamı ovuştururken.
"Sorun değil. Sen iyi misin?" dedi ve ayağa kalkıp elini uzattı. Kafamı evet anlamında sallarken elini tutup kalktım. Dengemi kurunca elini bıraktım. Bize bakıp katıla katıla gülen ikiliye dönüp sinirle baktım. "Ne gülüyorsunuz?!" dedim. Jeongin gülmeyi bırakıp çok tatlısınız ve çok yakışıyorsunuz." dedi.
"O benim arkadaşım, saçmalama!" dedim.
Soojin kahkahaları arasında "Aynı şeyi söylediler." dedi. Sağıma döndüğümde bana gülümseyerek bakan Hyunjin'i gördüm.
Bir insan neden bu kadar tatlı olur?
***
5 ay sonraHarika çıkışımızın ardından beş ay geçti. Şuan çok ünlüyüz, iki albümümüz var ve en önemlisi mutluyuz. Çok fazla nefret yorumuna maruz kalıyorum ama mutluyum. Bu beş ay boyunca çok çalıştık, eğlendik, yeri geldi ağladık, yeni arkadaşlar edindik ve hayallerimize ulaştık.
NMİXX ile kaldığımız yurttan alınıp Stray Kids ve İzty'nin kaldığı yurda alındık. Ve bu süreçte o iki grup ile de iyi arkadaş olduk. Özellikle Stray Kids... Bize abi oldular. Tabii Felix hariç; o, Soojin'den hoşlanıyor. Soojin de ondan fakat ikisi de bunu görmüyor! Aah...ah! Her neyse elinde sonunda fark ederler. Jeongin ile Soojin hâlâ beni ve Hyunjin'i yakıştırıyor, bu bazen sinir bozucu bir hâl alsa da hoşuma gidiyor.
Bugün izinli olduğumuz haberi geldi. Hem de sadece bugün değil, tam bir hafta! Yurdun dans pratik odasına -bodruma- inip istediğim gibi dans edebilirim. Ardından da kuzenimle buluşurum. Ayy, çok mutlu oldum. Bunu menajerime ve Yangsoo'ya söylemeliyim. İlk önce Rinji unnieye haber vermeliyim. Rinji bizim menajerimiz, çok tatlı bir insan. Rinji unnieye mesaj attıktan sonra kuzenim Chimin'e mesaj atmak için sohbetten çıktım. Chimin ile olan sohbete girdim.
Yeongho'nun telefonu:
Siz:
Chimin yah!
Akşam üstü 4
gibi işin var mı?Chi-chi:
Bizim ikizlerle buluşacağım.
Ne oldu?Siz:
Tamam o zaman her
zamanki kafeye gelin.
Saat 4 gibi.
Bye💗Chi-chi:
Tamam bayan ünlü.
Görüşürüz💕Oturma odasına pijamalı ve uykulu şekilde giren Soojin'e çevirdim kafamı. ''Günaydın uyuyan güzel! Saat kaç oldu, geç kaldık şirekete.'' dedim. Bakalım haberi almış mı? Mırıldanarak ''Mesajı gördüm.'' dedi. Beyaz tekli koltuğun yanından geçip yanıma oturdu, otururken de bana sarıldı. Kesin birşey isteyecek. ''Bana kahvaltı hazırlar mısın?~'' dedi. Beni şaşırtmadı. ''Git kendin hazırla, Soojin-ah.'' dedim onu ittirirken. Hemen kendine gelip ''Yah! Ben senden büyüğüm bir kere!'' dedi. Benden ay olarak büyük... Ama bu gıcıklık yapmayacağım anlamına gelmiyor! ''Beni ilgilendirmez! Ben kaçar!'' Yastıklardan birini kafasına fırlatıp odama koştum, kapıyı kilitledim.
Siyah bir eşofman üzerine kısa kollu beyaz bir crop giymiş, dans pratik odasına iniyordum. İndiğimde Chaeryeong unnie dans ediyordu. Elimdeki suluğu yere bırakıp dansa katıldım. Not Shy dansı yapıyorduk. Cidden çok güzel dans ediyor. Dans bitince yanıma geldi ve ''Dansın çok iyi. Bugün izin gününüz mü?'' dedi. ''Evet ve teşekkürler senin kadar olmasa da...'' diyerek gülümsedim.
***
Şirin, yeşil kafenin içinde her zaman oturduğum yere ilerliyordum. Bu kafe hep tenha olduğu için rahat raht gelebiliyorum. Maskemi biraz daha yukarı çektim. Masaya yaklaşınca masada siyah şapkalı bir adamın oturduğunu fark ettim. Bizim ikiz kuzenlerimizden, Robert veya Richard, biri olduğunu düşünerek adımlarımı hızlandırdım. Masaya sessizce yaklaşıp ensesine vurdum ve ''Naber?'' dedim. Fakat yüzünü görünce... ''Hyunjin!?'' bir an duraksadım. Ardından hızla konuştum: ''Ben, ben seni başkası sandım. Çok özür dilerim, gerçekten. Ben seni-'' Sözümü kesip ''Sorun değil, sorun değil. Sadece sakin ol.'' dedi.
''Ama saygısızlık oldu. Off... Utandım şuan.'' diyip ellerimle yüzümü kapadım. Ellerimi tutup çekti ve yüzümün görünmesini sağladı. ''Hey... Utanmana gerek yok. Bunu her insan yapabilir. Sıkıntı yok. Utanma, tamam mı?'' dedi ve gözlerini gözlerime odakladı.
Evet... İşte şuan ondan hoşlanmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just A Friendship «Hwang Hyunjin»
Фанфик"Arkamı dönmemle birlikte donup kaldım. Bangchan ve Felix karşımda duruyordu." "Arkamı döndüm. Karşımda duran 7 kişi ile donup kaldım." "Onlar artık abilerim gibiydi." "Hayır... O benim arkadaşım." "Evet, şuan ondan hoşlanmaya başladım..." "Bende se...