"Iı... Şey, biz şu kayıt konusu konuşacaktık ya." dedim konuyu değiştirmek amacıyla. İşe de yaradı, hyunjin elimi omzumdan çekti. Bu sözü duyan Chan Oppa geldi. "Sizin işiniz ne zaman bitiyor?" diye sordu. Ben telefonunu çıkarıp programı açtım. Gözlerimi telefondan ayırmadan "Akşam 7 civarı." dedim. "Güzel. O zaman bizim işimiz bitince gelirim kayıt odasına." dedi Chan Oppa. "Çok teşekkür ederim Chan Oppa. Ben kalkayım dans pratiğim var." diyerek kalktım ve nezaketen hafif eğildim. Onlarda görüşürüz dedi ve çıktım.
Dans pratik odasına vardığımda yere oturup telefonla oynayan bir Soo-jin gördüm. Ne yani ben gelene kadar telefonla mı oynamıştı?! Bu kız cidden sorumsuz! "Soo-jin!! Kalk hemen!" ayağa kalkıp bana bakmaya başladı. "Ben gittiğimden beri telefonla mı oynuyorsun?!" diye sinirle çıkıştım.
"Ee... Şey. Evet..." dedi çok kısık bir sesle. "Kızım zaten dans çalışman lazım. Ama sen burada oturup telefonla oynuyorsun!!" bu sinirli hallerim üzerine yanıma gelip sarıldı ve özür dilerim gibisinden şeyler mırıldandı. Onu hafifçe itip İzty Loco açtım. Ve 'Ne duruyorsun?' bakışı attım Soo-jin'e.
Dans pratiğinden sonra rap ve vokal çalışması yaptık. Ardından kayıt odasına gittik. "Neden buraya geldik işimiz bitti?" diye sordu Soo-jin. Tabi ya! Ona söylemeyi unutmuşum! "Ben sana söylemeyi unuttum. Chan Oppa gelicek onunla şarkıyı kaydedeceğiz." dedim eşyalarımı koltuğa bırakırken. Ardından Soo-jin de aynı şeyi yaptı ve oturdu bende şarkı üzerine biraz çalıştım.
Yaklaşık 20 dk sonra Chan Oppa geldi. "Merhaba. Şimdi hemen başlayalım mı?" ben başımı salladım. "O zaman, şarkı sözlerini bir gösterir misin?" dedi. Ben çantamdan sözleri yazdığım kağıdı çıkardım ve ona uzattım. Her satırı okuduğunda gözleri biraz daha açılıyordu. "Bu çok güzel. Birlikte mi yazdınız?" diye sordu. Ben başımı iki yana salladım. "Ben yazdım." dedim. 'Bu cidden harika' bakışı attı.
"Neyse. Şimdi benim aklımda biraz melodi oluştu. Gelin bakın onu nasıl kaydettiğime." O anlattı biz dinledik besteyi oluşturunca sırada şarkıyı söylemek kaldı. Partlara ayarlayıp kaydetmeye başladık. Çoğu İngilizce ağırlıklı arada bazı yerlerde Korece vardı.
Biz söylemeye başladık.
"AFTER YOUR DREAM
Büyüyeceksin , gelişeceksin
zorlanacaksın,
Hayallerinin peşindesin
Cesaretin var; vazgeçmek yokHayatındaki sorunu aşıp buraya gelebilirsin,
Pes etme!Başkalarnın düşünceleri önemsiz;
Sen kendi istediğini yap,
başkasının istediğini değil.Onların dırdırını dinlemek zorunda değilsin.
Kendini duy yeter.
Sen, senin ihtiyacın olan şeysin.
Onların dırdırına ihtiyacın yok.Büyüyeceksin , gelişeceksin,
zorlanacaksın,
Hayallerinin peşindesin
Cesaretin var; vazgeçmek yok!Hayatındaki sorunu aşıp buraya gelebilirsin,
Pes etme!Başkalarnın düşünceleri önemsiz;
Sen kendi istediğini yap,
başkasının istediğini değil.Hayatını zehir edenleri boşverip önüne bak;
seni bekleyen hayallerinin peşinden git,
Hayatını yaşa!Sen harikasın ve bunu başarabilirsin.
Hayatını zehir edenleri boşverip önüne bak,
seni bekleyen hayallerinin peşinden git.
Hayatın senin ellerinde.
Başarıp başarmamak senin elinde.
Ama sen başaracaksın.
Çünkü sen Hayallerinin Peşindesin!"
![](https://img.wattpad.com/cover/301422281-288-k800303.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Just A Friendship «Hwang Hyunjin»
Fanfic"Arkamı dönmemle birlikte donup kaldım. Bangchan ve Felix karşımda duruyordu." "Arkamı döndüm. Karşımda duran 7 kişi ile donup kaldım." "Onlar artık abilerim gibiydi." "Hayır... O benim arkadaşım." "Evet, şuan ondan hoşlanmaya başladım..." "Bende se...