Ertesi gün olduğunda Tamer ve Asaf kampüsteki kafelerden birinde kahvelerini almış sohbet ediyorlardı.. Daha çok Asaf dün geceyi aydınlatıyordu.
"Kız hiç varoş gibi durmuyordu. Dün bi ara arkadaşıyla konuşurken yakaladım arkamdan söylediklerini, tam bir para avcısı anlayacağın.. bırakıcaktım aslında ama madem bu kadar görüştük tadını alıp öyle bırakırım dedim.."
Tamer kahkaha atarak elindeki kahveden büyük bir yudum aldı.
"Ama birden namus ayakları yaptı. Tokat falan attı.. garip bir geceydi anlayacağın.. ben de ağzının payını verdim."
"Ne yaptın? Bela alma başına lan.."
"Yok oğlum.. bir ton laf ettim o kadar. Külkedisinin hayalleri çabuk bitti. Kral odası tuttum, gözlerinden kalpler çıkıyordu.."
"Kıyamam.."
Asaf ve Tamer gülüşürken Tamer kahvesinden bir yudum daha alıp aklına gelenleri Asaf'a anlattı.
"Sana demiştim ya kafedeki kıza rastladım diye.."
"Evet?"
"Bensu'ya hediye almak için mağazaya girmiştim. Satış danışmanlığı yapıyordu. Ben orda çaktım zaten bunlarda bi numara olduğunu. Sana da söyleyecektim ama aklımdan çıkmış.."
"Zengin avcıları desene sen şunlara.."
Tamer düşünceli bir şekilde çenesini kaşırken dudağını bükerek konuştu.
"Seninkini bilemicem ama Banu biraz daha saf bir kız."
"Nerden anladın oğlum hemen?"
"Anladım işte orasını boşver.. ne yaptı kız yazdı mı bir daha?"
"Saçmalama oğlum. Engel atmış her yerden.. sanki onun peşine düşecekmişim gibi.."
Tamer gülerek arkadaşının omzuna şakayla vurdu.
"İçinde kaldı galiba baya, hı?"
"Ah.. orası doğru işte. Sen de gördün.. kız şahaneydi.."
"Bu kadar içinde kaldıysa elbet bir gün düşürürsün.."
"Şimdilik kalsın.."
•
Işıl banyodan çıkıp havlusuna sarıldığı zaman biran önce giyinmeyi düşlüyordu.. çünkü derse feci halde gecikmişti! Banyodan çıkınca doğrudan odasına geçti ama odasında gördüğü kişi ile ağzından ince bir çığlık kaçarken eli üstündeki kısa havluya gidip daha sıkı sarıldı.
"Senin ne işin var burada! Napıyorsun odamda!"
Şoförü Korkut odasının tam ortasında karşısında duruyordu. Elinde tuttuğu ince bir zarf vardı.
"Işıl Hanım.. bu size geldi."
Genç kızın gözleri şüpheyle aşağı kaydığında Korkut'un elindeki zarfı gördü. Kaşları hafifçe çatılırken konuştu.
"Niye sen getiriyorsun! Sevgi nerde!"
Korkut bir iki adım daha atıp yaklaşırken zarfı komidinin üstüne bıraktı.
"Evde kimse yok. Sevgi abla ve Zülfü abi markete gittiler. Babanız da işte. O yüzden ben getirmek zoru-"
"Anladım kes! Bıraktığına göre çıkabilirsin artık.."
Işıl'ın öfkesi hala dinmiş değildi. Evdeki bir hizmetli parçası nasıl olur da onun odasına izinsizce girebilirdi.. Bunu asla yediremiyordu kendine. Bu kadar panik olmasının bir diğer nedeni de küpe davasıydı tabii.. Korkut'a baktıkça irkiliyordu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GENÇLİĞİN KOLLARINDA (+18)
Teen Fiction❗️ YETİŞKİN İÇERİK ❗️ Bir grup arkadaşın genç bir kıza oynadığı çirkin bir oyun herkesin hayatını derinden etkilerken , tehlikeli sırlar ve kirli oyunlar gün yüzüne çıkacak, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..
