GENÇLİĞİN KOLLARINDA (+18)

TABURCU 🍷

"Bu yaptığının hesabını vericek.. Beni karşısına almak neymiş, görsün."

Tamer telefonu kapattıktan sonra dolaptan aldığı bir tişörtü üstüne geçirmiş ve ailesinin yanına kahvaltıya inmişti.

"Oğlum.. bir sorun mu var?"

Tamer tabağına bir şeyler alırken babasını cevapladı.

"Önemli bir şey değil, Bensu ile alakalı."

"Neymiş sorun, söyle biz de bilelim."

Annesinin ve babasının meraklı bakışlarıyla yemeğini bölerek konuşmaya başladı.

"Modellik yapmak istiyor, bunun olmasını istemiyorum ama benim düşüncelerimi çok da önemsediği söylenemez.. Dün ayrıldık, ben de yoluna bazı taşlar koymaya karar verdim."

Tamer annesinin üzüntülü ve onaylamaz bakışlarını görmezden gelerek bakışlarını babasına dikti. Babasının ne kadar da gururlandığını görüyordu.

"İyi yapmışsın.. ders olur. Senin gibi bir delikanlıyı üzmemesi gerektiğini anlamış olmalı."

Sevinç Hanım eşinin sözlerine karşılık hiç de mutlu görünmüyordu. Oğlunun kocası gibi bir canavara dönüşmesi onun en büyük korkusuydu. Ama Tamer.. o yolunu uzun yıllardır çoktan çizmişti.

"Hediyeni beğendin mi?"

Tamer gülümseyerek babasına baktı. Son model bir porsche kapının önünde onu bekliyordu.

"Çok güzel bir seçim olmuş.. İkinize de teşekkür ederim."

Sevinç Hanım'ın bakışları gelen bildirim ile telefona kayarken bildirimleri takip eden bir kişi daha vardı. Tamer'in babası Murat Bey.

"Kimmiş?"

"Vakıftan toplantı için çağırıyorlar.. geç kaldım zaten. Ben artık kalkay-"

"Kahvaltımız bitti mi Sevinç! Ne zamandır böyle kaba hareketlere alışır oldun?"

Sevinç Murat'ın hemen alevlenen gözlerinden çekinerek yeniden sandalyesinde yerleşti.. Oğlunun yanında kendisine karşı sesini yükseltmesi ne kadar sinirini bozsa da sessizliğini koruyarak önündeki çaydan bir yudum daha aldı..

*

Işıl elindeki parlatıcıyı dudaklarına iyice yedirirken bir yandan telefonda kızlarla dün gecenin kritiğini yapıyorlardı. Aslı'nın sesi odayı doldururken Işıl elindeki parlatıcıyı bir kenara bırakıp Aslı'nın dediklerine odaklandı.

"Hiç söylemedin Arslan dönüyor diye? Partide birden görünce şaşırdım."

"Yaa.. ben de bilmiyordum ki geleceğini."

Açelya kıkırdayarak konuştu.

"Eee küçük kardeşinin gelişine pek sevinmedin galiba?"

"Ya ne demezsin.. o kadar küçük ki partiden iki kızla birlikte ayrıldı."

Işıl'ın tek kaşı duydukları ile istemsizce yukarı kalkmıştı. Bu sözlerden rahatsız olması anlamsızdı, sevinmesi gerekirdi. Ondan ne kadar uzak olsa o kadar iyiydi.. Boğazını temizleyerek lafa girdi.

"Ayrılmak demişken, Bensu erkenden çıktı gördünüz mü?"

Cemre heyecanlı bir sesle konuşmaya başladı.

"Tartışıyorlardı zaten gördüm ben."

"Eh.. iyice cıvıdı bu ilişki. Bir daha kolay kolay toplayamazlar."

Aslı'nın söylediklerine Işıl katılmıyordu. Onların her şekilde bir araya geleceklerine adı gibi emindi.

"Dünkü partiye de gelmesen öldün sanıcaktım Açi, nerelerdeydin kaç gündür?"