Kenan, gözleri kucağında birleştirdiği ellerine sabitlenmiş Defne'nin ağzından çıkacakları merakla bekliyordu. Genç kız onu arayarak görüşmek istediğini söylemişti ancak karakola geldiğinden beri ağzını bıçak açmıyordu. Onu her ne kadar ürkütmek istemeyerek müsaade etse de bir şeyler söylemeden konuşamayacağını anlamıştı. Hafifçe boğazını temizledi.
"Defne, bak.. Buraya her ne için geldiysen, bildiklerini anlatmadan sana yardımcı olamam. Çünkü bu davada benim de elim kolum bağlandı. Yalnızca senin hatıraların ışığında hareket edebiliriz."
Defne titrek bir nefes bırakarak başını Kenan'a doğru çevirdi.
"Bora.."
Kızın ağzından çıkan isim Kenan'ın oturduğu yerde iyice dikleşmesini sağlamıştı.
"Bora yalan söylüyor.."
Duydukları adamı öyle heyecanlandırmıştı ki hemen yerinden kalkıp Defne'nin karşısında bulunan tekli koltuğa geçmişti.
"Hangi konuda Defne?"
Emin olup olmadığını bile sormamıştı çünkü o pisliğin en başından beri yalan söylediğini biliyordu.
"Ben.. her şey çok karışık. O kadar çok kayıp parçalar var ki.. Ama gözümün önüne hayal olamayacak kadar gerçek bir görüntü geliyor. Bana hissettirdiği duyguları bile hatırlayabiliyorum.. Çok.. çok değişik değil mi?"
"Bunlar çok normal Defne, inan bana.. Ama sen bildiklerine inanmaktan vaz geçme.. Şimdi bana Bora'nın ne hakkında yalan söylediğini anlatabilir misin?"
Başını hafifçe sallayarak konuşmaya başladı.
"Haberleri okudum, Mert Saygın'ın arabasının incelendiğini bilmiyordum. A-ama ikisi de yalan söylüyor.. O gece arabayı kullanan Bora değildi, Mert'i. Beni sanırım oraya o götürmüş olmalı ama neden.. bilemiyorum.."
Kenan zaten emin olduğu bir şeyi Defne'nin ağzından duyduğu için bu davaya karşı yeni bir umut kazanmıştı.
"Pek çok seçenek var Defne.. Ama bu kadarı bana yardımcı olmaz maalesef.."
"Her şeyi bir anda hatırlayamıyorum.. Hatta.. hatta zihnim o kadar yavaş ki.. Ben uğraştıkça daha çok zorlaşıyor."
Kenan burukça gülümsedi. Bu kızın başına gelenler onu gerçekten üzüyordu.
"Sana bir şeyler söyleyerek zihnini bulandırmak istemiyorum. Bu aklını daha da çok karıştırabilir.. Ama bana güven Defne.. O gece o çiftlik evinde başkaları da vardı, buna eminim. Bu basit bir sevgili kavgasından çok daha fazlası.."
*
Bora telefonuna gelen mesaj ile yerinden panikle doğruldu. Defne karakola gitmişti. Amacı neydi, ondan şüphelenmiş miydi yoksa? Telefonundan hemen Defne'nin numarasını seçip aradı, kızın açmasını beklerken arkadaşlarının meraklı bakışlarına aldırmadan telaşla bahçede volta atıyordu.
"Alo, Defne?"
"Efendim?"
"Sen nerdesin, karakola gitmişsin."
Defne telefonun diğer uzunda bir müddet sustu. Bora'nın bunu nerden öğrenmiş olabileceğini düşünerek aklına ilk gelen şeyi sordu.
"Sen nerden öğrendin, beni takip mi ediyorsun?"
Bora irkilerek sustu. Bir şeyler geveleyerek durumu kurtarmaya çalıştı.
"Hayır, onu da nerden çıkartıyorsun güzelim.. Araba ile ilgili birkaç sıkıntı olmuştu, Bekir abi halletmeye gitmişti seni görmüş. Bana haber verince merak ettim seni, bir şey oldu sandım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GENÇLİĞİN KOLLARINDA (+18)
Teen Fiction❗️ YETİŞKİN İÇERİK ❗️ Bir grup arkadaşın genç bir kıza oynadığı çirkin bir oyun herkesin hayatını derinden etkilerken , tehlikeli sırlar ve kirli oyunlar gün yüzüne çıkacak, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak..