Ölüm bahçesiydi kokun, ölemedim

25 21 2
                                    

Korkunun faydası olmayacağını anlamıştı Nihal. Tek tek okurdu bu mektupları, ama yine de içindeki acı dinmezdi.

Güneş bile artık onu ısıtamaz, yağmur bile kirini alıp götüremezdi.

Ve bunu yaşamaktan çok bilmek ona zor geliyordu.

Tüm beyazların içinde bir kırmızı vardı.

Bütün mektuplar beyaz yada kenarlarındaki küllerle siyahlanmışken, bu mektup kırmızıydı.

Kan kırmızısı.

Ellerini usulca kanın üzerinde gezdirdi. Anlamıştı bunun son yazdığı yazılar olduğunu.

Tabancayla kendini vurduğunda bir çift yazı ve Nihalinden başka bir şey bırakmadığını düşünmüştü Ali.

Ama yanılmıştı.

Son kanını bu zarfın üzerinde bırakmıştı ve gittiğinde bile can yakıyordu.

Başlığa takıldı Nihal'in gözleri.

Ölmeden önce zehir gibi çektim nefesini nefesime.

Acının acı tebessümü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin