Pişman olursan beni hatırla

27 19 3
                                    

Olmak zorundaydı. Elleri artık onun hissederek yazdığı kağıtları tutmuşken, ondan vazgeçmek gibi olurdu bu yoldan dönmek.

Titrek nefesler korkusunun göstergesiydi. Fakat o korkmaktan bile korkuyordu.

Üstüne üstüne döküldü az biraz yanmış kağıdın külleri. Avuçlarına aldı külleri, sımsıkı bastırdı ellerini kaybetmemek ister gibi.

Sımsıkı tuttuğu eli adeta açılmamaya yemin etmiş gibiydi. Nihal'in de zaten bu yeminden dönmeye niyeti yoktu.

Şimdi, işte şimdi ellerindeyim Nihal. Seni senden daha az bilip, daha çok anlıyorum ama bu yazılanlara hemen kavuşamayacağını da biliyorum.

Fakat...fakat tek temennim geç kalmaman. Senden sadece bunu istiyorum. Bu mürekkep dağıldığında bunları yazmamın anlamı kalmayacak. Eğer olursa da sen tıpkı bana yaptığını yapacaksın.

Okummadan giderse geriye anlaşılmadan ölen ben gibi kalacak. Bilirim sen hep anlamak isterdin beni ve sende bilirsin ki ben daha kendimi bile anlamış değilim.

Şunu da söyleyeyim, eğer mektuplarım karışmışsa beni affet. Senin en azından yalnız hissetmemen için o kadar yazıyorum ki hiç birini toparlayamadım. Beceremedim.

Seni tanıdığım gibi yazdım bu sayfaları da Nihal. Tam ortasına yazdım. Tüm sarfettiğim cümleler orada. Olur da bir gün okuduğunda bazı kelimeler için p...

Bu kadardı. Sımsıkı tuttuğu eliyle yanağından akmak için çabalayan yaşları sildi. Kim bilir ne yazacaktı diye düşündü.

Ama biliyordu, hiçbir zaman bu sorunun cevabını alamayacaktı ve yine biliyordu ki Ali'ye de soramayacaktı.

"Olur da bir gün okuduğunda bazı kelimeler için pişman olursan beni hatırla. Ben sana tüm pişmanlıklarımı sıralayacağım Nihal. Seni sana anlatacağım. En özel pişmanlığım seni sevmekmiş."

Acının acı tebessümü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin