7. Bölüm

699 12 6
                                    

Yarım saattir bekliyordu. Ama hala gelmemişti. Şimdiye kadar çoktan çıkması gerekiyordu. Sanırım Madam Katia yine ceza vermişti. Ama Emma'yı görmesi gerekiyordu. Çünkü suçlu hissediyordu ona karşı Ian. Pembe panjurlu yetimhanenin kapısını çaldı. Kapıyı kızlardan biri açmıştı; "Kime bakmıştın."

-"Emma'yı soracaktım okula gitmemiz gerekiyor."

-"Şu sarışın mavi gözlü şanslı kız mı?"

-Evet sanırım o"

-"O artık yetimhanede değil zengin bir anne buldu şimdi kraliçe gibi yaşıyodur kesin."

-"Nasıl yani emin misin, kim evlatlık edindi?"

-"Bayan Rebeca adında varlıklı bir kadın, Saman pazarını ilerisinde kocaman bir malikanesi var."

-"Ta-tamam teşekkürler."
Başından aşağı sıcak sular dökülmüş gibiydi Ian. Sevinmekle üzülmek arasında kalmıştı. Emma'nın şimdi daha iyi bir hayatı vardı, ama belki birdaha hiç göremiyecekti. Ama böyle bir seçenek yoktu onu görecekti. Bayan Rebeca'nın böyle birşey yapması aklına yatmamıştı çünki aralarında pek iyi olaylar geçmemişti. Artık beyninde fırtınalar kopacaktı. Sürekli bunu düşünecekti bugün ona okul yoktu.

Cesaretini topladı ve saman pazarına doğru ilerledi. Çiçek tezgahından bir kaç gül aldı. Tabi parasını vermemişti. Gülleri Emma'ya verecekti. Saman pazarından çıkmıştı. Bayan Rebeca'nın malikanesi görünüyodu ama uzaktaydı. Ian sabırsızlanıyordu koşmaya başladı. Yaklaşık on dakika sonra malikanenin demir kapılarına gelmişti. Kapıda bekçi vardı; "Merhaba efendim Emma burada mı?"

Bekçi huzursuzca kıprandı;.
-"Şu Bayan Rebecanın evlatlık edindiği zavallı kız mı?"

-"Evet"

-"Çocuk, o kız öldü." derken bekçi kafasını aşağı indirmişti.

Bekçinin söylediği bu söz Ian'ın başından kaynar sular dökülmesine neden oldu.

-"Yalan söylüyorsun. Lütfen sadece bir kere görmeme izin ver ben arkadaşıyım."

-"Anlamıyor musun çocuk kız öldü, yarın cenazesine gelirsin."

Ian titriyordu. Gözyaşları akmak için sıra bekliyor ve ardı kesilmeyen yaşlar iki yanağından çenesine akıyordu. Mavi gözlerinin beyazı kıpkırmızıydı. Ama inan mıyordu. İnanmamalıydı. Emma ölemezdi o güçlü bir kızdı. Kim öldürdü nasıl öldü?

-"Dengesini kaybedip göle düşmüş. Kimse yardım edememiş. Bulduklarında çoktan ölmüştü."

Evet.
Bekçinin dedikleri doğru. Emma öldü. Emma'nın bedeni soğuk. Ama Emma göle düştüğü için ölmedi.

O bu hayatı haketmedi. Doğrusu bu hayat onu haketmedi. Yada hayat güzel, onu haketmeyen insanlardı.

Ian nasıldı. Mia iyimiydi. Bay Friedrich ne yapıyordu. Emniyet memurunun kızı cennettemiydi. Saman pazarındaki çocuk aç mıydı. Kocasını döven kadın, kocasıyla barışmışmıydı. Hamlet, amcası Claudius'tan intikam almışmıydı.

Emma'nın ruhu cennette değildi. Emma'nın ruhu cehennemde hiç değildi. Emma araftaydı. Ruhu huzur bulmamıştı. Rahata kavuşmamıştı. Ailesinin yanına gidemezdi ki

Emma'nın bedeni saf intikamla mühürlenmişti...

1 yıl sonra

•••

Bayan Chloe' yatmak için yatak odasına doğru yürüdü. Yatağın içine girdikten sonra Bay Rafeal'de gelmişti. İkiside yatakta oturuyordu. Yüzlerinde hüzün vardı.

-"Nasılsın canım?" derken nazik olmaya çalışıyordu.

Bayan Chloe cevap vermemiş sessizliği tercih etmişti.

-"İstersen yarın yetimhaneye gidip birini evlatlık edinebiliriz."

Bayan Chloe sessizliğini bozup konuştu;

-" Bana ait bir çocuğum olmalı Rafeal, o çocuk bana ait olmalı. Gerçekten annesi olduğum bir çocuk. Tanrı bize çocuk bahşetmiyor. Neden? Ne yaptık ki biz ona?" Bayan Chloe ağlıyordu.

-"Tanrıdan ümidimizi kesmeyelim sevgilim. Denemeliyiz umarım oda bizi kırmayıp bir çocuk bahşeder."

Bayan Chloe kocasına sarıldı. Bay Refael karısının dudaklarına bir öpücük kondurdu. Ve o gece intikamın tohumları toprağa ekildi.

"Ben Emma Watson sizin evinizde tekrar beden buluyorum."

"Ben Emma Watson sizin evinizde tekrar beden buluyorum."

"Ben Emma Watson sizin evinizde tekrar beden buluyorum."

Bayan Chloe hafif bir çığlık eşliğinde uykusundan uyandı. Ter içindeydi. Bay Refael karısının kabus gördüğünü sansada bu bir müjdeydi.

-"Rafeal" Nefes nefeseydi Bayan Chloe.

-"Rafeal, kızımız olacak"

Bay Rafeal bu cümle karşısında şaşkınlığa uğradı. Böyle birşey mümkün olamaz gibi hissediyordu. Sadece rüya olabileceğine imkan veriyordu.

-"Rafeal kızımız olacak."
Nefes aldıktan sonra devam etti;

-"İsmi Emma olacak."

Mezarıma GeleceğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin