crawlin' back to you • ognis

To fall for somebody new

Ogeday: Nsia

Ogeday: Nedsum bne

Nisa: Ne?

Nisa: Ne diyorsun anlamıyorum.

Ogeday: Bembde bilmyenm

Ogeday: Seji sevitirm

Nisa: Ne?

Nisa: Sarhoş musun sen?

Ogeday: yii

Nisa: Dışarıda mısın?

Ogeday: Yii

Ogeday: Bradayim

Nisa ekranın başına öylece durup bir şey anlamayınca iyice sinirlendi. İçinde boşvermesini söyleyen biri vardı. Ama Nisa onu dinlemedi ve Ogeday'ın isminin üzerine tıklayarak onu aradı.

"Aaa Nisa aramış!" dedi telefondaki ses çocuksu bir heyecanla. "Nasıl açıyorduk ki telefonu?" diye devam etti. Sarhoş olduğu sesinden belli oluyordu. "Aaa! Açmışım ki!"

"Nerdesin sen?" dedi Nisa tok bir sesle. Her ne olursa olsun mesafesini koruyordu.

"Bilmem ki." dedi hüzünle. "Öyle bir yer işte." 

Nisa bu cevaba rağmen bir eğlence mekanında olduğunu fark etmişti. Yüksek sesli müzik sesi telefonun diğer ucuna kadar ulaşıyordu.

"Yanında biri var mı?"

"Yok. Tek başımayım. Her zamanki gibi."

Nisa dudaklarını dişlemeye başladı. Ogeday'ın çok sık içki içmediğini biliyordu. Bu yüzden bünyesinin hassas olduğunu da. Genç kızın endişesi vücudunu sarmıştı. Sarhoş bir halde tek başına orada olması Nisa'yı endişelendirdi. Ogeday ona ne yapmış olursa olsun yine de endişelendi...

"Tamam şimdi hemen ordan çıkıp bir taksiye biniyorsun." dedi otoriter bir tonla.

"Olmaz. Arabamı burda bırakamam. Onunla gideceğim ben." dedi Ogeday hemen. İçki içince kocaman cüsseli adam bir çocuk gibi oluyordu. Sevgiye muhtaç bir çocuk...

"Hayır olmaz!" dedi Nisa sesindeki endişeye hakim olamayarak. Ona bir şey olmasını istemiyordu.

"Neden ki?" dedi sarhoş olan Ogeday. Nisa'nın onun için endişelendiğini bile fark etmemişti.

"Nerede olduğunu öğrenebilir misin?" dedi bu sefer Nisa. Çünkü bu işlerin telefonun ucundan olmayacağını anlamıştı. Ogeday'ın daha fazla yalnız kalmaması gerekiyordu.

"Öğrenmem ki." dedi. Ardından "Yanıma mı geleceksin?" dedi heyecanlanarak.

"Telefonu yanındaki barmene ya da garsona falan ver." diyerek Ogeday'ın sorusunu cevaplamadı. Çünkü sorunun cevabını henüz Nisa da bilmiyordu.

"Olmaz." dedi Ogeday. Nisa, Ogeday'ın kaşlarını çattığını ses tonundan anlamıştı. O kadar iyi tanıyordu ki onu.

"Neden?"

"Çünkü bu adam çok yakışıklı. Tam senin tipin bir de."

Nisa bunu duyunca gülümsedi. Fakat gülümsemesini hemen yüzünden sildi. "Saçmalama Ogeday. Şu telefonu adama ver."

"Hayır!" diyerek yeniden itiraz etti.

"Ogeday. Adamı ben görmüyorum bile. O da beni görmeyecek. Sadece nerede olduğunuzu soracağım. Lütfen."

"Peki." dedi Ogeday trip atar gibi. Birkaç hışırtı duyuldu.

"Buyrun?" dedi kalın bir ses.

"Arkadaşım sarhoş olmuş sanırım. Nerede olduğunu da bilmiyor. Mekanın adını öğrenebilir miyim?"

Adam "Tabii." diyerek mekanın adını söyledi. Nisa ardından teşekkür ederek telefonu kapattı.

Ogeday Nisa'nın geleceği düşüncesiyle ile uzun zaman sonra onu göreceği için heyecanlanmıştı. Sarhoş olduğu için kapanmak üzere olan gözlerini Nisa'yı görebilmek için açık tuttu. Gözlerini kapıya çevirdi. Geldiği an onu görmeliydi. Nisa buraya gelmişken onu görmeden geçirebileceği tek bir saniyeye bile tahammülü yoktu.

Nisa ise hâlâ evindeydi. Bir elinde araba anahtarı diğer elinde ise telefonu vardı. Oturmuş ne yapacağını düşünüyordu. Ogeday'ın yanına gitmeye cesareti yoktu. Yüzleşmek istemiyordu. Ogeday'ın yaptıkları onun hassas kalbi için çok ağırdı. O yüzden anahtarı bırakarak telefonunu kullandı. Telefon uzun süre çaldıktan sonra açıldı.

"Adnan? Kusura bakma, seni bu saatte rahatsız ediyorum ama."

"Önemli değil Nisa. Bir sorun mu var?" dedi Adnan uykulu sesiyle. Nisa onu uyandırdığını fark edince üzülmüştü.

"Yaa Ogeday sarhoş olmuş. Onun yanına gidebilir misin diye soracaktım."

"Ne? Sen nereden biliyorsun bunu?"

"O kısmını sormasan daha iyi olur. Mekanın adını atayım mı ben sana? Gidebilecek gibi misin?"

"At sen, gidiyorum ben şimdi." dedi Adnan.

"İyi akşamlar." dedi Nisa ve telefonu kapattı. Derin bir nefes aldı.

Ogeday haklıydı. Nisa onu hâlâ umursuyordu ve hâlâ seviyordu. Ama yine de kendisine yaptıklarını unutamazdı. Ogeday'a sevgisinden ağır basan tek şey kendisine olan sevgisi ve saygısıydı.