Uzun zaman oldu görüşmeyeli. En son olan olaylardan sonra çok değişti her şey. Cihan ile artık daha samimi bir halimiz var. Artık daha sık vakit geçiriyoruz. Onunlayken mutluyum. Cihan artık hayatımın merkezinde. Ve galiba bende onun. Tabi bunu en iyi o bilir ama hissettirdiği o. 2 gün sonra tatile gideceğiz ve sebepsiz yere içinde bir hüzün var. Sanki gidersem Cihan ile aramız da dağlar olacak, biz bir daha yakın olamayacağız. Ama düşününce biz zaten uzağız. Ruhlarımız bir yalnız. Ondan ayrılacakmışım gibi geliyor. Umarım olmaz, bunca zaman sonra nolur böyle bir şey yaşamayalım. Cihan... Ruhumun İlacı... Ben seni seviyorum Cihan. İçimde ki her kelebek seni anıyor. Seni istiyor. Ne yaptın sen bana?
Cihan ile artık birbirimize seni seviyorum dediğimizi fark ettim ancak belki o arkadaşı gibi diyordur. Ama benim asla arkadaşım gibi dediğimi düşünmeyin. Ki söyledim. Ben Cihan'ı seviyorum. Henüz o bilmese de seviyorum...
Aramızda bazen ufak kıskançlıklar oluyor. Anlaşılması güç değil. Ama sanki hiç öyle bir şey olmamış gibi davranıyoruz. Neyse...
Tatilden...
Tatile geldik. 8 saat yol sonunda nihayet ulaştık. Nerede olduğumun bir önemi yok pek. Ama geldiğim yere aşık olduğumu bilmelisiniz. Belki bir gün sizde oraya gelirsiniz ve biz farkında olmadan buluşuruz. Zaman akıp geçiyor, içinde kalanlarla... Ve bir gün bizde bu zamanın içinde kalacağız. Bu cümleyi neden kurdum biliyor musunuz? Çünkü geldiğimden beri yaptığım yek şey insanları izlemek. Herkes farklı bir koşturmanın içinde, insanların uğraşları var. Kimi işe gidiyor, kimi dönüyor, kimi ailesinin yanına gidiyor ,kimi ailesinin yanından dönüyor... Zaman akıp gidiyor ve biz içinde kalıyoruz. Geldiğimden beri 3 saat geçti ve akşam 7.48 Cihan ile çok az konuştuk. Biliyordum uzaklaşacağımızı ama bu kadar çabuk beklemiyordum. Toparlarız umarım. İçimde kara bulutlar geziyor onunla konuşmadığım zamanlarda. Her yanımı sarmışken ruhu ,nasıl yaparım onsuz...Geldiğim günden beri 3 gün geçmişti. Her günüm farklı güzel geçiyor. Asında bu çok güzel çünkü sınav seneme girmiş bulunuyorum. Bu tatilden sonra yoğun bir çalışma temposu ile birlikte üniversiteye hazırlanacağım. Cihan ile aram bu 3 gün içinde fazlasıyla açıldı. Aramızda hep bir soğukluk, hep bir mesafe var. Belki aşılamayacak şeyler değil ancak biz bu meseleyi çok uzattık ve ben kim bu saçmalığa son verecek bilmiyorum. Ne olur Cihan bunu birbirimize yapmayalım. Bu şey her ne ise keselim ve eskisi gibi olalım...
19.21 Cihan'dan...
Evet yapacaktım. Bu korku beni bitirecekti. Berfin gün geçtikçe uzaklaşıyor benden. Ve ben sebebini anlıyorum. Onu. ondan iyi tanıyorum. Aramızda şu an hatırı sayılır bir mesafe var ve Berfin bu uzaklıktan dolayı benim ondan gitmemeden korkuyor. O kadar ürkek ki... Bilmiyor ki ben artık ondan gidemem. Gidemem çünkü ruhumu sarmıştı Berfin. Ruhum Berfin'in olmuştu. O masum, ürkek halli, kırık bir melek... Ben ne kadar kötü de olsam onunla olabilecek en iyi şekilde iyiyim ve biliyorum ki o da benimle iyi. Onu seviyorum ve o ne kadar belli etmediğini düşünse de beni sevdiğini hissediyorum. Biliyorum Berfin. Seni sevdiğim gibi beni sevdiğini biliyorum. Ve ne olursa olsun vazgeçmeyeceğim. Üstünde seninle bütünleşmiş o korkuyu atacağım üzerinden. Nasıl ki sen beni iyileştirmeyi deniyor ve bu başarıyorsan bende seni o korkudan alıkoyacağım. Şartlar ne olursa olsun seni seveceğim ve biliyorum sende sevecekin. Bu ilişki uzaktan olmayacak Berf. Aramızda ki 1800 km yokmuş gibi sarılacağız birbirimize. Seni, senden çok sevdiğimi hissettiğini biliyorum güzel küçüğüm... Ve biliyorum ki sende beni, benden çok sevip saracaksın. İşte sırf bu yüzden bugün tüm hislerimi öğreneceksin, ne cevap verirsen ver seveceğim seni. Hep seni, en çok seni...
Berfin'den
Telefonuma gelen bildirim ile irkildim. Dalgındım. Cihan'ı düşünüyordum ancak ne olacak bilemiyordum. Ekranımı açtım. Cihan'dandı. Bir şey konuşmak istiyormuş. İçim garip oldu. Ne konuşacaktı ki? Bunu öğrenmenin tek yolu mesaja cevap vermek.