Balayı için Eskişehir'e gelmiştik. Yaşamayı planlıyorduk ancak İzmir de her şeyimiz tamdı ve düzenimizi hemen bozamamıştık. Bu yüzden balayı için Eskişehir'e gelmiştik. 4 gündür buradaydık ve her günümüz ayrı özel geçiyordu. İnsanların sıcaklığı bize evdeyiz hissi veriyordu. Gezmediğimiz yer kalmamıştı kim bilir. Şehrin altını üstüne getirdik tabiri bu olsa gerekti... Her şeyimle Cihan'ındım ben. Ve bu çok güzeldi. Korkusuzca aşkımızı yaşamak anlamlıydı. Özeldi. Burada olduğumuz süreçte Tamay ve Bora'dan güzel haberler gelmişti. Tamay hamileydi ve ikizler olacaktı. Anne olmak için gencim diyip duran kızın ikizler olacaktı. Teyze oluyordum! Duyduğumda başta inanmamıştım ancak gerçekti. Biz de o duyguyu yaşamak istiyorduk ama erkendi. En azından 2 yıl kadar beraber vakit geçirmemiz gerekiyor diye düşünüyorduk tabi yine her şeyin en hayırlısını istiyorduk.
Ve her neyse işte... Şimdi evimize dönüyorduk. Uçağa binmiş kalkmasını bekliyorduk. İzmir Seferihisar daima daha sakin olmuştu. Ve evimiz oradaydı. İşimize de yakındı. Arabamız vardı. Cihan kendi arabasını ve benim arabamı satıp bana Range almıştı. Ve evet bu bana düğün hediyesi olmuştu. Çok sevinmiştim. Hayalimdi gerçek olmuştu. Cihan da Bora'nın düğünde ona hediye ettiği Mercedes'i kullanacaktı. Her şey rayındaydı. Herkesin en güzel huzurlara kavuşması da hala en içten dileğimdi.
Uçak indikten sonra taksiye binip evimize gelmiştik. Geçirdiğimiz 4 gün çok güzeldi. Ancak ev çok başkaydı. Her detayı ile tek tek ilgilendiğimiz ev bizim yuvamızdı.. Bizim.. Biz ne güzel kelimeydi öyle. 3 harfli tek heceli binbir anlamlı, dolu dolu yaşanmışlıkların kapsadığı kelime...
Valizleri yukarı taşıdıktan sonra yerleştirmiştim. Dönmeden önce otelde bulunan çamaşır makinesi ile hepsini yıkamış ve asmıştım. Onları yerleştirdikten sonra duşa girmiş rahat bir nefes almıştım. Çıktığım da Cihan odada beni bekliyordu. Yanına gidip sıkıca sarılmıştım. Saçlarım ıslak olduğu için havluyu alıp yumuşak dokunuşlarla kuruladı saçlarımı. Çok ince telli olduğu için saç kurutma makinesi zarar veriyordu ve Cihan bunu biliyordu. O benim resmen kocam olmuştu. Şaka gibiydi. Eğer bu rüyaysa uyanmak istemiyordum. Saçım kuruduktan sonra adem elmasını öpüp alt kata koştum. Ne zaman onu öpsem yanağımı ısırıyordu ve en iyi ol kaçmaktı. Eh tabi sonra tutuyordu ama en azından şansımı deniyordum. Cihan'dan kaçıp mutfağa indiğimde ayrı bir mutlu olmuştum. Burayı bu evi biz tasarlamıştık. Her şey hayalimizde olduğu gibiydi ve ben ilk kez burada yemek yapacaktım. Yemek yapmayı yalnız yaşamaya başladığım süreçte çok iyi öğrenmiştim. Tavuk sote ve pilav yapacaktım. Gayet idealdi. Cihan da salata yapardı. İyi ki gelmeden önce annemlere dolabı doldurun demiştik. Ve evet dün annemler gelinliğimi bırakmak için bize gelmişti. Sonra anahtarı site güvenliğine teslim etmişti. Burası özel bir siteydi. Proje belliydi ancak içeriği size bağlıydı. İsteklere göre değişirdi bazı evler. Bu çok güzeldi. Evi de çıkmadan temizlemişti canım anam. Mis gibi kokuyordu hala. Ben yemeklere başlamışken Cihan indi aşağı salata malzemelerini gösterdiğimde itiraz etmeden başlamıştı. Aşıktık bu adama ya... Bana yardım ediyor olması çok güzeldi... İyi ki evlenmiştim. İyi ki sevmiştim...
Akşam olduğunda yolun getirdiği yorgunlukla yatağa erken girmiştik. Gözlerimi huzurla kapattığımda son hatırladığım Cihan'ın "seni benim kıldım iyi ki kıldım" demesiydi...1 Yıl Sonra 18 Haziran:
Evleneli 1 yıl olmuştu. Hatta aşmıştık.3 ay kadar. Her günümüz ayrı güzel geçiyordu. Bu süre zarfında 4-5 kez daha tatile çıkmış. Doyasıya eğlenmiştik. Evliliğin tadını çıkarıyorduk desem yeriydi. Ve bugün benim aşık olduğum adamın doğum günüydü. Haftalardır ona vereceğim sürprizi düşünüyordum ve 3 gün önce çok güzel bir sürpriz karşıma çıkmıştı. Eminim benim kadar çok sevinecekti. Şimdiden onun için hazırlıklara başlamıştım. Evimizin bahçesinde bulunan masaya güzelce yemekler için servisi dizmiştim. Yemekler bitiyordu nerdeyse. Tatlım hazırdı, hediyem paketin içindeydi. Ve pastayı da bitirmiştim. Cihan bugün ısrarlarım sonunda erken gelecekti. Bu deli çocuk doğum gününü unutmuştu. Evet unutmuştu. Sabah fark etmiştim unuttuğunu. Toplantısı vardı ve evden ışık hızıyla ayrılmıştı. Çoğu günler evden çalışıyordu ancak bazen önemli toplantılar için çıkıyordu. Bende hastanede yükseldiğim için haftada yalnızca 4 gün gidiyordum kalan günler evdeydim böylece daha sağlıklı vakit geçirebiliyorduk.
İlerleyen saatlerin ardından kapı çalmıştı. Bende tam zamanında işimi bitirmiştim. İçimde tarifsiz bir heyecan vardı. Koşarak kapıyı açtım. Yorgun ama hala dik duruşuyla karşımdaydı işte. Çok yakışıklıydı ya. Evlilik yaramıştı.