Merhaba. Bugün sizinle ben konuşmak istedim. Neden bilmiyorum. İçimden geldi galiba. Dün Berf ile konuşurken bana dedi ki" Cihan tırtıllarımla hasbihal yap biraz, iyice asosyal mağara öküzcüğü oldun". Öyle miyim ya? Kırdıysam kusura bakmayın. Ama biliyorsunuz ben yapamam pek. Ama onu da sizi de kırmamak adına bir şeyler söyleyeceğim. Berf'in sizinle paylaşamadığı bir olayı ben size anlatmak istiyorum. Bundan 2 ay kadar önce yani sanırım Aralık da veya Kasım. Berf ile ayrıldık. 2 gün bile sürmedi. Ki sürmemeliydi zaten. Berf sabah uyanıp bana soğuk yapmaya başladı. Ben o uzak olsa bile her şeyini anlarım. O an da anladım,sordum ona başta söylemedi. Daha sonradan derslerini etkileyebileceğimizi söyledi. Şok olmuştum. Çünkü benim bildiğim Berf bunu asla sorun etmezdi çünkü ben ona engel değildim, engel olmamak için her şeyi yapıyordum. Ona olan özlemimi bile göz ardı ediyordum. İmkanı yoktu dediği şeye. Haliyle inanmadım. Üsteledim ve söyledi. Ailesinden korkuyormuş. Öğrenilirse ve netleri düşerse sorun yaşarmış. O an onu almak istedim. Yanıma,her şeyden uzağa. Ama yapamadım. Mesafelerden bir kez daha nefret ettim. Her neyse işte. İkna etmeye çalıştım, ne olursa olsun aşabileceğimize, derslerini de halledebileceğine,ailesinin öğrenmemesi için her yolu deneriz dedim ama ikna olmadı. Kararlıydı. Ayrılacaktı. Ve gitmesine izin verdim. Zorla tutamazdım. O gün saat 18 civarı bitti BerHan. Hislerim o kadar ağırdı ki anlatamazdım size. Onun da bir farkı yoktu biliyordum ama o kadar kızmıştım ki. İnanmak istemiyordum. Gece oldu kafayı yemek üzereydim. Onu her yerden engellemiştim. Nefes alamıyordum. Nefesimdi o ve giderek beni nefessiz bırakmıştı. Dışarı çıktım gece 3.27 de gezdim,dolaştım olmuyordu. O gelene kadar olmayacaktı. İnstagram'a girdim. Kaldırdım engeli. Yazdım ona. Görecekti sabah. Ne derse desin emin olacaktım cidden bitirmek isteyip istemediğinden. Sabah görmüştü mesajı. Yazmıştı bir şeyler,ancak ben uyuyordum. Görmemiştim o an. Wp'den de engeli kaldırmıştım. Sanırım onu akşam fark etmişti. Oradan ses atmıştı. Ağlıyordu. Onun tek damla yaşına öleceğimi bildiği halde ağlıyordu. Pişmandı o ağlamasından,o nefessiz kalmasından belliydi. O da seviyordu beni o zaman emin olmuştum. Biz beraber olacaktık ve bir daha ayrılmayacaktık. Konuşmuştuk o gece. Bir şeyler oturmuştu. Ama hala kızgındım. Beni dinleyip bırakmamalıydı. Aşacaktık ama onu da biliyordum. Zamanla da aşmıştık. Ne kadar canımız acımıştı unutmuştuk zamanla. Geçmişti her şey günler içinde. Eskisi gibi olmuştuk. Biz eski güzelliğimize kavuşmuştuk. Ve bir daha bozulmasına izin vermeyecektik. Aşıktık ötesi var mı? Yok. Olmayacak. İşte böyle dostlarım. Sizden sakladığı bizi parçalayan bir detay bu. Bilerek benim anlatmamı istedi. Kendisi yazarsa ağlarmış ve saçmalarmış. O yüzden ben yazdım malum ona göre daha dik duruyorum ve ağlamam. Lütfen sizde vazgeçmeyin aşkınızdan. Aşk önemlidir dostlarım. Bulduysanız ve gerçek aşkınız olduğuna eminseniz bırakmayın. Savaşın. Gerçek aşk daima kazanır bunu unutmayın. Benden bu kadar çok bile konuştum. Her zaman sağlıcakla kalmanız dileğiyle. Hoşçakalın. Güzel bir sözle veda edeyim.