2

7.4K 43 2
                                    

Juno, akşamı geçirdiği Bay Ken'in yatağından kalkarken adamın çoktan yatağında olmadığını gördü. Dün gece bu adam kendisini fazlasıyla yormuştu. Ama yorduğuna değmişti, harika bir akşam yaşatmıştı Bay Ken ona. Elbisesini üzerine geçirirken altına iç çamaşırı giyememişti çünkü azgın öğretmeni bir çırpıda onu yırtmıştı.

Metal renkte olan topuklu ayakkabısını giyerken üzerindeki çikolata sosunun bıraktığı yapışkanlık hissi midesini bulandırdı. Dün bu sos ona haz verirken şimdi ise yapışkanlık hissi hiç de hoşuna gitmiyordu. Dün gece fazlasıyla yorgun düşmüştü ve o kadar seks yapmasına rağmen dünkü bir başkaydı onun için. Kasıkları sızlıyordu ve sıcak bir duş kaslarına iyi geleceğini biliyordu. Merdivenlerden aşağıya inerken burnuna leziz kokular geliyordu. Merdivenin başından Amerikan mutfağında önlüklüğüyle kahvaltı hazırlayan Bay Ken'e baktı.

Demek yatakta da iyi olan öğretmeni yemek yapmada da ustaydı. Juno'nun hormonları şaha kalkarken karşısındaki görüntü hoşuna gitti. Merdivenlerden inerken topuklu ayakkabısının sesiyle Ken'in dikkatini çekti. Elinde tavayı döndüren Ken, Juno'ya gülümseyerek baktı.

Juno'nun karnı fazlasıyla açtı ve vakit kaybetmeden mutfaktaki barın sandalyesini çekere oturdu. Önündeki kahvaltı müthiş görünüyordu. Tabağına kahvaltıları dizerken aceleci bir şekilde yemeğini yedi. Aslında direkt evine gitmek istiyordu fakat bu çekici adamı ve hazırladığı masayı bırakamıyordu.

Juno lokmasını yutarken kendisini izleyen Ken'e baktı. ''Ellerinizin marifetlerine diyecek lafım yok Bay Ken,'' dedi Juno.

Ken kendisine iltifat edilmesinden hoşlanarak gülümsedi. ''Marifetlerimi beğenmen hoşuma gitti Juno.'' Okula gitmelerine daha bir saat vardı ve Ken, Juno'yla geçirdiği sıcak dakikaları unutamıyordu. Karşısındaki yemek yiyen kızı tekrardan altına alıp inletmek istiyordu. Yıllar sonra kendisini heyecanlandıran bu kızdan etkilenmişti.

''Okula daha bir saat var,'' dedi Ken. Aklında şeytani fikirler geziyordu.

Juno tek kaşını kaldırarak adama baktı. Adamın aklından neler geçtiğini tahmin edebiliyordu. Ah, sabahın köründe onun gerginliğini atacağı bir sevişmeye hayır diyemezdi ama acilen duş alması gerekiyordu. ''Farkındayım Bay Ken. O yüzden hemen evime gidip giyinmem gerekiyor,''

Ken oturduğu sandalyeden ayaklanarak kızın arkasına geçti ve iri elleriyle kızın dolgun göğüslerini avuçladı. Sıcak dudaklarıyla kızın kulak memesini ağzına alıp emdikten sonra ısırdı ve sonra kızın nefis kokan boynunu içine çeke çeke yaladı.

Juno bu ani hareketle tüyleri ürperirken adamın dudaklarının gezindiği yerler alev alev yanıyordu. Bu adam durmak nedir bilmiyor muydu? Diye düşündü.

Bay Ken kızın boynundan göğüslerine doğru inerken sağ elini kızın bacak arasından geçirdi ve parmaklarıyla kızın klitorisini ezerek inlemesine sebep oldu. Bu hoşuna kızın göğüslerinden birini ağzına alarak hunharca emmeye başladı.

Juno, Ken'in hareketleri altında ezilirken kendisine boşaldıktan sonra bu evden gideceği talimatlarını verdi.

Ken, kızın bacaklarını iki yana açmasıyla cesaret alarak avuç içiyle kızın vajinasını avuçladı ve titretene kadar bu hareketine devam etti. Ken bu küçük cadının o ufak vajinasından enfes suyu çıkarmak için ant içti. Kendisine yavaş yavaş gelen kızın inleyerek titredikten sonra doruk noktasına nasıl ulaştığını o çekik gözlerinin nasıl da yukarıya doğru kayışını erkekliğinin zonklamasıyla birlikte zevkle izledi.

Juno, sabah gerginliğini üstünden atmasına yardımcı olan Bay Ken'e minnettardı. Adam o iri elleriyle onu doruk noktasına hemen ulaştırdı. Bay Ken daha onu önüne doğru çevirip muamele çekecekken Juno ne kadar istese de buna karşı çıktı ve karnını doyurduktan sonra ayaklandı. Sonra hayal kırıklığının yüzünden okunduğu adama gülümsedi. ''Bay Ken her şey için teşekkür ederim. Özellikle bana anlamadığın konularda yardımcı olduğunuz için.'' Dedikten sonra Bay Ken'in dudaklarını öperek evden ayrıldı.

ALACALI İDDİA (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin