Lise son sınıfta olan Juno Henderson'un sınıfına çekici ve onun cezbedici güzelliğini umursamayan yeni bir çocuk gelir.
Her erkeğin üzerinde etki sahibi olmaya devam eden Juno, yeni gelen çocuğu da etkisi altına alabilmek için uğraşlara girmeye baş...
Juno, bugün okulunun hafta sonu tatiline girdiğini bilerek öğlene kadar uyumuştu. Kendine gelebildiğini hissettiği an duşa girdi ve çıktıktan sonra rahat bir şeyler giymek için kendine kıyafet ayarladı. Askılı, kumaşı saten olan orta kalınlıkta askısı olan bir bluz giydi üstüne. Sevdiği göğüsleri yine ön planda duruyordu. Altına da siyah spor şortunu giyip mutfakta kendisine sandviç yapıp mutfak barlarından birine oturarak karnını doyurdu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evi fazlasıyla kirliydi. Şu an aklındayken her zaman aradığı temizlik şirketinin numarasını çevirdi ve bugün evine temizlik görevlisinin gelmesi yönünde anlaşmayı yaptıktan sonra oturma odasındaki büyük televizyonu açarak birkaç kanal karıştırdı. Son zamanlarda yayınlanan dizileri bakarken kendisine hitap etmediğini düşünürek kumandanın kapatma tuşuna basarak televizyonu kapattı. O sırada telefonu çalmaya başladı. Son model telefonunu avucuna alan Juno, araya kişiye baktı. Onu arayan numara babasına aitti. Ne kadar onun numarasını rehbere kayıt etmese de ezberindeydi numarası.
Telefonu açıp açmama konusunda kararsız kalırken eni sonu açtı. Babasının neşeli sesi kulağında çınladı. "Benim güzeller güzeli Juno'm ne yapıyor şu an? Nasılsın kızım?"
Juno yanaklarını havayla doldurup geri püskürttü. Babasının kendisine hiçbir şey olmamış gibi samimiyetle konuşmasından hoşlanmıyordu. "Evdeyim, oturma odasında oturuyorum. Ve gayet de iyiyim."
"İyi olmana sevindim." dedi babası George. "Okul nasıl gidiyor? Bugün okula gitmedin mi?
"Baba bugün okul yok, hafta sonu tatilindeyiz." Juno, babasının bu denli sorumsuz olmasına deli oluyordu.
"Doğru ya unutmuşum. Selena da bugün gitmemişti okula oradan düşünmeliydim okulun olmadığını." Babasının bahsettiği kişi onun üvey kızıydı. Babasının evlendiği kadın duldu ve kendisi yaşında bir kızı vardı Hannah'ın. Ve babası kendi öz kızından daha çok Selena'ya babalık yapıyordu.
Juno ses vermemeye devam ederken George tekrardan konuştu. "Pazar günü Selena ve Hannah ile sana gelmeyi düşünüyoruz."
"Neden?" diye sordu Juno. Kimsenin onun yanına gelmesini istemiyordu. Özellikle de babası onu kimsesiz, tek başına bıraktıktan sonra.
"Seni çok özledik. Özellikle de Selena, kardeşin seni görmek için can atıyor."
"Baba ben burada tek başıma iyiyim. Kalabalığı da sevmiyorum, gelmeseniz daha iyi olur benim için."
"İtiraz istemiyorum Juno." dedi George. "Pazar günü buluşmak üzere, görüşürüz." dedikten sonra Juno'nun bir şey demesine izin vermeden babası telefonu kapatmıştı yüzüne. Juno oflayarak yerinden kalktı. Morali fazlasıyla bozuldu. Bahçeye çıkıp temiz hava alırken yan bahçeden Harry'nin varlığını gördü. Harry ona bakıp gülümserken, işaret ve orta parmağını ortadan ikiye açıp V harfi şeklini alırken aradaki boşluğu yaladı. Juno, Harry'nin bu hareketine güldü. Dün hunharca vajinasını yalarkenki anı canlandırıyordu aklınca.
