6|Mühür

135 13 35
                                    

Sarada'dan

Babamın neden benden yardım istediğini merak etmiyor değildim.
Şu an içinde bulunduğumuz bu kasvetli mağara merakımın sigarası oluvermişti.

"Baba,beni neden buraya getirdin?"
dedim kısık sesle.

"Burada bazı şeyleri test edeceğiz Sarada.Sharinganını uyandırdığına göre artık zamanı geldi demektir."

Babamın art arda dizdiği bu cümleler beynimde yer edinmeye çalışıyordu.
Fakat o benim bu dediklerini anlamamı beklemeden kolumdan tutup sürüklemeye başladı.

"Böyle oyalanırsan işimiz uzun sürer."

"Ben-"tam da babamı şemsiyesizken soru yağmuruna tutacaktım ki elini ağzıma bastırıp susmamı işaret etti.

Bu da iyice paşa zannetmeye başladı kendini.

Yavaş adımlarla içerideki geniş avluya geldiğimizde içinde bir sürü rengin dans ettiği büyüleyici bir taş gördüm.

Bu taş,gerçeklikten çok öte,bambaşka bir boyutun tanrısıydı sanki.
Önünde kan kırmızısı bir sandalye ve sandelyeden yere uzanan biçimli çizgiler vardı.

Bir dakika,bu sandalye kan kırmızısı falan değildi.Güpegündüz kandı üzerindekiler!
Bi anlık irkilmeyle bir adım geri attım.

"Baba,burası neresi?"

"Sarada.Şimdi bu sandalyeye otur lütfen.Merak etme,sana bir şey olmayacak."

"Ben...ben...."

"Bana güvenmiyor musun?Bak,tamam kabul ediyorum.Belki sana karşı bir çok hatam oldu ama kendi kızını bile bile ölüme götürecek kadar da uçuk değilim.Sana bir şey olmayacağına söz veriyorum."

Gözlerim yerinden çıkmak istercesine açılmış bir halde babamı dinliyordum.

Demek ki öküz bile istediğinde nazik olabiliyor.

Sandalyeye oturdum.
Ve taşın içindeki renkler kısa bir süreliğine dans etmeye ara verdi.
Fakat daha sonra, birden yerlerinden fırlayıp muhteşem bir hızla dans etmeye başladılar.

Renklerin bazıları taşın alt kısmından geçiyor,sanki yer tarafindan emiliyordu.

"Tamam.Bu kadar yeter.Hiç şüphe yok,o sensin"

Kafam iyice allak bullak olmuş,taşın renklerine hayran olan zihnim uyanmayı reddediyordu.

"Baba,hiç bir şey anlamıyorum.Neden buraya geldik,neden burada böyle bı taş var ve bunun benle alakası ne?"

Babam derin bir nefes alıp biraz önce elini taşın üzerine koyarak sakinleştirdiği renklere son bir kez baktı.Daha sonra gözleri benim gözlerimi bulduğunda kendimi daha önce hiç görmediğim bir yerde buldum.Sanırım genjutsu altındaydım.

Yazar'dan

"Yani ben...Seçilmiş kişi miyim?"
Dedi Sarada işaret parmağını kendine doğrultarak.

"Evet.Uchihaların ve Konoha'nın geleceği ikimizin elinde Sarada.Onu uzun zaman önce bu taşa mühürlemeyi başarmıştım.Fakat şimdiki gücümle bu pek mümkün değil.İtachi doğru chakra tipine sahip kişinin bir gün geleceğini söylemişti.Ve bu kişi sensin Sarada.Susanoo uyanmadan önce onu senin bedenine mühürlemeyiz.Ama bundan önce mangekyou sharingan uyandırman gerek..."

"Ama bu nasıl olacak?!O gözün nasıl uyandığını biliyorsun."dedi küçük kız.Aklına gelen binbir türlü ihtimali zihninden kovmakla uğraşıyordu bir yandan da.

"Evet,biliyorum.Merak etme bunun için de bir planım var."

Küçük kız endişeliydi.Olacaklardan değil,olamayacaklardan korkuyordu.

_________
Çok sevdim ben bu kitabi

VârisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin