7|Siyah Piyon

145 16 53
                                    

Sarada'dan

Gömleğimi çıkarınca bandajla sarılı vücuduma vuran rüzgarın soğuk tenini hissettim.Kanlı sandalyenin üzerine oturmuş,birazdan içime mühürlenecek Susanoo'nun taşta dolaşan renklerini inceliyordum.Bu kadar güzel bir şey,nasıl oluyordu da bir yıkıma sebep olabiliyordu anlam veremiyordum.

Aslında bu sorumluluğu sadece Konoha'nın geleceği için almıştım.Yoksa ne keyfi yere babam aracılığıyla mangekyou açar ne de Susanoo gibi bir gücü bedenime mühürlerdim.

Sırtımda hissettiğim soğuk elle renklerin hareketlenmesi de bir oldu.
Taşın içinde delirmişcesine dönüyorlardı.Daha sonra hepsi birleşip bembeyaz bir ışığa dönüştüler.Bu beyaz ışık,siyah bir piyonun kaderinin değiştiği andı.

Sasuke'den

Ellerimi hiç bu kadar çaresiz ya da iğrenç hissetmemiştim.Gencecik bir insanın hayatını karartmak böyle bir his olsa gerek...

Susanoo'yu Sarada'nın içine mühürledikten sonra sargılı bedeni bir anda güçsüz düşüverdi.Kollarindan tutup dizlerime yatırdım ve pelerinimi üstüne örttüm.

Bir süre onun bu masum yüzünü izledim.Her şey normal giderken bir anda tepetaklak olacak hayatını gördüm kaşlarının çatıklığında.
Dudaklarında gelecek kaygısı,göz kapaklarında yorgunluk vardı.

Oysa onu daha farklı hayal etmek isterdim.Daha mutlu,daha sakin.
Fakat şimdi,o uyandıktan sonra her şey kısa ve anlamsız bir vedayla son bulacaktı.Aramızdaki bu ince bağ benim boynuma dolanacak ve her şey onun gözetimi altında gerçekleşecekti.

Ne kadar da harika bir plandı!
Tam da yıllar süren hayatını saçma intikamlar peşinde koşturmuş birine layık!

Yazar'dan

Küçük kız uyandığında gözleri ilk babasını gördü.Adamın az önce "yorgun" diye tasvir ettiği gözleri tam aksine capcanlıydı.

"Baba... uyan hadi."dedi güçsüz sesiyle.Adam küçük bir irkilmeyle uyandı uykusundan.

"Sarada!"bir anda kıza sarılıp ağlamaya başladı.Gözyaşları yavaş ama bir o kadar da sert akıyordu.

"Baba,nefes alamıyorum."demek istedi -isterdi- kız.Ama ne gerek vardı şimdi bu manasız ses yığınına.

İlerleyen bir saat boyunca ikisi de sustu.Daha doğrusu susarak konuştular.Adam kızın gülümsemesini izliyor, kız da adamın gözlerinde seyahate çıkıyordu.

Böyle güzel geçen dakikaların ardından adam ayağı kalktı.
Sağ elinin iki parmağını gözlerinin yuvalarına yerleştirip onları yerinden çıkarttı ve kızının eline tutuşturdu.

"Bu gözleri al ve sadece ihtiyacın olduğu zaman kullan Sarada.Kendi gözlerini kaybetmeden bunları kullanmaya kalkma sakın."

"Tamam...Ama annem....Ona da haber verseydik..?"

Adam acı bir gülümsemeyle karşılık verdi bu soru tonundaki cümleye.
İkisi de bunun gizli kalması gerektiğini biliyorlardı.

"Hadi.Yap şunu artık."dedi adam.

Küçük kız son bir kez babasına baktı.
Chakrasini sağ elinde toplayıp chidori oluşturdu.Kalbinden gelen tüm sevgi,nefret,acı,huzur buradaydı.Şimdi onları babasına emanet ediyor ve bu dünyada hiç bir duygu kırıntısı bırakmıyordu sanki.

Elindeki mavi elektrik babasının kalbine temas etmeden hemen önce adam şu sözleri söyledi:

"Geri geleceğim Sarada.Bedenim burada olmayacak belki ama ruhum hep seninle yaşayacak."

Ve tek bir saniyede koca bir otuz iki sene yok oldu.

Kızın gözyaşları kanlıydı.

Artık ne küçük bir kızdı ne de masum bir çocuk.

Artık o,kendi babasını öldürmüş bir katildi.

Köyden kaçacak ve tek başına bir yaşam sürecekti.

Siyah piyon,beyaz şah olmuştu.
Ve böylece tüm bir oyun kurtulmuştu.
Küçük bir piyonun eksikliği bir vezirle giderilebilirdi,bu kolaydı.
İşte kurban olmak bu demekti.

Ruhunu yaşatacağım baba,sana söz veriyorum.

Ve bu sözler sonunda,Sarada babasının cesedini uygun bir yere taşıyıp ona mezar yaptı.

Toprağın altında yatan bu adam,artık onun için bir hayat amacıydı...

___________

Sasukeyi öldürdüm evet
Ehehe

VârisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin