14|Eve Geri Dönüş

78 9 10
                                    




Öncelikle şunu söylemeliyim ki,bu bölümü yayınlayıp yayınlamamak arasında çok fazla gidip geldim çünkü aşırı rezil bir bölüm oldu.Yayınlasam bile kaldırma ihtimalim var

_____________

3 yıl sonra

Sarada'dan

Geçtiğimiz bu bir yıl içerisinde Orochimaru'nun laboratuvarından kurtulmuş,Mitsuki'yle evlenip ülkenin en kuytu bölgelerinden biryerde küçük ve ahşap  bir kulübede yaşamaya başlamıştık.Fakat Karin-san ve diğerleri laboratuvarda kalmayı tercih etmişti.

Konoha kuvvetleri yıllar boyu süren aramalar sonucunda hiç bir bilgiye varamamanın getirdiği ümitsizlikle peşimizi bırakmıştı.

Fakat bugün,bir şeylerin değişmesine,içimdeki tozlu hislerin tekrar uyanmasına neden olan bir olay olmuştu.

Evin ihtiyaçlarını karşılamak için taijutsu dersi verdiğim küçük bir çocuk,bugünkü derse saçları pembe bir arkadaşını getirmişti.

"Sarada-sensei! Bugünlük arkadaşım da  derse katılabilir mi?"

Zihnimde canlanan tek şey çocuğun pembe saçları olduğundan öğrencimin sorusunu duymamıştım bile.Saçlarımla kapattığım mor gözüm ve giyindiğim siyah pelerinle pembe saçlı çocuğun oldukça ilgisini çekmişe benziyordum.

"Adın ne senin?"

"Ren*"
__________
*Ren: Nilüfer
__________

"Güzel bir ismin varmış.Aynı saçların gibi."

Zihnime istemsizce oturan anılarım,beraberinde tatlı bir gülümseme yerleştirmişti yüzüme.
Ders bittiğinde eve gidip Mitsuki'nin gelmesini bekledim.
Ve uzun süren bekleyişim  kapının çalmasıyla son buldu.
Kalkıp kapıyı açtım.

"Hoşgeldin" Yanağına kondurduğum öpücüğe karşılık verip ayakkabılarını çıkardıktan sonra içeri geçip koltuklardan birine oturdu.

Konuyu açmak için nereden başlayacağımı bulmaya çalışıyor,bunu yaparken de istemsizce dudaklarımı kemiriyordum.

"Bir şey mi söyleyeceksin?"Yanıma gelip dibine kadar sokulduğunda onu elimle geri itip:

"Zaten söylemeye çekiniyordum şimdi hiç söyleyemem.Aferin Mitsuki."
Önce baydığı gözleri bir süre düşündükten sonra heyecanla açıldı.

"Yoksa-YOKSA HAMİ-"

"HAYIR SENİ SALAK! HZ.MERYEM OLMADIĞIM SÜRECE BU İMKANSIZ"

"Tüh be"
Tekrar geri yerine oturup kollarını önünde birleştirdi ve bıkkın bir nefes verdi.

"Aslında... Konoha'yı ziyaret etmek istiyordum..."

"Birden bire nereden çıktı şimdi bu?"Ona pembe saçlı çocuğu,Ren'i anlattım.

"Anlıyorum...Sanırım bu bana da iyi gelebilir.Boruto'yu tekrardan görmek..."

"Güneş'imi demek istedin her halde?"Alaycı bir tavırla güldüğümde Mitsuki'nin 'Aman ne komik' bakışlarına maruz kalmıştım.

"Güneş'ten daha büyük yıldızlar da varmış." Kolunu koltuğun başlığına dayayıp bana taraf döndüğünde yine o gülümsemesini görmüştüm.

"Romantik  mi oldun sen şimdi "

"Sanırım"

İkimizin de yüzünde o gerizekalıya benzediğimiz sırıtış oluşmuştu.

"Bi kere öpebilir miyim"

Yerimden kalkıp mutfağa gittim ve akşam yemeğini hazırlamaya başladım.
Bu hayır demekti.

"Seni öpmeme bile izin vermezsen kendimizi nasıl çoğaltacağız?Dünyanın bizim gibi muhteşem insanlara ihtiyacı var."

"Biliyor musun Sarada! Yepyeni bir jutsu buldum.Kage Bunshin yapmadan kendini çoğaltabiliyorsun!Ama tek başına yapılmıyor,bana yardım etmen gerek."

Aslında söylediği şeyler oldukça komik gelmişti ama kırılmayan inadım ve gururum ön plana çıkıp onu mutfaktan salona bağırarak azarlamama sebep olmuştu.

"MAL MAL KONUŞMAYI BIRAKIR MISIN LÜTFEN"

"Sana da şaka yapılmıyor."

Mitsuki'nin bu tür şakalarıyla geçen bir akşam daha son bulduğunda,gözlüklerim de mesailerini bitirip komodindeki yerini almıştı.

"Sarada"

"Ne var"

"Bulduğum jutsuyu denemek iste-"

"Ne yazık ki şu an uyuyorum"

Mitsuki'den

3 günlük yolculuğun ardından nihayet Konoha'nın o tanıdık kapılarına geri dönmüştük.
Güneş'imi bulmam için gönderildiğim bu köy,beni hayat arkadaşımla tanıştırmıştı.
Sarada'ya baktığımda endişeli ama bir o kadar da mutlu görünüyordu.

İkimizin de üstü çizili alınlıkları başımızda bağlı durmasa da,hâlâ üzerimizdeydi.
Kapıdan içeri girip görevlilerin verdiği bir kaç kağıdı doldurduktan sonra doğruca Hokage'nin ofisine gittik.

Sarada kapıyı tıklattığında içeriden 'gelin' diye bir ses duyuldu.
Kapıyı açtığımızda karşımızda her zaman ki sarı saçlarıyla ama biraz daha yorgun ve yaşlı omuzlara sahip bir Yedinci duruyordu.Bizi gördüğünde Boruto'nun gözlerine rengini veren mavi gözleri fal taşı gibi açılmıştı.

"Sarada? Mitsuki? Siz...."

"Biz...Güçlendik ve geri döndük Yedinci.Artık köyden daha fazla uzak durmanın bir anlamı yok."Sarada'dın bu sözleri Yedinci'nin üstünde soğuk bir sudan daha fazla etki bırakmıştı.
Ani bir hareketle yerinden kalkıp yanımıza geldi ve ikimizi kolları arasına alıp sıkıca sardı.

"Bunca yıl sonra...ÖLDÜĞÜNÜZÜ SANMIŞTIM! SİZİ USURATONKACHİLER!"

"O babamın lafı Yedinci.Şimdi de hırsızlık mı yapmaya başladın?"

Sarada sözleriyle Yedinci'nin kalbine bir hançer saplamıştı sanki.Aklıma gelen ilk ihtimalle vücudumdaki her bir hücrenin yavaş yavaş donduğunu hissedebiliyordum.
Ve sormaktan korktuğun o soruyu Sarada kaygısızca atıvermişti ortaya.

"Annem nerede?Hastane de mi?"

____________

Annesi nerede?

Hastane de mi?


























Şu sıralar iç sesimin bana ettiği iltifatlar :

AAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAAA
GERİZEKALI SENİ
APTAL

VârisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin