2|Bomboş Bir Ev

205 25 62
                                    


Sarada'dan

Görevimiz Sunagakure'deki bir tarihi eserin korumalığını yapmaktı.

Sorunsuz bir şekilde yerine getirip Konoha'ya döndüğümüzde Boruto her zaman ki ukala haliyle konuşmaya başlamıştı.

"Heh.Ben olmasam bu görev batmıştı."

"Ama seni kaç kere ölümden kurtardık Boruto?"

Mitsuki yine acı gerçekleri yüzüne vuruyordu Boruto'nun.
Onların bu haline hafif bir gülümsemeyle karşılık verdim.

Son zamanlarda düşündüğüm oldukça çok şey vardı.Ergenlikten midir nedir bilmem ama bu beni gerçekten rahatsız ediyordu.Sürekli bir yerlere dalıyor,en olmayacak anlarda aklıma en kötü anılarım geliyordu....

"Peki ya sen Sarada-chan?"

"Ha-ne?"

"Bizi dinlemiyor muydun yani?"

"Şey...Dalmışım kusura bakmayın.Ne sormuştun ki?"

"Diyordum ki acaba şimdi ben ölsem, mangekyou sharingan uyandıracak kadar üzülür müsün..."

"Bunu da nerden çıkardın şimdi."

"Hiç,öylesine aklıma geldi."

Boruto'nun bu sorusu karşısında oldukça şaşırmıştım.
Gerçekten üzülür müydüm onun ölmesine?

Soruyu cevaplamak yerine düşünceleriyle baş başa bıraktığım annemi görmeyi tercih ettim ve onlarla vedalaşıp eve gittim.

Eve geldiğimde önce üstümü değiştirip görev kıyafetlerimden kurtuldum.Daha sonra evin içinde annemi aradım.

Evet,evimiz annemi arayacak kadar büyüktü.Ama Cho-cho'nun dediğine göre yarısı boş cips paketlerine benziyordu.

Gösterişliydi belki ama,boştu işte.Bomboş.

Ben bunları düşünürken kulaklarım beynimden bağımsız hareket edip annemi bulmuştu bile.

Fakat sadece annem değil başka biri daha sesiyle dolduruyordu evi.
Sesleri takip ettiğimde yatak odasına doğru ilerliyordu.Kulağımı kapıya dayayıp dinlemeye başladım.

Sakura'dan
"O SENİN DE KIZIN!ONU GÖRMEZDEN GELEMEZSİN"dedim Sasuke'ye bakarak.Bilmem ne kadar zaman sonra eve gelmişti ve kızını görmek için kısacık bir süreyi bekleyemiyordu.

"Bunu biliyorum Sakura.Fakat Naruto'ya rapor vermem gerek.Gelseydi çoktan gelirdi.Görevleri uzamış olmalı."

Cidden,bir insan daha ne kadar duygusuz olabilirdi ki?

"Sadece biraz daha bekle...Lütfen.Bir daha ne zaman eve geleceğini bilmiyorum,belki de...Belki de bu son gelişindir..."Bu düşünce son zamanlarda kafayı yememe sebep olmuştu diyebilirim.Her aklıma geldiğinde ağlıyor,umutsuzluğa kapılıyordum.

"Öyle bir şey olmayacak."dedi ve kapıyı açıp gitmeye yeltendi.
Fakat ikimiz de kapının önünde bizi dinleyen Sarada'yı görmeyi beklemiyorduk.

O Sarada'ya anlamsız bakışlar atarken korktuğum başıma gelmişti.

"Sakura,bu çocuk kim?Sarada'nın arkadaşlarından mı?"

"Sasu-"

"Bilip bilmediğin insanlara evin anahtarını mi veriyorsun?"Sesi sakin ama uyarıcı bir tondaydı.Ve yediği haltın farkında olmadan konuşmaya devam edecekti ki Sarada bir nebze de olsa aydınlattı onu.

"Baba...."

Al işte.
Baştan sona yanlıştı o.
Kendi kızını tanıyamayacak-hayır hayır tanımak istemeyecek kadar alçaktı.

Ve şu an bu alçaklığının bedelini bir çift yaşlı göze bakakalmakla ödüyordu.

"Çekil şuradan."diyip Sarada'yı çekiştirerek bulunduğumuz ortamdan çıkardım.

O hep böyleydi.
İnsanları bardak gibi kırar,ancak susuz kalırsa tekrar yapıştırmaya çalışırdı parçaları.

Fakat unuttuğu bir şey vardı.
Kırılmış bardaktan içtiği su,elbet bir gün onu cam parçalarıyla sonsuzluğa uğurlayacaktı...

_________

Sasuke bir alçak
Sasuke gibi olmayın

VârisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin